BIST 9.627
DOLAR 35,21
EURO 36,67
ALTIN 2.958,90

28 Şubat ile 17 Aralık süreci arasındaki fark

Erbakan'ı bertaraf etmenin bir yolu vardı, Çiller'i zayıflatmak. Sultanahmet Meydanı'nda Aydın Doğan medyasına meydan okuyan Çiller'i nakavt edecek o darbe hazırlığı, DYP'nin içi boşaltılarak başlatıldı. Tansu Çiller'in en çok güvendiği isimler tespit ed

28 Şubat benzeri bir tablo ile karşı karşıyayız bugün. Erbakan'a diş bileyen, onu alaşağı etmek isteyen medya, bugün Tayyip Erdoğan'ı alaşağı etmek isteyen medyadan farklı değil. 

Erbakan'dan Türkiye'yi kurtarmak istiyorlardı. 

"Peygamber ocağı" dedikleri ordugahtan, "Pezevenk" sesleri duyuluyordu 28 Şubat'ta. Nazik adamdı Erbakan, Tayyip Erdoğan gibi hiddetlenmiyordu. Üslubu, yumuşak dili sorunların çözümüne fayda etmedi.  Kuvvetli bir ittifakla, Erbakan'la birlikte, iktidarın öteki ortağı Tansu Çiller de bertaraf edildi. 


*

Peki bu başarı nasıl sağlandı?

Darbe yapıldı!

Demirel destekli, Mesut Yılmaz destekli, medya destekli silahsız bir darbe gerçekleştirildi. 


*


Erbakan'ı bertaraf etmenin bir yolu vardı, Çiller'i zayıflatmak. Sultanahmet Meydanı'nda Aydın Doğan medyasına meydan okuyan Çiller'i nakavt edecek o darbe hazırlığı, DYP'nin içi boşaltılarak başlatıldı.  Tansu Çiller'in en çok güvendiği isimler tespit edildi önce. 

Yalım Erez listenin başındaydı.

Erez'e asla "hayır" diyemeyeceği bir teklif yapıldı.

- Başbakan ol!


*

Yalım Erez'i Çiller'den koparıp kapı kapı dolaştırdılar.

"Hükümeti kurmak" için her yolu denedi.

Mesut Yılmaz faktörünü unutacak kadar kendini kaybetti.

Başbakan olacaktı ya...


*


Erbakan, "Türkiye elden gitmesin!" diye istifasını vermiş, iktidar ortağı Çiller'e başbakanlık yolunu açmıştı! Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Yalım Erez'den sonra Çiller'in güvendiği bir başka isim vardı, Yıldırım Aktuna. O'na başbakanlık, bakanlık teklifi yapılmadı, tehdit edildi. Özel hayatındaki gizli sırlarını deşifre etmekle tehdit ettiler. 

Bir sabah uyandık, Yıldırım Aktuna'yı memleket sevdası (!) sarmış, o da alıp başını gitmişti. 

Kimi vekile sabaha kadar içki içirerek imza attırdılar...

Kimilerine yığınla para akıttılar...

Kimilerine şantaj yaptılar...

Haysiyetine dolarla paha biçenlerin yola revan olması gecikmedi.

Tansu Çiller yalnızlaştırdılar... 


*

Çiller yalnız kalınca...

Milletvekili pazarına çıkan Mesut Yılmaz'ın etrafı kalabalıklaştı birden bire.

Hüsamettin Cindoruk'un partisi de vekil görmüştü.

Türkiye "Mesut" bir başbakan görmeye hazırdı artık.

Sonrası malum...

Üçlü koalisyon...

Ve felakete sürüklenen Türkiye!


*


28 Şubat'ı kısaca anlatmaya çalıştım sizlere. 

Nasıl, bugünle benzerlik var mı?

Tayyip Erdoğan'la ilgili atılan manşetler, Abdullah Gül'le ilgili sarfedilen güzel sözler...

Bugün ne oluyor peki?

Bugün 28 Şubat süreci kadar ağır olmasa da 17 Aralık süreci yaşanıyor. 

Cemaat-CHP ve bir kısım medya kolkola girmiş, Tayyip Erdoğan'ın gitmesini istiyor. 

- Atla helikoptere git!

İşte bu ittifaktır Erdoğan'ı ayakta tutan.

Bir de...

Etrafı çok dik...

Öyle olmasaydı eğer, Türkiye 17 Aralık sonrasında bambaşka bir Türkiye olurdu.