BIST 8.885
DOLAR 34,31
EURO 37,19
ALTIN 3.018,55
HABER /  GÜNCEL

2023’e kadar 700 milyar dolarlık ihtiyaç

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye’nin 2023 yılına kadar 700 milyar dolarlık bir alt yapı ihtiyacının olduğunu belirterek, “Biz bunun ...

Abone ol

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye’nin 2023 yılına kadar 700 milyar dolarlık bir alt yapı ihtiyacının olduğunu belirterek, “Biz bunun yaklaşık 200 milyar dolarını PPP Kamu Özel Ortaklığı Metoduyla gerçekleştirmeyi düşünüyoruz” dedi.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan İstanbul’da düzenlenen ‘Yatırımcılar İçin Altyapı Finansman Araçlarının Geliştirilmesi Konferansı’nın açılış törenine katıldı. Açılışta konuşan Babacan, alt yapı yatırımlarının önemine değinerek bir ülkenin kalkınmasında, özel sektörünün gelişmesinde, refahın, yaşam kalitesinin artmasında alt yapı yatırımlarının önemli olduğunu belirtti.
“Önümüzdeki dönemde dünyanın alt yapı ihtiyacının çok büyük” diyen Babacan, “Gelişmekte olan ülkelerin de alt yapıya ihtiyacı büyük olduğu gibi Türkiye’nin de büyük. Bunun için son 3 yıldır G20’de alt yapı yatırımlarının finansını özel bir çalışma olarak, başlık olarak belirlemiş durumdayız. Küresel kriz pek çok hesabı değiştirdi. Finans piyasalarının işleyiş şeklinde ciddi aksaklıklara yol açtı. Merkez bankalarının para aktarım mekanizmalarının da büyük sorunlar oluştu” dedi.
Uzun vadeli finansmanın temel faktörünün güven olduğunu söyleyen Ali Babacan, “Güven faktörü tüm bu küresel krizde şiddetle ihtiyaç duyulan bir unsurdu. Pek çok ülkede güven oluşamadı. Kimi finansal, kimi ekonomik kriz, sosyal, siyasi diye adlandırdığı krizin asıl özünde ‘güven krizi’ yatmaktaydı. Böyle bir ortamdan geldik. Dünya ekonomisinde ve Avrupa ekonomisinde yavaş yavaş toparlanma söz konusu. Ama özellikle Avrupa’daki toparlanma kırılgan bir toparlanma, zayıf bir toparlanmadır. Ülkeden ülkeye çok büyük farklılıklar gösteren bir toparlanma hızı görüyoruz.
Türkiye’nin 2023 yılına kadar 700 milyar dolarlık bir alt yapı ihtiyacının olduğunu belirten Babacan, bunun yaklaşık 200 milyar dolarını PPP Kamu Özel Ortaklığı Metoduyla gerçekleştirmeyi düşündüklerini söyledi.
Kamunun özel sektör ortaklığıyla çok güzel projeler başardıklarını söyleyen Babacan “Türkiye 1987 yıllarında enerjiyle başlayan bir kamu özel ortaklığı modelini geliştirmişti. Kamunun özel sektör ortaklığıyla beraberce yapılan çalışmalardan da çok büyük verim aldık. Şimdi de şehir hastaneleri yapıyoruz. Her biri sağlık kampusu dediğimiz yatırımlar. Bunların kimisi 200 milyon dolar, kimisi 300, kimisi 500, 600 milyar dolarlık yatırımlar” dedi.

“TÜRKİYE’DEKİ SİYASİ HAREKETLİLİK ÇALIŞMALARIMIZI GÖLGELEDİ”
Türkiye’nin siyasi hareketliliğin yoğun olduğu bir dönemden geçtiğini ifade eden Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, şunları söyledi: “Yeni sermaye piyasası kanunu, ikinci bir düzenleme takvimine baktığımız zaman bir yandan geçen sene mayıs ayındaki Gezi olaylarından, 17 Aralık, 25 Aralık süreçlerine varıncaya kadar içeride çok hararetli tartışmalarının olunduğu bir dönemdeydik. Amerikan Merkez Bankası’nın para politikası değişikliğe gitmesi bunun tüm gelişmekte olan ülkelerin piyasalarındaki hareketliliğe sebep olması bütün bunlar bizim sermaye piyasası alanında yaptığımız çalışmaları gölgeledi”.
Son bir yıldır yaşananların kafalarda soru işareti oluşturduğunu belirten Ali Babacan, bunun farkında olduklarını belirterek, “Bunların hepsi geçecek. İnşallah önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Türkiye, büyük bir başarıyla, demokrasi olgunluğuyla geçirecek. Arkasında genel seçimler var. Yine ileri bir demokrasiye yakışır olgunluk ve sükunet içinde geçecek. Bütün bunlardan sonra da 4 yıl seçimsiz dönemi var. Yani 2023 yılana kadar 4 artı 4’lük seçimsiz dönemlerimiz var. O dönemler Türkiye’nin atak yapması için de son derece önemli bir fırsat. Bu fırsat çerçevesini eğer biz Türkiye olarak iyi kullanırsak 2023 hedeflerimize çok kolay ulaşırız. Ancak bu fırsat çerçeveleri iyi değerlendirilemezse 2023 hedefleri zorlaşır. Bu hedefler sadece ekonomik açıdan değil, ayna zaman da siyasi açıdan da önemli olduğu vurgulamak istiyorum” diye konuştu.

“HİÇBİR MACERA ARAYIŞINA GEREK YOK”
2002’nin Türkiye’siyle bugünün Türkiye’sinin çok çok farklı olduğunu sözlerine ekleyen Babacan, “ Bu yıllarda inişler çıkışlar yaşadık ancak başladığım nokta ile bugün ki arasın da büyük fark var. Bugün ki nokta ile 2023 arasında da aynı büyüklükte beklide daha fazla dönüşüm, değişim Türkiye için şart. Bu konularda eksikliklerimiz var. Bunu biliyoruz. Ama bu eksikliklerimiz için Avrupa Birliği (AB) süreci çok temel bir süreç. AB, Türkiye’nin kendi iç reformları açısından çok önemli bir çaba. Özellikle siyasi reformları açısından çok önemli. Büyüyelim bütçe açığımız, borcumuz artsın. Bunlar bizim ekonomik yapımıza uygun yaklaşımlar değil. Dolayısıyla hiçbir macera arayışına gerek yok” şeklinde konuştu.
Babacan, “Türkiye kendisini ispat etmiş, 12 yıldır başarıyla uygulanmış bir ekonomik perspektifi var. Bu başarının kodları, şifreleri var. Bunları mutlaka sapa sağlam tutmamız, korumamız gerekiyor” dedi.
(İHA)