BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

3 Nisan 2012 Basın Özeti

İngiltere gazetelerinde Türkiye'deki büyüme oranlarıın İstanbul'a olası etkileri, Fransa'da Türk imama sınır dışı ve euronun geleceği.

Abone ol

Financial Times gazetesi, Türkiye'de dün açıklanan büyüme rakamlarının, yumuşak iniş sürecini hedefleyen ve gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 10'unu geçen cari açığı kapamaya odaklanmak isteyen Türk yetkililerce olumlu karşılandığını aktarıyor.

Ancak gazete, 2011'de yüzde 8,5 olarak gerçekleşen ekonomik büyümede bir önceki yıla kıyasla yaşanan yüzde yarımlık yavaşlamanın inşaat ve emlak sektörü için kaygı verici olabileceğini kaydediyor.

Uzmanların, İspanya ve İrlanda'da mali krizde önemli rol oynayan emlak sektöründeki çöküşle kıyaslamasalar da İstanbul'da bir emlak fazlalığı olduğunu kabul ettiklerini aktaran gazete, eski Merkez Bankası başkanlarından Gazi Erçel'in varlık balonu kaygısına dikkat çektiğini belirtiyor.

Erçel, genel talebin hala arzdan fazla olduğunu ancak inşaat şirketlerinin orta ve yüksek gelir gruplarını hedeflemeleri nedeniyle hala satılmayan birçok mülkün olduğunu belirtiyor. Eski Merkez Bankası Başkanı emlak fiyatlarının görece yavaş artması nedeniyle hala manevra şansının bulunduğunu vurguluyor.

Gazi Erçel bununla birlikte, yüzde 10'un üzerine çıkan enflasyonu dizginlemek ya da Türk lirasını güçlendirmek için faizlerin yükseltilmesinin emlak piyasasına zarar verebileceğini belirtiyor.

‘Euro saatli bomba’

Financial Times yazarı Gideon Rachman, "Euro hiç kimsenin etkisiz hale getiremeyeceği bir saatli bomba” başlıklı yazısında tek para projesine başından beri şüpheyle bakanların şimdi bir ikilemle karşı karşıya olduklarını belirtiyor.

Yazar, İngiltere Başbakanı David Cameron ve Maliye Bakanı George Osborne'a atıf yaparak, euro projesinin kötü bir fikir olduğunu düşünenlerin haklı çıkmalarına rağmen övünemediklerini, aksine bu kişilere euronun dağılmasını engellemek için ellerinden geleni yapmaları gerektiğinin yoksa büyük bir ekonomik felaket yaşanacağının söylendiğini vurguluyor. Yazar şöyle devam ediyor:

"İngiltere'de Muhafazakâr Partili bir lord, Avrupa para birimini dağıtmaya yönelik en iyi projeye 250 bin sterlin ödül önerdi. Eğer, euro bombasını güvenli bir şekilde etkisiz hale getirme çaresi varsa, bu yarışma, bir formül sunabilir. Fakat euronun kaderi, euro bölgesi dışında olan İngiltere'de değil, Yunanistan, İtalya ve İspanya ve en önemlisi Almanya'da belirlenecek.”

“Alman yetkililer bir süredir euronun parçalanması olasılığını değerlendiriyor. Euro projesine şüpheyle bakan Alman ekonomistler piyasalardaki sakinliğe karşın, Yunanistan'ın birkaç ay içinde euroyu terk edebileceğini söylüyor. Bir senaryoya göre krizin fitilini Yunan seçimleri tutuşturabilir. Mayıs'ta yapılması beklenen seçimlerle işbaşına gelen yeni hükümet, son kurtarma paketini reddedebilir ve bu durum Yunanistan'ın eurodan çıkışını sağlayacak gelişmeleri tetikleyebilir."

Türk imama sınır dışı

Times gazetesi Fransa İçişleri Bakanlığı'nın dün iki radikal Müslümanı sınır dışı ettiğini, aralarında Yusuf Yüksel adlı bir imamın da bulunduğu üç kişi için de sınır dışı kararı aldığını aktarıyor. Gazeteye göre, Batı ve Yahudi düşmanlığı yaptığı öne sürülen Yüksel ve diğerlerinin Fransa'da aile bağları olması nedeniyle sınır dışı kararına itiraz edebilecekleri belirtiliyor.

Gazeteye göre Fransız yetkililer, sınır dışı kararlarının 22 Nisan'daki seçim ya da geçen Cezayir asıllı Muhammed Merah'ın yedi kişiyi öldürdüğü saldırılarla ilgisi olmadığını savunurken, Cumhurbaşkanı Sarkozy bir seçim konuşmasında "Fransız Cumhuriyeti değerlerinin aleyhinde yorum yapanları Fransız topraklarından derhal çıkaracağız" dedi.

Daily Telegraph gazetesi, siyasilere güvenini yitiren birçok Fransızın 22 Nisan'da sandığı boykot edebileceğini belirtiyor. Bir ankete dayanarak ilk turda kayıtlı seçmenlerin yüzde 32'sinin sandığa gitmemesinin beklendiğini aktaran gazete, bunun Fransa siyasi tarihindeki en düşük katılım anlamına geleceğini vurguluyor. Yazıda özetle şöyle deniyor:

"Nicolas Sarkozy, 2007'de büyük bir iyimserlik dalgasıyla iktidara geldi. Chirac dönemindeki atalet, geniş kapsamlı reformlarla kırılacaktı. Aradan beş yıl geçmesine rağmen çok az reform yapıldı, sağcıların karıştığı yolsuzluk skandalları yaşandı, Sarkozy'nin kişiliği tartışma konusu oldu ve işsizliğin yüzde 10'la rekor seviyeye ulaştığı ülkede işsizler ordusuna bir milyon kişi daha katıldı.

“Öte yandan, Sarkozy'nin sosyalist rakibi Françoiş Hollande da kamuoyunun hayal gücünü ateşleyemedi. Ancak uzmanlar, düşük katılımın Hollande'ın zararına olacağına dikkat çekiyor. Çünkü daha ziyade Sosyalistlere oy veren gençlerle banliyölerde yaşayan göçmenlerin oy vermeyeceği tahmin ediliyor.”

İnterneti izleme tartışması

tİngiltere'de İçişleri Bakanlığı'nın terör ve diğer suçlarla mücadele amacıyla telefon görüşmeleri, elektronik posta ve cep telefonu mesajlarını izleme planları gazetelerde geniş bir şekilde tartışılıyor.

Guardian koalisyonun küçük ortağı Liberal Demokrat Parti'den bazı milletvekillerinin Muhafazakâr Parti'nin bu planına sert tepki gösterdiğini aktarıyor. Times gazetesi gelecek ay gündeme gelmesi beklenen bu yasa tasarısının Muhafazakâr Parti içinde de çalkantı yarattığını, bir iktidar milletvekilinin, muhalefetteyken benzer bir girişime karşı çıkan hükümeti iki yüzlülükle suçladığını belirtiyor.

Söz konusu milletvekili,"Hükümet, muhalefetteyken neden özgürlükleri savunduğunu unutmamalı. Şimdi verilecek yetkiler, ileride daha az müşfik olan idareler tarafından kullanılabilir" diyor.

Yasayla, internet servis sağlayıcıları, polis ve istihbarat servislerinin istemesi halinde vatandaşların ziyaret ettiği siteleri anında bildirmekle yükümlü olacak.

Guardian, hükümetin bu planlarının baskıcı rejimleri cesaretlendirebileceğini belirtirken, Independent başyazısında planın bireylerin özgürlüklerine tehdit oluşturduğunu kaydediyor ve "Terör gerçek bir tehdit ama dijital izleme yetkileri çok ileri gidiyor" diyor.