İngiltere basınında bu sabah: Marie Colvin ve savaş muhabirliği, Suriye güçleri isyancıların peşinde, Londra'da Somali konferansı,İngiltere'de sığınma hakkı arayanların çilesi, cinsiyete bağlı kürtaj iddiaları...
Abone olSuriye hükümetinin üç haftadır kuşatma altında tuttuğu Humus'a yönelik saldırıları yoğunlaştırması ve iki gazetecinin ölümü İngiltere gazetelerinde geniş yer buluyor, bu sabah.
Bir çok gazetenin manşetinde İngiliz Sunday Times gazetesi muhabiri Amerikalı Marie Colvin ile Fransız foto muhabir Remi Ochlik'in fotoğrafları yer alıyor. İki Batılı gazetecinin ölümü ardından
Şam yönetimine eleştiri yağıyor. Guardian, Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin "yeter artık bu rejim gitmeli" demesini öne çıkarıyor. Financial Times ise ay başında Suriye hükümetini kınayan tasarıyı veto eden Çin ve Rusya'nın son gelişmeler karşısındaki tutumlarının yakından takip edildiğine dikkat çekiyor.
Moskova'nın sert tavrını sürdürdüğünü yazan Financial Times, Pekin'den ise farklı mesajlar alınmaya başladığını belirtiyor:
"Çin, bu hafta Batılı ve Arap devletlerin krizi çözmek için buluşma önerisini Rusya gibi hemen geri çevirmedi, öneriyi değerlendirdiğini açıkladı, bu küçük bir adım ancak Moskova ile Pekin arasında muhtemel bir siyasi ihtilafı gösteriyor."
Uzmanların görüşlerine yer veren Financial Times, Moskova'nın Esad rejimiyle bağlarının uzun geçmişi olduğunu, Rusya'nın Suriye'ye en fazla silah sağlayan ülke olduğunu hatırlatıyor, ancak Çin'in doğrudan çıkar ilişkisinden çok Pekin'in başka ülkelere müdahale etmemeye yönelik dış politikasının etkisinden bahsediyor.
Batılı gazetecilerin ölümü
Times gazetesinin manşeti, "Gerçeğin Bedeli." Suriye ordusu gazetecileri hedef alırken Sunday Times muhabiri öldürüldü diyor gazete ve şöyle devam ediyor: "Marie Colvin, cesur, kendini işine adamış, despot rejimlerin zulmünü tüm dünyaya anlatmaya tamamen kararlı bir insandı. Bu erdemin bedelini dün canıyla ödedi." Times, Colvin'in 2010 senesinde savaş gazeteciliği üzerine yaptığı konuşmadan bir bölüme yer veriyor:
"Profesyonel hayatımın büyük bölümünde savaş muhabirliği yaptım. Ama cephede tarafsız gazetecilik hiç bu kadar zor olmamıştı. Bir savaşı anlatmak, karmaşa, yıkım ve ölümün olduğu yerlere gitmek demek. Ordular, aşiretler, teröristler çarpışırken, bir propaganda fırtınası içinde doğruyu bulmaya çalışmak, demek. ve pek tabii risk almak...Ama kendimize hep şu soruyu sormalıyız, bu haberi anlatmaya değer mi? Hangisi risk, hangisi cesaret gösterisi? Bir çoğunuz kendinize soruyorsunuzdur, bir fark yaratabiliyor muyuz değer mi diye? Yaralandığımda ben de aynı soruyu sordum. Yanıtım o zaman da evetti, şimdi de evet, her şeye değer."
Guardian gazetesi de Humus'ta öldürülen diğer gazeteci Rémi Ochlik'in yeni nesil foto muhabirler arasında en yeteneklilerinden biri olarak gösterildiğini yazıyor. 28 yaşında hayata veda eden foto muhabir, Haiti'den Kongo'ya geçen yıl Arap Baharı'na dek bir çok yerde çektiği fotoğraflarla ödüle layık görülmüştü.
Suriye güçleri isyancıların peşinde
Independent da Times gibi Suriye güvenlik güçlerinin gazetecileri hedef aldığında hemfikir. Independent yazarı Kim Sengupta, Suriye birliklerinin Türkiye sınırında isyancıların güçlü olduğu yerleri hedef aldığını yazıyor. "Esad kendi halkına karşı yeni cephe açtı" başlığını taşıyan haberde, isyancıların kullandığı üslerden birinin Hacıpaşa köyünde olduğu belirtiliyor: "Bitişik tarla ve tepelerdeki çatışmalardan düzenli olarak mermiler savruluyor." Sengupta, Suriye güvenlik güçlerinin Türkiye ile Suriye sınırındaki köyleri dolaşarak isyancıların güvenli bölgelerine tedarik güzergahlarını bozmaya çalıştığını yazıyor.
Londra’da Somali konferansı
Batılı ve Afrikalı liderler, bugün Londra'da düzenlenen bir konferansta Somali'nin geleceğini masaya yatırıyor. Terör tehdidi ve Somali açıklarındaki korsanlık vakaları da tartışılacak konular arasında. Financial Times, Somali'de 1991'den bu yana merkezi hükümetin bulunmadığını, El Kaide'yle bağlantıları olduğu söylenen el Şebab, ülkenin güneyi ve merkezinde genişçe bir bölgeyi yönettiğini yazıyor, Somali açıklarında korsanlık faaliyetlerinin dünya ekonomisine 7 milyar dolara mal olduğunu, kıtlık nedeniyle 4 milyon kişinin hayatının tehlikeye girdiğini hatırlatıyor.
Konferansın katılımcıları arasında Türkiye ve Katar da var. Financial Times, "Geçen yıl kıtlık sırasında Türkiye ve Körfez ülkeleri gibi Müslüman ülkelerin yeni yaklaşımlar getirdiği" derken kimi çevrelerin İngiltere'nin Somali'de büyükelçilik açan Türkiye'ye mahcup edici şekilde yetişmeye çalıştığı yolundaki görüşünü aktarıyor. Kimi çevrelere göre ise bu konferans, kalıcı bir değişim sağlayabilir.
Times gazetesi ise özel haberinde Londra'daki bazı çetelerin Somali'de savaşmak üzere İngiltere vatandaşı gençleri topladığını yazıyor. Habere göre Somalililerin yoğun olduğu kimi çetelerdeki İslamcı radikal kesimler eş Şebab için savaşmak isteyen gençlere para sağlayıp seyahatlerini düzenliyor.
İngiltere’ye sığınma hakkı
Guardian gazetesi, Birleşmiş Milletler Mülteci Örgütü'nün İngiltere'nin sığınma hakkı arayan kişileri gözetim koşullarını eleştirmesine dikkat çekiyor. Guardian, örgütün İngiltere temsilcisi Roland Shilling'in "İngiltere'nin diğer Avrupa ülkelerinden çok daha fazla sayıda göçmeni gözaltına alarak olumsuz örnek teşkil ettiği" şeklindeki sözlerine yer veriyor. Shilling, İngiltere'de sığınma hakkı arayan kişilerin, son derece sıkıntılı koşullara maruz kaldıklarını, bunun "insanlık dışı" olduğunu belirtiyor.
Guardian, İngiltere Sınır Denetim Ajansı'na ilişkin bağımsız raporu bugün yayınlanan bağımsız denetçi John Vine'ın da bu eleştirileri doğruladığını aktarıyor. Rapora göre Sınır denetim ajansının Ocak Nisan ayları arasında hızlı sınırdışı için gözetim altına aldığı 114 kişiden 10’u insan kaçakçılığı ve işkence kurbanı oldukları için serbest bırakıldı.
Cinsiyete bağlı kürtaj
"Bebek kızsa kürtajla alınıyor, tek soru sorulmuyor" Daily Telegraph gazetesi manşetten yer verdiği özel haberinde, İngiltere'de kimi doktorların bebeğin cinsiyeti doğrultusunda gelen talep üzerine kürtaj yaptığını ve bu durumu sorgulamadığını anlatıyor. Gazete bu tür uygulamalar yasadışı olsa da kimi kliniklerin sahte belge hazırlayıp işlemleri yaptığını yazıyor. Gazete, bu uygulamanın sosyal ve kültürel nedenlerle yaygın bir hal almaya başladığı yolundaki kaygılar üzerine ülkenin değişik yerlerinde dokuz farklı klinikte gizli çekimler yaptıklarını vurguluyor. Bu görüntüleri gazetenin internet sitesinden izlemek de mümkün. Avrupa Konseyi geçen sene İngiltere dahil tüm üyelerini bebek bekleyen ailelere cinsiyete bağlı kürtajı engellemek için bebeğin cinsiyetini söyleme politikasına son vermeye çağırmıştı. O tarihten bu yana bir çok hastane bu tür bilgileri açıklamıyor.Telegraph, İngiltere'de kürtaj 24 haftaya kadar yasal olsa da gebeliğe cinsiyete dayalı son verilmesinin hukuk dışı olduğunu hatırlatıyor.