BIST 9.725
DOLAR 35,19
EURO 36,71
ALTIN 2.968,20
HABER /  GÜNCEL

28 Ağustos İngiltere basın özeti

Financial Times, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 1 Kasım seçimlerini "tek adam yönetimi planı" doğrultusunda değerlendirdiğini yazıyor. Haftalık Economist dergisi ise Erdoğan'ın yeni seçimlerle "bir kumar oynamakta olduğunu" belirtiyor.

Abone ol

Financial Times gazetesi uluslararası ilişkiler editörü David Gardner, gazetenin yorum sayfasında yer alan yazısında Türkiye'deki son siyasal gelişmeleri ve yaklaşan seçimleri ele aldı.

Gardner'ın yazısı 'Erdoğan tek adam yönetimini ikinci kez deniyor' başlığını taşıyor.

Gardner yazı boyunca "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı tek adam yönetimi peşinde koşmakla" eleştiriyor.

FT: Erdoğan tek adam yönetimini ikinci kez deniyor

Yazının başında Gardner, "Türkiye'nin bir adamın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip'in Erdoğan'ın ihtirasına esir düştüğü" yorumunu yapıyor.

Gardner, "Haziran ayındaki seçimlerin ardından Erdoğan'ın ülkeyi yeni bir genel seçimin içine kaçırdığını" belirtiyor.

Yazıda "Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra iktidarı parlamento, kabine ve yargı gibi kurumlardan gasp ettiğini, dizginlenemez bir iktidar için anayasada değişiklik yapmak amacıyla AKP'nin nitelikli çoğunluğa erişmesini hedeflediği" yorumu yapılıyor.

Gardner yazıda özetle şu ifadelere yer veriyor:

"Dört Versailles büyüklüğündeki kitsch, yeni Osmanlı sarayından ülkeyi yöneten bir sultan gibi, 15. Louis'ye atfedelen o sözün ruhunu canlandırıyor gibi gözüküyor: Après moi, le deluge (Benden sonra tufan)."

Yazıda, "birçok gözlemciye göre Erdoğan'ın seçimlerin yeniden yapılmasına, Haziran seçimlerinin sonuçlarının gelir gelmez karar verdiği" belirtiliyor ve Erdoğan'ın fiili olarak iktidarın cumhurbaşkanlığına geçtiğini söylediği aktarılıyor:

"Erdoğan bu ayın başında iktidarın, hâlihazırda Türkiye'nin parlamenter sisteminden kendi başkanlığına geçtiğini söyledi: 'Artık ülkede sembolik değil, fiili gücü olan bir cumhurbaşkanı var."

Financial Times yazarı, koalisyon görüşmelerinden bahsederken "Bu görüşmelerin hiçbir zaman şansı yoktu" yorumunu yapıyor.

Gardner, "Ankara'nın son döneme kadar Suriye sınırında gönüllüler ve savaşçılar için bir cihatçı boru hattı tedarik ettiğini, Suruç saldırısından sonra IŞİD'e yönelik bir, PKK'ya yönelik birçok hava saldırısı gerçekleştirdiğini; Suriye'nin kuzeyindeki yeni Kürt oluşumunun Türkiye'nin güneydoğusunda da bir Kürt özerkliği yaygarasını ateşleyeceği korkusuna neden olduğunu" belirttikten sonra ekliyor:

"Ancak PKK'ya yönelik saldırı ve güneydoğudaki sıkıyönetim daha çok seçimle ilgili ve de milliyetçi oylar için gizli bir davet."

"Her şeyden önemlisi, eğer Kürt yanlısı Halkların Demokratik Partisi (HDP) parlamentoya girmek için gerekli yüzde 10 barajının altına itilebilirse 80 sandalyesinin tamamına yakını AKP'ye dönecek."

Gardner, "AKP'nin siyasi nezaketten uzakta bulunduğunu, kamuoyu araştırmalarının Cumurbaşkanı'nın taktiklerinin işe yaramadığını gösterdiğini, Türkiye'nin bağışıklık sisteminin alarm verdiğini" belirtiyor.

Yazının sonunda Gardner, "IŞİD barbarlarıyla, yeniden alevlenmiş Kürt çalkantısıyla ve ekonomik kansızlıkla çembere alınmış Türkiye'nin hepsini kucaklayan probleminin Erdoğan olduğunu" belirtiyor ve ekliyor:

"Türkler, onun en sonuncu zar atışıyla, bunun ne kadar büyük olduğunu keşfetmek üzere olabilirler."

Economist'ten Erdoğan yorumu: Kumarbaz

Economist dergisinin bu hafta çıkan yeni sayısında yer alan Türkiye ile ilgili analizde "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeni seçimler için çağrı yaparak zar attığı" yorumu yapılıyor.
Analiz, "kumarbaz" başlığını taşıyor.

Yazıda özetle şu ifadeler yer alıyor:

"Recep Tayyip Erdoğan geçen yıl, Türkiye'nin halk tarafından seçilen ilk cumhurbaşkanı olduğunda 'sıradan bir Cumhurbaşkanı' olmayacağı sözünü vermişti. Şimdi, bir kez daha siyasi gelenekten saparak, 7 Haziran'da Adalet ve Kalkınma Partisi'nin meclisteki 12 yıllık çoğunluğunu kaybetmesi ve bir koalisyon hükümeti kurmada başarısız olması ardından, ülkenin modern tarihinde ilk kez olacak şekilde, erken seçimler için çağrı yaptı.

"14 Ağustos'ta, 'İster kabul edilsin, ister edilmesin, Türkiye'nin yönetim sistemi fiili olarak değişmiştir' diyerek uzun zamandır değiştirme peşinde koştuğu anayasanın yeniden yazımının gereksiz olabileceğini ima etti.

"Erdoğan bunu ispat ederek, sözde tarafsızlık rolünün sınırlarını uzattı. Muhalefet lideri, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na hükümet kurma şansını vermedi. Bu, 'bir sivil darbe' gerçekleştirildiği iddialarını tetikledi.

"Ancak sandıklara dönmek bir kumar. Erdoğan, son seçimlerde partisine doğrudan bir uyarı atışında bulunan seçmenlerin iktidara geri döneceğine ikna olmuş gibi gözüküyor. Ancak anketörler ortada buna dair az bir kanıt görüyor. Bu arada Başbakan Ahmet Davutoğlu'ndan geçici bir birlik hükümeti kurması talep edildi. Kürt yanlısı Halkların Demokratik Partisi hariç muhalefetin büyük bir bölümü bu hükümete katılmayı reddetti.

"Vaziyet Türkiye'nin güneydoğusundaki Kürt bölgelerindeki çatışmalarla karmaşıklaştı. Bölgesel bağımsızlık savaşçıları ve silahlı kuvvetler arasındaki çatışmalar yüzlerce kişinin yaşamına mal oldu. Bazı belediyeler öz yönetim ilan etti ve seçilmiş belediye başkanları gözaltına alındı. Yetkililer askeri operasyonların gerçekleştirildiği ilçelerde sokağa çıkma yasağı ilan etti ve 100'den fazla bölge 'geçici askeri bölge' ilan edildi."

Economist, asker cenazelerindeki tepkilere de dikkat çekmiş ve şu yorumu yapmış: "AKP milliyetçi oyları yukarı çekmeyi amaçlarken yakınları ölmüş insanlardan bazıları buna karşı çıktı. Kardeşinin cenazesini kaldıran acılı bir Yarbay, 'Şu güne kadar çözüm diyenler neden şimdi sonuna kadar savaş diyor diye bağırdı."

Dergi, "Türkiye'nin üslerini IŞİD'e karşı ABD güçlerine açtığını, kendisinin de operasyonlara başladığını, bir tür geri tepmenin olası olduğunu bu arada ekonominin de durgunlaştığını" yazıyor.

Economist, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'nu kastederek, bir bakanın "Bugün yaşanan kaosların sebebi bu ülkede başkanlık sistemi olmadığı içindir" sözlerini sarf ettiğini hatırlatıyor.

Ancak dergi, "birçok seçmenin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tarzından rahatsız olduğu" yorumunu yapıyor:

"Cumhurbaşkanı'nın büyük boy hırsları ve hükümet kurma sürecine müdahalesi birçok seçmenin canını sıkıyor."

Yazı şu sözlerle sona eriyor:

"Türkler 1 Kasım'da tekrar oy verdiklerinde üzüntülerinden kimi sorumlu tuttuklarını gösterme şansına sahip olacaklar."

Tarihi eserleri IŞİD'den koruma planı

Times'ın anasayfa manşetinde yer alan habere göre Oxford ve Harvard Üniversiteleri'nden arkeologlar, Orta Doğu'daki tarihi eserlerin IŞİD tarafından yok edilmesine karşı bir araya gelip 'dijital' bir mücadele planını devreye sokacak.

Plana göre arkeologlar üç boyutlu fotoğraf makineleriyle bölgeye gidecek ve bölge sakinlerinin desteğiyle tehlike altındaki eserlerin dijital kaydını oluşturacak.

Görüntüledikleri eserler IŞİD tarafından yıkılırsa, üç boyutlu yazıcı teknolojisini kullanarak yapıtları orijinal tarzına sadık kalarak yeniden üretecekler.

Times, projeye 2 milyon Sterlin bütçe ayrıldığını belirtiyor.

Oxford merkezli Dijital Arkeoloji Enstitüsü (IDA) yetkilileri amaçlarının binlerce düşük bütçeli 3 D fotoğraf makinesiyle Orta Doğu'ya gitmek, mümkün olduğu kadar çok eserin fotoğrafının çekilmesi için yerel ortakların yardımını temin etmek olduğunu belirtmiş.

Times, Unesco ile birlikte çalışan Enstitü'nün yılın sonuna kadar 5 milyon görüntü kaydetmeyi hedeflediğini yazıyor.

2017'ya kadar ise 20 milyon görüntü alınmasının hedeflendiği belirtiliyor.

Haberde Enstitü'nün gelecek ayın başından itibaren Irak'ta, arkeoloji ağları üzerinden, internet bağlantısı imkânı olan yüzlerce 3 D fotoğraf makinesi dağıtmaya başlayacağı belirtiliyor.

"Enstitü'nün planlarını Lübnan, İran, Yemen, Afganistan ve Türkiye'nin doğusuna doğru genişletmeyi planladığı" belirtiliyor.