BIST 10.043
DOLAR 35,28
EURO 36,77
ALTIN 2.979,60
HABER /  GÜNCEL

21 Haziran 2012 Basın Özeti

İngiltere gazetelerinde bu sabah; İngiltere ve ABD’nin Suriye’yle ilgili uygulamaya koymaya çalışacakları yeni plan, Mısır’daki gelişmeler, Ekvador’a iltica talebinde bulunan Julian Assange ve Rio+20 zirvesiyle ilgili haberler öne çıkıyor.

Abone ol

İngiltere gazetelerinde bu sabah, İngiltere ve ABD’nin Suriye’yle ilgili uygulamaya koymaya çalışacakları yeni çözüm planı, seçimlerin ardından yeni bir politik krize sürüklenen Mısır, Ekvador’a iltica talebinde bulunan Wikileaks kurucusu Julian Assange’ın son durumu ve Brezilya’daki Rio +20 zirvesiyle ilgili haberler öne çıkıyor.

ABD ve İngiltere’den yeni Suriye planı arayışı

Guardian, ana sayfasında manşetine ABD ve İngiltere’nin Suriye ile ilgili yeni bir planını aktaran haberini taşıyor.

Habere göre bu iki ülke, Suriye’deki sorunların çözümü için Devlet Başkanı Beşar Esad’a, Birleşmiş Milletler öncülüğünde düzenlenecek geçiş süreciyle ilgili konferansa katılma teklifi yapmak istiyor.

Gazete, ABD ve İngiltere’nin Esad’a, kendisinin bu konferansa güvenli bir şekilde katılımını sağlamayı teklif edebileceklerini ve hatta bu durumda kendisine merhametle yaklaşabileceklerini yazıyor.

Guardian planın doğuşunu “Bu girişim, David Cameron ve Barack Obama’nın Meksika’daki G20 zirvesinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le ayrı ayrı yaptıkları ikili görüşmelerde Putin tarafından teşvik edilmelerinin ardından ortaya çıktı” diye aktarıyor.

Gazete, Türkiye’nin de bir parçası olabileceği planın ayrıntılarıyla ilgili şunları yazıyor: “G20 zirvesinde yapılan bu tartışmalar temelinde, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, şimdi, Birleşmiş Milletler eski Genel Sekreteteri Kofi Annan’ı Suriye’yle ilgili bir ‘kontak grubu’ oluşturma planını değiştirmesi için ikna etmeye çalışacak. Clinton bunun yerine ona, Yemen modelinde olduğu gibi geçiş için bir konferansa ev sahipliği yapmasını önerecek. Şubat ayında Yemen’de Devlet Başkanı Ali Saleh’e, sivillere yönelik katliamlarına rağmen dokunulmazlık verilmişti. Saleh’in devlet başkanlığını devrettiği yardımcısı şimdi yeni bir anayasa hazırlıyor. Konferansa Suriye hükümetinin temsilcileri, muhalefetin önde gelen isimleri, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin beş üyesi ve bölgede kilit önemdeki Türkiye ve Suudi Arabistan gibi ülkelerin katılması isteniyor. Rusya, İran’ın da katılabilmesi için baskı yapıyor.”

'Assange iltica talebi kabul edilse de tutuklanabilir'

Bu Sabah tüm İngiliz gazetelerinde geniş yer bulan haberlerden biri Wikileaks kurucusu Julian Assange’la ilgili olanı.

Gazeteler, İngiliz yetkililerin Assange’ın Ekvador’a yaptığı iltica talebi kabul edilse bile ülkeyi terkederken tutuklanacağını belirttiklerini aktarıyor.

Haberlerde Assange’ın İngiltere’de geçen yıl mahkeme tarafından 240 bin sterlin kefaletle salıverildiği davada Assange’a kefil olan destekçilerinin zor durumuna da destek çekiliyor.

Assange’ın geçen yılki davasında aralarında gazeteci John Pilger, film yönetmeni Ken Loach gibi isimlerin de bulunduğu 10 kişi Assange'ın serbest bırakılması için kefil olduğunu açıklamıştı.

Assange’ın avukatları paranın tümünün ödenmesinin zaman alacağını söylemişti.

Bu isimler şimdi Assange’ın Ekvador’a gitme ihtimali nedeniyle kaygılı.

Times twitter hesaplarında yazdıklarından yola çıkarak bu kişilerin bazılarının şaşkınlık içinde olduğunu bazılarınınsa ceplerinden yüklü miktarda para çıkması riskine rağmen Assange’ı desteklediğini yazıyor.

Financial Times bugün Avrupa Mekez Bankası Yürütme Kurulu Üyesi Benoit Coeuré’nin Avrupa liderlerinin euro bölgesi kriziyle ilgili devreye sokmayı düşündükleri son planı ele aldığı değerlendirmelerine yer vermiş.

Gazeteye konuşan Coeuré, Avrupa tasarruf fonunun İtalya ve İspanya’nın borçlarının azaltılması için kullanılma planına destek verdiğini söylemiş.

Bununla birlikte Coeuré, euro bölgesindeki problemlerin üstesinden gelinmesi için mali entegrasyonla ilgili bir politik anlaşmanın gerekli olduğunu da vurgulamış.

Rio’da hayal kırıklığı

Brezilya’nın Rio de Janeiro kentinde düzenlenen Rio+20 zirvesi dün olduğu gibi bugün de İngiliz basınının sayfalarında geniş yer buluyor.

Gazeteler, katılımcı ülkeler tarafından hazırlanan taslak metnin konferans delegelerini ve sivil toplum kuruluşlarını hayal kırıklığına uğrattığını aktarıyor.

Guardian'a göre bu örgütler, dünya liderlerinin taslak metinle dünyanın değil kendi sadece kendi çıkarlarını önemsedikleri görüşünde.

Haberde Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Moon’un “Ben de daha iddialı bir sonuç metnimiz olabileceği umudunu taşıyordum. Ama anlamanız gerekir ki birbiriyle çatışan çıkarlar nedeniyle müzakere çok zor ve yavaştı” açıklamasını da aktarıyor.

Mısır’da 'derin devlet' endişesi

Gazetelerde Mısır’daki gelişmelerle ilgili özel haber ve analizler de göze çarpıyor.

Financial Times’ta, Mısır’da Mübarek iktidarını deviren süreçte rol alan demokrasi yanlısı eylemcilerin ülkede yaşananlarla kaygılarını aktaran bir haber dikkat çekiyor.

Haberde, ülkedeki son süreçle ilgili görüşlerine başvurulan eylemciler , ‘derin devlet ayaklanmayla kazandığımız özgürlükleri geri alıyor’ uyarısında bulunuyor.

Gazete, ülkede son dönemde sıkça kullanılan ‘derin devlet’ kavramının Türkiye’den ödünç alındığını da belirtiyor.

Seçimler sırasında katıldığı bir eylemde gözaltına alınan, mesleği öğretmenlik olan Ahmed Abdullah, gazetenin görüşlerini aktardığı eylemcilerden biri.

Abdullah, polislerin gözaltı sırasında kendisine “Size 1,5 yıl botunca katlandık ama bu hikaye artık bitti” dediğini aktarıyor.

Eylemcilerin haklarını savunan bir avukat olan Ahmed Abedl Hafız, “Mısır’da firavunlar döneminden beri derin devlet var. Hiçbir şey değişmedi. Yasal sistem politik çıkarları illegal olarak elde etmek için kullanmanın sadece başka bir yolu. Yasama, yürütme ve yargının üçü de sonuçta tek bir iktidar için işliyor” yorumunda bulunuyor.

Kahire İdare Mahkemesi’nden Savcı Aya el Sawah ise “Sistemde hiçbir değişiklik yok. Değişen bizim artık farklı şekilde muamele görmemiz. Çok fazla eleştiri var ama eleştiriler bizim çıkarımıza değil” diyor.

Fisk: 'Ordu ve Müslüman Kardeşler uzlaşabilir'

Times’ın yorum sayfasındaysa Washington merkezli, dünya çapında etkili düşünce kuruluşu Council on Foreing Relations’ın yönetici uzmanlarından Ed Huseyin’in Mısır’ın geleceğiyle ilgili bir analizine yer verilmiş.

Hüseyin, şimdi generallerin Tahrir Meydanı’nda gençlerle değil Müslüman Kardeşler’le mücadele edeceğini ve bu muharebenin kanlı olabileceğini belirtiyor.

Hüseyin, 'Arap baharından sonra cumtanın yazının geldiği' yorumunda bulunuyor.

Independent’ın deneyimli Ortadoğu muhabiri Robert Fisk ise gazetesi için Mısır'dan kaleme aldığı yazısında ordu ve Müslüman Kardeşler ilişkisiyle ilgili farklı bir görüşü savunuyor.

Fisk, Müslüman Kardeşler’in adayı Mursi’nin seçimleri kazandığının açıklanması durumunda dahi ordu ile Müslüman Kardeşler arasında bir uzlaşmanın son derece mümkün olabileceğini belirtiyor.

Fisk’e göre Müslüman Kardeşler ağızı kapalı olmaya devam ederse, Askeri Konsey, iktidarı ona sunmakta hiçbir sakınca görmez.

Fisk bu tezinin altını sağlamlaştırmak için geçmişe dair de hatırlatmalarda bulunuyor: “Hatırlamamıza izin verin. Tahrir Meydanı’nda protestocular polis tarafından vurulduğu sırada bile Müslüman Kardeşler Mübarek iktidarıyla müzakere halindeydi. Mısır’ın en büyük İslamcı hareketinin en karanlık dönemini gizlilik içinde geçirdiği görüşü doğru değil. Mübarek, kendince nedenlerle onları bağımsız olarak seçimlere girmeleri için cesaretlendirdi ve Müslüman Kardeşler de bunu hakkıyla yerine getirdi.”

Fisk ayrıca oyların iki aday arasında hemen hemen ikiye bölünmüş olması nedeniyle bu seçimleri kazanma garantisi olan tek gücün ordu olduğunu da yazıyor.

'Anarşist gruplar olimpiyatlara saldırabilir'

Daily Telegraph’ın haberine göre anarşist gruplar bu yaz Londra’da düzenlenecek olimpiyatlara yönelik saldırılar gerçekleştirebilir.

Haberde şu bilgilere yer veiliyor: “Güvenlik kaynakları ve polis, Güney Avrupa’dan anarşist grupların kesinti karşıtı kampanyaları kapsamında olimpiyatları hedef haline getirmesinden korkuyor. İspanya ve Yunanistan’daki kesinti karşıtı gösteriler sırasında polisle çatışan şiddet yanlısı grupların dünya çapında propaganda yapmak için olimpiyat oyunlarına odaklanmasından korkuluyor. Gayrıresmi Anarşist Federasyon aldı İtalyan anarşist grup şimdiden olimpiyatlara karşı ‘düşük yoğunluklu’ bir savaş açacağı tehdidinde bulundu. Bu grup daha önce bir Alman bankasına yönelik başarısız bombalama girişimiyle adını duyurmuştu. Anonymous grubu da Olimpiyatlar’ı hedef haline getirecekleri uyrasında bulundu. Bir güvenlik uzmanı, kıta çapında anarşist grupların birbirlerine git gide daha fazla destek olduklarını söyledi.”