BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,88
ALTIN 2.968,29

2300 yılından geldim deyip anlattı bakın hangi kehanetlerde bulundu

2300 yılından geldim deyip anlattı bakın hangi kehanetlerde bulundu

2300 yılından geldiğini söyleyen Gerald Gardner ismindeki zaman yolcusu, bir Youtube kanalına yaptığı açıklamada dikkat çekici açıklamalarda bulundu.

2300 yılından geldim deyip anlattı bakın hangi kehanetlerde bulundu

Zaman zaman karşımıza çıkan ve ilginç açıklamalar yapan zaman yolcularına bir yenisi daha eklendi. Çoğu insanların analatılan hikayelere inanmıyor. Çoğumuza ise zaman yolcularının açıklamaları uçuk bir hayal gibi geliyor ama merak edip okuyanlarımız ve dinleyenlerimizin de çok olduğu bir gerçek. Yeni zaman yolcumuzun adı ise Gerald Gardner. Yaklaşık 300 yıl ileriye 2300 yılına gittiğini söyleyen Gardner zaman makinesi ve gelecekteki yaşam ile ilgili ilginç bilgiler verdi.

2300 yılından geldim deyip anlattı bakın hangi kehanetlerde bulundu

Adını Gerald Gardner olarak açıklayan ve kendisini zaman yolcusu olarak tanıtan Gardner, 1977’de İngiliz hükümeti için çalışmaya başladığını, 1988’de bir insan içine çekecek deneysel bir teknoloji üzerinde çalıştığını açıkladı. Yolculuğu için 2.3 milyon sterlin verildiğini söyleyen Gardner, daha sonra Los Angeles'da su altında kaldığı ve potansiyel savaşın tek tehdidinin uzaydan geldiği 2300 yılına gönderildiğini söyledi.

2300 yılından geldim deyip anlattı bakın hangi kehanetlerde bulundu

Zaman yolcusu makinesi nasıl?

Gardner, zaman yolcusu makinesinin 30 feet çapında “büyük bir küresel küre” olduğunu söyledi. Makinenin içine girdiğinde, bilincini kaybetmeye başladığını söyleyen Gardner, başlangıçta öldüğünü düşündü ve “Hiç bir şey hissetmedim” dedi.

2300 yılından geldim deyip anlattı bakın hangi kehanetlerde bulundu

Uyandığında havada binlerce fitlik binaları olan büyük bir şehirde olduğunu söyleyen Gardner "Yüzen şehirleri gördüm. Çünkü "24. yüzyılda yer çekimi önleme teknikleri, bütün bir şehri kaldırabilecek ölçüde mükemmelleştirildi ve yerden yaklaşık 6,000 fit uzakta." olduğunu açıkladı. (Şehirleri havaya uçurmanın faydası, yeryüzünden yere taşınabilmeleri ve toprağa bağlı şehirlerden daha az kirlilik içerebilmeleridir.)