BIST 9.666
DOLAR 35,22
EURO 36,76
ALTIN 2.964,38
HABER /  GÜNCEL

22 Ağustos İngiltere basın özeti

FT: Davutoğlu ikinci adamlığa istekli, Independent: Obama IŞİD'in blöfünü gördü. ABD'nin Suriye'deki IŞİD hedeflerini vurma ihtimali. Economist'e göre konu BM Güvenlik Konseyi'ne getirilmeli.

Abone ol

Financial Times Türkiye'de Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Adalet ve Kalkınma Partisi Genel başkanı ve Başbakan adayı olarak belirlenmesini kapsamlı bir haberle aktarıyor okuyucularına

Piotr Zalewski imzalı haberde Erdoğan'ın duyuruyu AKP Merkez Yürütme Kurulu toplantısında bizzat yaparak bu kararı kimin aldığı konusunda pek şüphe bırakmadığı söyleniyor.

Erdoğan'ın Davutoğlu'nun aday olmasında "paralel yapıyla mücadele ve yeni anayasa konusundaki kararlığının etkili olduğu" yönündeki sözlerini aktaran gazete, Davutoğlu'nun da birlik mesajları verdiğini bildiriyor. Haber şöyle devam ediyor;

'İkinci adamlığa istekli'

"55 yaşındaki eksi akademisyen Davutoğlu'nun Erdoğan'ın belirlediği tüm kriterleri karşıladığı söyleniyor. En önemlisi Davutoğlu cumhurbaşkanından sonra ikinci adam olmaya istekli gibi görünüyor. Üç dönem kuralına takılan birçok üst düzey AKP'linin tersine gelecek yılki parlamento seçimlerine girebilir ve bu da bir dönem daha başbakan olmasını sağlayabilir. Erdoğan şimdiye dek sembolik görevler üstlenen cumhurbaşkanlığını icra makamına dönüştürerek, yönetimde çoğu kararı kendisinin almak istediğini açıkça belli etti."

Haberde görüşlerine yer verilen AKP'li eski Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış da "Türkiye başkanlık sistemine geçse de, geçmese de ülkeyi cumhurbaşkanlığı makamında yönetecek. Davutoğlu'nun Erdoğan'ın yap dediği şeylere karşı çıkacağını sanmıyorum" diyor.

Davutoğlu'nun önündeki sorunlar

Carnegie Europe düşünce kuruluşundan Sinan Ülgen de Davutoğlu’nun "neredeyse imkansız bir denge kurmak zorunda olduğunu vurguluyor. Ülgen'e göre Davutoğlu kabinesi, bürokrasi ve cumhurbaşkanı arasındaki ilişkiyi yönetmek, partide otoritesini kabul ettirmek ve gelecek yılki genel seçimlerde başarılı olmak zorunda.

Davutoğlu'nun göğüslemek zorunda olduğu sorunlardan birinin de geçen hafta Güneydoğu'da çıkan şiddet olaylarının PKK'yla barış sürecini riske atması olduğu söyleniyor.

Ekonomideyse Amerikan Merkez Bankası’nın faizleri beklenenden erken arttırmasının TL'ye değer kaybettireceği korkuları bulunduğu belirtiliyor.

'Güvenli kâbusu'

Sinan Ülgen bu arada ülkenin komşu Irak ve Suriye'de bir "güvenlik kâbusuyla" karşı karşıya bulunduğunu vurguluyor. Haber şöyle devam ediyor;

"Ama çok sayıda Türk bu kâbusun sorumlusunun kısmen Davutoğlu olduğuna inanıyor. 2009'da Dışişleri Bakanı oldu ve bir noktada "komşularla sıfır sorun" politikasıyla övgüler alıyordu. 2011'de Ortadoğu'yla ticarette patlama yaşanıyordu. Arap Baharı iyimserliği sürüyor ve İstanbul'daki konferans salonlarında 'Türk modeli' yankılanıyordu. Türkler’in yüzde 70'i Davutoğlu'nun başarılı olduğunu düşünüyordu. Suriye'deki başarısız Esad karşıtı ayaklanmayı destekleyen Türkiye'nin sınırlarında 49 Türk'ü rehin tutan IŞİD örgütü büyük topraklar elde etti. İsrail, Suriye ve Kahire’yle ilişkiler de korkunç durumda."

'Şimdilik rakipsiz'

Gazete ayrıca Davutoğlu'nun özellikle de 2015 seçimlerinde başarısız olması durumunda partinin diğer ağır toplarıyla karşı karşıya gelebileceğini vurguluyor.

Financial Times bunlardan birinin de geçen hafta parti üyeliğine döneceğini açıklayan Abdullah Gül olduğunu söylüyor. Ancak gazete Davutoğlu'nun şimdilik rakipsiz olduğunu kaydediyor. Yaşar Yakış da "Gül'ün sahneden elenmesinden sonra seçime giden süreçte büyük bir zorlukla karşılaşmaz. Erdoğan'ın isteklerine karşı çıkabilecek kimse yok" diyor.

'Obama blöfü gördü'

İngiltere basını özellikle de Amerikalı gazeteci James Foley'nin başının kesildiği videoda görünen IŞİD militanının çok büyük olasılıkla İngiltere vatandaşı olması üzerinden bu konuya geniş yer ayırıyor.

"Obama cihatçıların blöfünü gördü" manşetiyle çıkan Independent videodaki militanın hava saldırısı sürdüğü taktirde başka rehinelerin öldürüleceği tehdidine karşın, Amerikan yönetiminin Kuzey Irak'taki IŞİD hedeflerine yeni hava saldırıları düzenlediğini belirtiyor. Gazete saldırıların Obama'nın baş kesme videosundan gözünün korkmadığına açık bir işaret olduğunu söylüyor.

Guardian'da Washington'ın IŞİD'a karşı atmayı değerlendirdiği adımları ele alan bir haber dikkat çekiyor.

Haberde 2011-2013 arası Afganistan'daki savaşa komuta eden nüfuzlu emekli General John Allen'ın sözleri aktarılıyor önce. Allen Obama'dan IŞİD'ın tamamen yok edilmesi emrini vermesini istiyor.

'Suriye'deki IŞİD hedefleri'

Allen Obama'ya "örgütün tüm sinir sistemini baskı altına almak için çabuk harekete geçmesi, örgütü parçalaması ve parçalarını yok etmesi" çağrısında bulunuyor.

Gazete, Ulusal Güvenlik Danışman Yardımcısı Ben Rhodes'un sadece Irak'taki değil, Suriye'deki IŞİD hedeflerinin vurulması olasılığını da gündeme getirdiğini vurguluyor.

Rhodes'un ortak düşmanla mücadele için Suriye lideri Beşar Esad'la yakınlaşma olasılığınıysa reddettiği kaydediliyor.

Guardian ayrıca Amerikan Dışişleri Bakanlığı yetkililerinin IŞİD'ın mali kaynakları ve yabancı militan akışının kesilmesine yardım etmeleri için Katar ve Türkiye'ye baskı yapıldığını söylediğini yazıyor.

'Suriye'de IŞİD'a saldırı BM'ye gelmeli'

Bugün piyasaya çıkan Economist dergisinin başyazılarından birinde de Obama'nın Suriye'deki IŞİD hedeflerinin vurulmasını Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin gündemine getirmesi tavsiye ediliyor. Dikkat çeken satırlar şöyle;

"Obama Suriye'deki IŞİD hedeflerini vurursa yasadışı davranmakla ve düşmanına saldırarak Esad yönetimine yardımcı olmakla suçlanacak. Esad ise Batı'nın gecikmeli de olsa herkesin gerçek düşmanına karşı son savunma hattı olduğunu kabul ettiğini söyleyerek dalgasını geçecek. Obama'nın Esad'ın iznine ihtiyacı yok. Amerika yönetimini tanımıyor ve uzun süredir devrilmesi çağrısı yapıyor. Ama Amerika IŞİD'in Suriye'de bombalanması konusunu BM Güvenlik Konsey'ne getirerek Esad'ın bu dalga geçişini etkisizleştirebilir. Aralarında bölgenin önemli aktörleri Mısır, Suudi Arabistan, İran ve Türkiye'nin de bulunduğu kayda değer sayıda ülke İŞID'ı bir tehdit olarak görüyor ve sadece frenlenmesi değil, yenilmesi gerektiğinde de hefikirler. Esad'ın sponsoru Rusya'nın gözü de Kafkaslar'daki kendi cihatçılarında ve uzun süredir aşırılık yanlılarının tehlikesine dikkat çekiyor. Rusya'nın IŞİD'in vurulmasını veto etmesi garip olur ve böyle bir şey olursa Rus nihilizmini gösterir".