FETÖ'nün takipsizlikle sonuçlanan 25 Aralık soruşturmasında usulsüzlük yaptıkları ve şüphelilere kumpas kurarak darbeye teşebbüs ettikleri iddiasıyla yargılandıkları davada haklarındaki hüküm Yargıtay tarafından bozulan 39 sanığın yeniden yargılanmasına başlandı.
Abone olİstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Yasin Topçu, Yakub Saygılı ve Arif İbiş ile avukatları katılırken bazı tutuklu sanıklar Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı.
Duruşmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Necmeddin Bilal Erdoğan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, eski AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal'ın da aralarında bulunduğu müşteki ve müdahilleri avukatları temsil etti.
Yargıtay ilamının okunmasının ardından sanıklara söz verildi.
Tutuklu sanık eski emniyet müdürü Yasin Topçu, yürüttükleri soruşturmalarda usulsüzlük yapmadıklarını öne sürerek, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi.
Sanık eski polis Arif İbiş ise "İstanbul'daki tüm soruşturmalara baktık. Fiziki takip amirliği soruşturmalara destek olarak katılmaktaydı. Herhangi bir soruşturmada takip istendiğinde ben ekipleri fiziki takip için görevlendirmekteydim. 21 ay boyunca devam eden 25 Aralık soruşturmasının fiziki takip kısmında da birçok memur vardı." dedi.
İbiş, Yargıtay'ın siyasi bir karar verdiğini savundu.
Duruşma, Yargıtay ilamına karşı sanıklar ve avukatlarının savunmalarının alınmasına devam edilmek üzere 6 Kasım'a ertelendi.
Davanın geçmişi
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, davayı 24 Aralık 2018'de karara bağlayarak, sanıklar Yakub Saygılı, Kazım Aksoy, Yasin Topçu, Mahir Çakallı, Arif İbiş, Mustafa Demirhan, Mehmet Habib Kunt, İbrahim Şener, Mehmet Fatih Yiğit ve Mehmet Akif Üner'i "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırmıştı.
Sanıklar Yakub Saygılı, Kazım Aksoy, Yasin Topçu, Arif İbiş, Mehmet Habib Kunt, İbrahim Şener, Mehmet Fatih Yiğit ve Mehmet Akif Üner'e "özel hayatın gizliliğini ihlal" ve "haberleşmenin gizliliğini ihlal" suçlarından toplam 127 yıl 4 ay 15'er gün hapis cezası veren mahkeme, Mustafa Demirhan'ı da bu suçlardan toplam 131 yıl 10 ay 15 gün hapisle cezalandırmıştı.
Mahkeme sanıklardan 31'ine "terör örgütüne üye olmak", "terör örgütüne üye olmamakla birlikte yardım etme", "görüntüleri gizlice ifşa etmek", "resmi belgeyi bozma veya yok etme" ve "haberleşmenin gizliliğini ihlal etme" suçlarından değişen sürelerde hapis cezası verirken, 24 sanığın beraatine, firari 6 sanığın dosyasının ayrılmasına hükmetmişti.
Yargıtay'ın kararı
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 9 Mayıs'ta 71 sanık hakkında verilen hükme dair temyiz başvurularını inceleyerek karara bağlamıştı. Daire, 39 sanık hakkındaki mahkumiyet ve beraat hükümlerinin bozulması gerektiğini belirterek, dosyayı İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne göndermişti.