İngiltere gazetelerinde bu sabah: Obama'nın BM Genel Kurulu'ndaki konuşması ve Türkiye'deki Balyoz davasının yankıları...
Abone olBu sabahki İngiliz gazetelerinin ortak uluslarası konusu ABD Başkanı Barack Obama'nın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun açılışında yaptığı konuşma...
Guardian Obama'nın konuşmasında aşırı görüşleri kınadığını belirtiyor.
Obama "Bugün, bu şiddetin ve hoşgorüsüzlüğün BM sıralarında yeni olmadığını ilan etmeliyiz" dedi.
ABD Başkanı yaygın protesto gösterilerini tetikleyen İslam karşıtı video için de "iğrenç" ifadesini kullandı ve bu videonun Birleşmiş Milletler'in ilke ve hedeflerine bir saldırı olduğunu söyledi.
Financial Times Obama'nın Ortadoğu kaynaklı aşırı görüşlere karşı sert konuştuğunu kaydediyor.
ABD Başkanı konuşmasına Libya'da video protestoları sırasında öldürülen ABD elçisi Chris Stevens'ı anarak başladı.
Obama, BM üyelerini "geleceğin, katilleri gibi değil Chris Stevens gibi insanlar tarafından belirleneceği" fikrine bağlılıklarını ilan etmeye çağırdı.
Independent Obama'nın Ortadoğu'ya odaklanılması çağrısında bulunduğunu yazıyor.
ABD Başkanı Obama Suriye ile ilgili değerlendirmesi sırasında daha sert bir ifade biçimi benimsedi ve Beşar Esad rejiminin sona ermesi gerektiğini söyledi.
BM Genel Kurulu'nda ağırlıklı olarak Ortadoğu'daki gelişmelerin yankı bulması bekleniyor.
İran'ın nükleer programı, Ortadoğu ilintili konular arasında öne çıkıyor.
Daily Telegraph Obama'nın İran'ı durdurmak için 'yapması gerekeni yapacağı' uyarısında bulunduğunu kaydediyor.
Obama, nükleer silah sahibi bir İran için "kontrol edilebilirliğin ötesinde bir zorluk" ifadesini kullandı.
Times da Obama'nın İran'ın nükleer silah yapmasını önleyeceklerini söylediğini belirtiyor.
BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon da, açılış konuşmasında, Suriye'deki çatışmalar için "dalları dünyaya uzanan bölgesel bir felaket" ifadesini kullandı.
Ban, BM Güvenlik Konseyi'ni harekete geçmeye çağırırken "şiddet yayılırken uluslararası toplum yüzünü öbür tarafa çevirmemeli" dedi.
Erdoğan'ın balyozu
Guardian dış haberler sayfasında, Türkiye'deki Balyoz davasına ilişkin bir değerlendirmeye yer veriyor.
Değerlendirmeyi yazan da gazetenin dış haberler editörü Simon Tisdall...
Geçen hafta kararın açıklandığı, Balyoz darbe planı davasında, 34 sanık beraat ederken 330 sanığa çeşitli hapis cezaları verildi.
Tisdall 'Erdoğan balyozunu salladı' başlıklı yazıda, bu kararın Türk ordusu için düşük bir nokta olduğunu belirtiyor.
Ordunun demokratik değerleri pek kaale almayarak onyıllar boyunca ülkeyi kapalı kapılar ardında yönettiğini belirten Tisdall, Balyoz davasında açıklanan kararın yeni kaygılara yol açtığı kanısında.
Bu kaygı da, kendi ifadesiyle, '2002'den beri iktidarda bulunan ve gözünü yeniden elden geçirilmiş ve yürütme gücü artırılmış bir cumhurbaşkanlığına dikmiş olan Erdoğan'ın generallerin bir zamanlar olduğu kadar otoriter ve zorba hale gelmekte oluşu'...
21 Aralık 2010'da başlayan Balyoz davasında sanıklar, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni cebir ve şiddet kullanarak ortadan kaldırmaya teşebbüs ettikleri iddiasıyla yargılandı.
Guardian'daki değerlendirmede görüşü alınan gazeteci Mehmet Ali Birand karara ilişkin bazı kaygıları olduğunu belirtse de, 'Türkiye'nin tarihi askeri vesayetten temizlenmesi sürecinin başladığını' kaydediyor.
Yazıda, diğer bir gazeteci Semih İdiz'in görüşü de aktarılıyor; İdiz 'davanın asdalet veya Türkiye'de demokrasinin ilerlemesiyle ilgisi olmayıp, tamamen bir hesaplaşma olduğunu' ileri sürüyor.
Balyoz davası, Taraf gazetesinin 20 Ocak 2010 tarihli haberinde açıkladığı 2003 tarihli "Balyoz Harekât Planı" başlıklı belgelerle gündeme gelmişti.
Taraf gazetesi muhabiri Mehmet Baransu'nun, elindeki beş bin sayfalık belgeleri İstanbul adliyesine teslim etmesiyle birlikte İstanbul savcılığı belgeler ile ilgili soruşturma başlatmıştı.
Guardian editörü Simon Tisdall, Balyoz davasının eski Sovyet bloğunda zaman zaman tanık olunan ve skandal düzeyde adaletsizliğe sahne olan siyasi içerikli göstermelik duruşmaları da akla getirebileceğini belirtiyor.