BIST 9.777
DOLAR 35,09
EURO 36,61
ALTIN 2.930,07
HABER /  GÜNCEL

26 Eylül İngiltere Basın Özeti

Financial Times: Suriye İslamcıların şeriat çağrısı Sünni ve Selefi güçlerin Batı tarafından desteklenen isyancılar karşısındaki artan gücünü yansıtıyor. Independent: İran-ABD yakınlaşması aceleye getirilmemeli.

Abone ol

Daily Telegraph gazetesi, Suriye muhalefetinin bölündüğünü ve İslamcıların şeriat devleti istediğini yazıyor.

Gazetenin haberinde özetle şöyle deniyor:

"Batılı ülkelerin Suriye'de Beşar Esad yönetimine karşı ılımlı bir muhalefet oluşturma umutları ciddi bir darbe aldı ve isyancılar içindeki hakim İslamcı gruplar ayrı hareket edeceklerini ve şeriat devleti kurmak istediklerini açıkladı. Yeni İslamcı ittifakta, El Kaide lideri Eyman Ez-Zevahiri'ye bağlılık yemini eden Nusra Cephesi ile radikal İslamcı örgüt Ahrar eş-Şam (Özgür Suriyeli İnsanlar) da yer alıyor."

"Suriye ikinci Afganistan ve Somali olur"

"Laik gruplar bu gelişmenin ABD Başkanı Barack Obama'nın 21 Ağustos'taki kimyasal saldırıdan sonra gündeme gelen askeri müdahaleden vazgeçmesi ve Batı'nın demokrasi yanlısı muhalefeti silahlandıramamasının sonucunda ortaya çıktığını söylüyor. Özgür Suriye Ordusu'nun sözcüsü Fahad el Masri, 'Uluslararası müdahale olmazsa Suriye ikinci bir Afganistan, ikinci bir Somali olacak' dedi."

Gazete, Suriye'deki İslamcı militanların Körfez ülkelerindeki bağışçılardan mali destek aldıklarına dikkat çekiyor.

Financial Times gazetesi de, İslamcı milislerin ülkedeki muhalif grupların ana ittifakı durumundaki Suriye Ulusal Koalisyonu'nun otoritesini reddetme kararıyla ilgili olarak şöyle diyor:

"Yeni ittifakın yaşayıp yaşamayacağını söylemek için erken olsa da uzmanlara göre, bu açıklama, Sünni ve Selefi güçlerin Batı tarafından desteklenen isyancılar karşısındaki artan gücünü yansıtıyor. Bu gelişmenin 2,5 yılda 100 binden fazla kişinin öldüğü savaşı durdurmak için Suriye lideri Beşar Esad ve isyancıları müzakere masasına oturtmak isteyen uluslararası toplumun çabalarını zora sokabilir."

'İran-ABD yakınlaşması aceleye getirilmemeli'

Independent gazetesi, İran ve ABD ilişkilerindeki yumuşama belirtilerini değerlendirdiği başyazısında "Yakınlaşma aceleye getirilmemeli" diyor.

Yazı özetle şöyle:

"İkisi de olmadı. ABD Başkanı Barack Obama ve yeni İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani arasında bir görüşme yapılmadı. İki lider el sıkışacak kadar birbirlerine yaklaşmadılar. İki ülke arasında 30 yıldan daha uzun bir süredir diplomatik ilişki yok ve bunların olmaması belki daha iyi oldu."

"ABD-İran ilişkilerinin düzelmesinin, tek başına İran'ın nükleer programı üzerinde bir uzlaşmaya varılması bile çok önemli sonuçları olacak. Çok kritik bir zamanda İran kazanılacak. Şu anda Batı'ya karşı giderek daha hasmane görünen bölgesel harita biraz dostane olacak. Bu anlaşmadan kazanılacak o kadar şey var ki aceleye getirilerek bu fırsatın heba edilmesi aptalca olur. Bu yüzden sağlam adımlarla gidilmeli"

'Modern kölelik'

Guardian gazetesi, manşetindeki özel haberinde 2022 Dünya Kupası'na ev sahipliği yapmaya hazırlanan Katar'da göçmen işçilerin altyapı inşaatlarında köle gibi çalıştırıldığını aktarıyor.

Gazetenin ulaştığı bilgilere göre, bu yaz Katar'da 4 Haziran ile 8 Ağustos tarihleri arasında en az 44 Nepalli işçi hayatını kaybetti. Bu işçilerden yarısı kalp krizi, kalp yetmezliği ve iş kazası sonucu öldü.

Nepalliler, Katar'daki inşaatlarda çalışan en büyük işçi grubu.

Guardian'a göre bu işçileri Uluslararası Çalışma Örgütü'nün modern kölelik olarak nitelediği bir sömürüye maruz kalıyor.

Bazı Nepalli işçiler aylarca ücret almadıklarını, kaçmalarını önlemek için maaşlarının verilmediğini söylüyor. Bazı işçilerin pasaportlarına ve kimliklerine el konularak kaçak işçi konumuna sokuldukları, bazı işçilere 24 saat a çalıştırıldığı, çöl sıcağında su verilmediği, Doha'daki 30 Nepalli işçinin dayanılmaz çalışma koşullarından kaçarak Nepal elçiliğine sığındığı kaydediliyor.

Gazete Nepal'in köylerinden başlayan ve Katarlı liderlere uzanan bir sömürü zincirinin varlığından söz ederek "Dünyanın en zengin ülkelerinden biri, dünyanın en popüler turnuvasına hazırlık için dünyanın en yoksul ülkelerinden birini sömürüyor." diyor.

45 milyar dolarlık bir projeyle sıfırdan inşa edilen ve Dünya Kupası finalinin oynanacağı 90 bin kişilik bir stadı da içerecek Luseyl Şehri'nde çalışan Nepalli bir işçi, kötü muameleye maruz kaldıklarını ve çaresiz olduklarını söylüyor.