Sarıyer Belediyesi tarafından, "İstanbul mu, 3. Köprü mü?" adı altında bir panel düzenledi.
Abone olSarıyer Belediyesi’nin düzenlediği ve çok sayıda bilim insanının üçüncü köprünün doğuracağı sıkıntıları her yönüyle tartıştığı “İstanbul mu, 3. Köprü mü?” panelinde, boğaza yapılacak üçüncü köprünün İstanbul’un ölüm fermanı olduğu görüşü vurgulandı.
Panelin açılışında konuşan Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, üçüncü köprü projesinin bilim insanlarına sorulmamasının büyük hata olduğunu belirterek, “Köprü projesinin arkasında bir tane dahi bilim insanı yok. Bizim amacımız bu tür toplantılarla gerçeklerin ortaya çıkmasını sağlamak ve devamında halka anlatarak bir kamuoyu oluşturmak. Bu panel bir başlangıçtı ve devamı gelecektir” dedi.
İTÜ Ayazağa Kampüsü Kültür ve Sanat Birliği Oditoryumu’nda, 5 Haziran 2010 Cumartesi günü gerçekleştirilen panelin oturum başkanlığını yapan Prof. Dr. Semra Atabay, yapılması düşünülen köprünün her yönüyle kendine has bir metropol olan İstanbul’un doğal, tarihi ve kültürel siluetine, kimliğine zarar vereceğini belirtti.
Prof. Dr. Semih Tezcan ise üçüncü köprüye karşı çıkan bilim insanlarının aforoz edildiğini belirterek, “Köprüyü yapmak isteyen iktidar üç gerekçe öne sürüyor. Ancak ben yapılmaması için 14 neden sayabilirim” diyerek projenin bilimsel ve gerçekçi olmadığını vurguladı. Prof. Dr. Betül Şengezer, 3. Köprü kararında kamu yararının yeterince gözetilmediğine dikkat çekerek, yapılması muhtemel köprüyle bütün kamunun hakkı olan temiz hava, temiz su, orman, deniz gibi doğal kaynakların büyük zarar göreceğini ve bunun da kamu yararını zedeleyeceğini savundu.
Prof. Dr. Güngör Evren ise ulaştırma açısından 3. Köprünün plansızlık ve yanlışlıkta ısrarın bir örneği olduğunun altını çizerek, “Orman ve su havzaları tamamen tahrip edilecek. Projenin gerekçesi transit geçişi çözmek, ancak sorunların kaynağı bir köprü olmaması değil, sanayi ve nüfus baskısıdır. Bu öğeler göz önüne alınmadan, planlama yapılmadan bir yere varılamaz” görüşlerini savundu. Prof. Evren, ayrıca kültürel, tarihi, coğrafi ve doğal açıdan İstanbul’un çok özel bir kent olduğunu bu kenti koruma sorumluluğu için 3. Köprüye karşı çıkılması gerektiğini ifade etti.
Doç. Dr. Murat Cemal Yalçıntan da 3. Köprü projesinin ekonomik boyutlarına değinerek, yapılacak köprüyle önemli bir rant alanı oluşacağını ve bunun büyük ölçekli şirketlerin, arazi kapma savaşıyla sonuçlanacağını savundu. Yalçıntan, köprü sürecinde demokratik ve katılımcı bir anlayıştan uzak durulduğunu belirterek, köprünün isminin İstanbullular tarafından belirlenmesi önerisinin ise komik olduğunu vurguladı.