Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği’nden istenen 28 Şubat MGK tutanakları mahkemeye ulaştı.<b...
Abone olAnkara 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği’nden istenen 28 Şubat MGK tutanakları mahkemeye ulaştı.
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği’nden istenen 28 Şubat MGK tutanakları mahkemeye ulaştı. Dönemin Başbakanı merhum Necmettin Erbakan’ın MGK tutanaklarında yer alan konuşması şöyle:
"Önce Sayın komutanların samimi ifadeleri ve bu takdimleri hazırlayan MİT Müsteşarlığı, Genelkurmay temsilcilerine çok teşekkür ediyorum. Burada her şeyi açık kalplilikle yüz yüze konuşma fırsatını bulduk, çok faydalı oldu. Şimdi dünya daha çok dine önem vermeye başladı. Önceki devirlerdeki materyalist anlayış yerini yavaş yavaş güçlü manevi anlayışlara bırakıyor. Bu açıkça görülüyor. Laiklik Müslümanlığa en uygun bir kuraldır. Bizim yapmamız gereken şey insanlara aydın, çağdaş Müslümanlığı öğretmektir. Çocuk Müslüman oldukça, dinini öğrendikçe, vatanını devletini daha çok sever. Bazı insanlar dini istismar ederek devlete karşı geliyorlar. Bu konuda tedbirler alırken işin aslına inmek lazım, halk bir şeye karar vermişse ona güvenmeliyiz, onun kararına saygı duymalıyız. Yoksa halk partisi zihniyeti, laikliği din düşmanlığı anlayışı hakim olur. Gerçek laiklik nedir? 1949 yılında kabul edilen kanunda yazılı. Konuya ilim ve akıl ile yaklaşılmış. Yobaz zihniyetten ülke zarar görür. Demokrasi ve laikliği korumak için tedbirleri almalıyız. Bunun için insanlara dinini öğretirken vatanı milleti demokrasiyi, devleti sevecek insan yetiştirmeliyiz. Ancak bugünkü basının baskısıyla bu tedbirlerin alınması zor. Görüyorsunuz bu Hükümetin ekonomik alanda aldığı tedbirlerle ulaştığı başarılar gözle görülür hale geldi. (Bu konuda kartlara çizilmiş ekonomik göstergeleri ifade eden grafikler gösterildi) Şimdi bugün burada bunları görüştük. Dışarıda buradan çıkacak kararları bekleyen basın mensupları var. Bunlar bu konuyu iyice abarttılar. Bunun için basına verilecek bildiriyi dikkatle hazırlayalım. Millete, Avrupa’da, dışarıda endişe uyandıracak bir hava vermeyelim."
Dönemin Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller’in ise tutanakta yer alan ifadeleri şöyle belirtildi:
"Kadın haklarından vazgeçmemek önemli çağdaşlık laik demokrasiyle olur. Şeriat, laiklik konusunda kavram kargaşası mevcut buna mani olmak lazım. Bu arada laikliği de siyasallaştırmamak, bazı gruplara mal etmemek lazım. Netice olarak din üzerinden değil, hizmet üzerinden siyaset yapılmalıdır. Biz Hükümet olarak çıkardığımız kanun ve kararnamelerde Hükümet protokolüne uyduk laiklik aleyhine hiçbir kanun ve kararname çıkarmadık."
Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli oramiral Güven Erkaya’nın ’Sincan Belediye Başkanına parti sahip çıkıyor, Milli Eğitim Bakanlığı Ukrayna’da laikliğe aykırı kitap dağıtıyor. Bayanlara para karşılığı tesettürlü kıyafet giydirilip Atatürk Bulvarında dolaştırılıyor. (BB. bu hanımın ismini ve adresini verebilir misiniz) belki olabilir eğer isterse’ dediği, bu konuşmaya Başbakan’ın ’bu konuların üzerine gitmek lazım’ şeklinde cevap verdiği, Deniz Kuvvetleri Komutanının konuşmasına devamla, ’Bu konularda savcılara suç duyurusunda bulunmaz lazım savcıları kendiliğinden harekete geçirmek lazım, milletvekilleri ve belediye başkanları şeriatı övüyor şeriat din demektir diyorlar’ şeklinde konuştuğu görülmüştür. Başbakan’ın bu konuşmaya ’Evet, bu konuların üzerine gitmek lazım’ şeklinde cevap verdiği görülmüştür" ifadeleri yer aldı. Tutanağın son bölümünde ise toplantıya ilişkin verilen bilgiler şöyle:
"Bu konuşmanın ardından Sayın Cumhurbaşkanının, ’Burada tartışılan konu siyasi değil, güvenlik siyasetidir, güvenliğe ilişkin tehditlerdir. Siyasi yer, Bakanlar kuruludur. Şimdi bu konu yeterlice tartışılmıştır. Önce basın bildirisini mi kararlaştıralım yoksa kararı mı?’ diyerek sorduğu; Başbakan’ın ’Basın bildirisini önce okuyalım, kararlaştıralım’ dediği sonra basın bildirisinin okunduğu, herhangi bir itiraz olmaması üzerine taslak olarak hazırlanan kurul kararının da okunduğu, bunun üzerine Başbakan’ın ’Şimdi 9 saatlik yoğun bir çalışmadan sonra bu kadar maddeyi sağlıklı olarak değerlendirerek sonuca ulaşmak doğru olmaz onun için bunu yarın inceleyip kararlaştıralım’ dediği, Genelkurmay Başkanı’nın ise ’Bunu 10 dakikada tamamlarız, yarına kalmasına gerek yok’ biçiminde cevap verdiği, bu kez Başbakan’ın ’Bu gibi şeyler ayaküstü olacak işler değil, biz bunu bizim önümüze koydular, imzalamak zorunda kaldık diyemeyiz. Onun için bunu yarın inceleyelim’ dediği; son olarak Sayın Cumhurbaşkanı’nın ’Biz bunu yarına bırakalım, metin üzerinde bazı rötuşlar da yapmak mümkün. İmam Hatip okulları ve Kur’an kursları kapatılıyor imajını da yaratmayalım. Bu gibi yerleri Genel Sekreter yeniden düzenleyip yarın Genelkurmay Başkanı ve Başbakan ile görüşür ve neticelendirirsiniz. Bunu öyle yapalım’ diyerek toplantıyı kapattığı, toplantının 23.54’te sona erdiği, bu toplantıyla ilgili tutanağın Hava Orgeneral Genel Sekreter İlhan Kılıç tarafından imzalandığı ve tutanağın toplam 29 sayfadan oluştuğu görülmüştür. Bu tutanak, Mahkememizin yetkilendirmesi üzerine Naip Hakim olarak tarafımızdan MGK Genel Sekreterliği tarafından gönderilen dosyanın Mahkememiz dosyasıyla ilgili bölümlerin okunması sonucunda düzenlenip imza altına alınmıştır."