BIST 9.425
DOLAR 34,42
EURO 36,37
ALTIN 2.833,69
HABER /  GÜNCEL

28 Şubat'ta vekiller satın alındı!

Büyüteç programına katılan HAS Partili Malkoç, 28 Şubat darbesiyle ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı.

Abone ol

Doç. Dr. Savaş Genç'in sunduğu Büyüteç programı bu hafta 15. yılında 28 Şubat darbesini masaya yatırdı. HAS Parti Genel Başkan Yardımcısı Şeref Malkoç, DSP Genel Başkanı Masum Türker ve 23. Dönem Milletvekili Ufuk Uras'ın katıldığı programda önemli açıklamalar yapıldı.

Malkoç, 28 Şubat'ın Perde Arkasını Anlattı

HAS Partili ve 28 Şubat'ın siyasi mağdurlarında Şeref Malkoç, 28 Şubat'ın soruşturulması için neden dilekçe verdiklerini ve o dönemde yaşanılan olayların perde arkasını anlattı.

Malkoç, "16 Ocak itibariyle Ankara Cumhuriyet savcılığına 28 Şubat ile ilgili dilekçemizi verdik. Askerler 28 Şubat döneminde yüksek yargı organları ve Ankara Adliyesi'ndeki hakimleri Genelkurmay'da içtima etmişler, toplatmışlardı Ankara Özel Yetkili savcılığı bir süre önce o brifinge giden hakimlerin ismini ve baktığı dosyaları istemişti. Bugün savcılık MGK kararlarının yazımına katkıda bulunan sivillerin ifadesine başvurdu. Soruşturma sürecinde çok sayıda delil toplayacağımızı söylediğimiz için TSK içindeki cunta yapılanmasının hangi boyutlara uzandığına dair bize çok sayıda delil ulaştı" dedi.

"Elimizde Batı Çalışma Grubu'nun Örgütlenmesine İlişkin Bin Sayfalık Belge Var"

Genelkurmay'ın ve Batı Çalışma Grubu'nun illegal örgütlenmesine ilişkin ellerinde bin sayfalık belge bulunduğunu ifade eden Malkoç, şöyle devam etti:

"Batı Çalışma Grubu'ndan bir korgeneralin 'bilgi ihtiyacı' adı altında bütün kuvvet komutanlıklarına yazdığı bir talimat var elimizde. Talimat da şunlar yazıyor: Toplumdaki, her ildeki dernek, vakıf, sendika, üniversite yöneticilerinin kaydını bunu yanı sıra bütün valilerin, kaymakamların, hangi parti olursa olsun parti yöneticilerinin, yerel medyada olmak üzere medyanın ve tabi binlerce kişinin adını, adresini, görüşlerini bilmek istiyor. Genelkurmay Başkanlığı bunu ne yapacak! O dönemdeki Genelkurmay'ın ve Batı Çalışma Grubu'nun illegal örgütlenmesine ilişkin elimizde bin sayfanın üstünde bir belge var bunu bir CD'ye koyduk ve Cuma günü saat 11:00'de Ankara Cumhuriyet Savcılığı'na vereceğiz."

"O Dönemde Parayla Vekil Satın Alındı"

Şeref Malkoç, o belgelerde Refah Partisi'yle ilgili çeşitli haberler yapılmasının istendiğini kaydederek, "Bu andıçın büyükbabasıdır. Biz 28 Şubat döneminde parayla milletvekili satın alındığını gördük. Benim lojman komşum bir vekile, 1 milyon dolara yakın bir para ödeniyor ve vaad ettikleri 500 bin doları ödemedikleri için bu şahıs yakınıyor, 'verdikleri sözü tutmadılar böyle ahlaksızlık mı olur' diye. Bu benim bizzat şahit olduğum bir olay" dedi.

"DYP'li Vekilleri Korkuttular"

Doğru Yol Partisi'nin içerisinde bu süreçte dirayetli, haksızlıklara direnen milletvekilleri de bulunduğunu ifade eden Malkoç, "Onları da değişik asker gruplar iyi niyetle alıyorlar, yarı şaka yarı ciddi korkutuyorlar; 'biz sizi şurada misafir edeceğiz, geçmişte de Menderes'i, 12 Eylül'de Erbakan'ı, Demirel'i, Ecevit'i misafir ettiğimiz gibi' diyorlardı. Onlarda o etkiyle beraber Meclis'e gelip 'aman ne olur Hoca'ya söyleyin bu koalisyonu bitirelim' diyorlardı. Biz de 'korkmayın çekinmeyin bir şey olmaz olsa da sizi değil bizi alacaklar' diyorduk" diye konuştu.

Uras: "Darbecilerin Yargılanması Önemli, Yoksa Kimsenin Pişman Olacağı Yok"

Programa katılan eski milletvekili Ufuk Uras ise şunları söyledi:

"Yurttaşı devşirilmesi gereken bir tür modern tebaa olarak gören zihniyetle hesaplaşa hesaplaşa bu günlere geldik. Bunun da miladı şimdi yeni bir anayasa, yani herkesin diniyle, diliyle, kimliğiyle özgürce yaşayacağı bir yurttaş anayasası. Otoriter rejimlerden medet umulmaz. Bütün otoriter rejimler toplumu kendi içinde eritir. Demokratik rejimler otoriteyi kendine tabii kılar. 21. yüzyılda hangi yöne evrileceğimiz önemli. Mahkemelerde bu insanların sanık sıfatıyla bile yargılanması son derece kıymetlidir. Yoksa bu işlerden kimsenin pişmanlık duyacağı yok."

"Genç Kuşakları Hayatlarından Pişman Etmemek Elimizde"

Başka ülkelerdeki baskıcı rejimin üyelerinin ve darbecilerin de çoğunlukla pişmanlık belirtmediğini hatırlatan Uras, "Biliyoruz ki Hitler'in en yakınları Nürnberg mahkemelerinde 'hiçbiri pişmanım' demedi. Yunanistan'da darbeciler 20 yıl içeride kalıyor ve 'pişmanım' demiyor. Onların hayat görüşü böyle, militarizm böyle bir şey; ama genç kuşakları hayatlarından pişman etmemek bizim elimizde" diye konuştu.