BIST 9.976
DOLAR 34,08
EURO 38,03
ALTIN 2.835,27
HABER /  GÜNCEL

2015 model mi dediniz?

Bundan yaklaşık 10 yıl sonra kullanacağımız otomobillerde neler olacağı aslında şimdiden belli. Daha çok elektronik parçası olacak, çevreyi daha çok düşünecek...

Abone ol

Eskiden, yani bundan yaklaşık 40 yıl önce, geleceğin otomobilleri denildiğinde "ucube" ve uçabilan otomobiller tasvir ediliyordu. Zaten o dönemlerde yapılan konsept otomobillerin resimlerine bakarsanız, bizlere hak verirsiniz. Ancak hala otomobillerimiz uçmuyor, bizimle "dedikodu" yapmıyor!.. Peki, geleceğin otomobillerinin nasıl olacağı konusunda firmalar fikir yürütmeyi bıraktı mı? Hayır! Ancak, daha ayakları yere basan ipuçları veriyorlar. Hatta, daha gerçekçi, çünkü birçoğunu zaten şimdiden kullanıyoruz... Amerika'da, Detroit'te, her yıl firmaların (özellikle yan sanayi firmaları) mühendislik becerileri ve teknolojilerinin sergilendiği bir konferans ve fuar düzenlenmekte. "Convergence" (sözlükte "Birleşme" filan diye geçmekte!) konferansının bu yılkinde, dünyaca ünlü üreticiler ve yan sanayi firmaları, geleceğin otomobillerini şekillendirecek unsurları belirlemişler. Tabii bu unsurlar, aynı zamanda ana ve yan sanayi üretimi yapan şirketlerin, bundan 10 yıl sonra da ayakta kalmalarını sağlayacak unsurlar... Kısa kesip, hemen bu unsurlara değinelim. Uyarlanabilir Hız Sabitleyici İşte şimdiden kullandığımız teknolojilerden biri. BMW, Mercedes, Nissan gibi firmaların ürettiği bazı modellerde kullanılan bu sistem, "Adaptive Cruise Control" ya da "Distronic" gibi terimlerle anılıyor. Şu an kullanılan, yüksek hızlarda, otoyollarda, aracın hızını, trafiğe göre ayarlayan bir sistem. Yani önünüze bir kamyon geldiğinde, eğer araç sisteme bağlıysa, hızını düşürüyor, önü açıldığında da tekrar ayarlanan hızına dönüyor. Yeni geliştirilen sistem ise, bunun, şehir içinde, dur-kalk trafiğe uyarlanmışı. Yani düşük hızlarda da kullanılabileni... Gelecekte bolca kullanılacak teknolojilerden biri olarak adı geçiyor... Algılayıcıların hakimiyeti Şu an kullandığımız modern araçların pek çoğunda, artık sensörler yani algılayıcılar görev yapmakta. Hatta lüks modellerde, algılayıcıların ve elektronik parçaların sayısının 13 bini bulduğu belirtiliyor. Siemens, 2010 yılında araçlarda kullanılan elektronik parçaların ve algılayıcıların değerinin, araç başına yaklaşık 3900 dolar (5.6 milyar TL civarında) olacağını, bunun da, aracın değerinin ortalama yüzde 35'ine denk geleceğini öngörüyor. 2000 yılında bu maliyet, 2250 dolar dolayındaymış... Ortak standartlar Bu kadar elektronikten konuşunca, "ortak standart" anlayışından da söz etmeden olmazdı. Evet, gelecekte, özellikle elektronik sistemlerde bir ortak standart belirlenmesi de konuşuluyor. Bazı firmaların, geliştirdikleri elektronik sistemleri, kalite problemleri dolayısıyla kullanmaktan vazgeçtikleri, hatta "geri çağırma kampanyaları" düzenlediklerini hatırlatan Bosch gibi elektronik sistem üreticileri, 10 yıl içinde getirilecek standartların, bunu ortadan kaldıracağını söylüyor. Nasıl? Hem dertsiz, hem de teknolojik otomobillerimiz olacak gibi görünüyor değil mi? Her motora uyan araç ŞU an, bazı korkular ve altyapı eksiklikleri nedeniyle tam olarak yerini bulamayan alternatif yakıtlı araçların da, geleceğin yükselen değerleri arasında olacağı belirtiliyor. Her büyük firma, alternatif yakıtlı (Hidrojen, yakıt hücresi, doğalgaz gibi) araçlar için prototipler geliştirirken, hibrid (melez) denilen ve benzin ya da mazotlu motoru, elektrik motoruyla birleştiren araçların satışı gittikçe artmakta. Volvo'nun Çin'de düzenlenen çevre rallisi "Michelin Challenge Bibendum"da ödül kazanan konsept aracı 3CC ise, bunların farklı örneklerinden. Sportif bir araç olan, üç kişilik yenilikçi oturma düzenine sahip 3CC, elektrik motoru taşıyor. 135 km/s'nin üzerinde hız yapabilirken, 0'dan 100 km/s'ye 10 saniyede çıkıyor. Üstelik aracın yapısı, istenildiğinde sadece elektrik motoru değil, benzinli, dizel, biogazlı ya da hibrid motorla da donatılmasına olanak veriyor. Üstelik hafif malzemeden üretilmiş ve çok aerodinamik... Yakıt tasarrufuna ilginç alternatif CITROEN'in, ilk kez yüksek üretim adetlerine sahip C3 gibi bir modele uyguladığı ve 2004 Paris Otomobil Fuarı'nda tanıttığı "Stop&Start" sistemi, alternatif yakıtlara yönelmeden, yakıt tüketimini ve atık gazları azaltmayı amaçlayan çalışmalardan... C3 Stop&Start, sahip olduğu teknolojiyle şehir içinde yakıt tüketiminde ve zararlı gaz çıkışında yüzde 10'ün üzerinde azalma sağlıyor. İleride Peugeot tarafından da kullanılacağı belirtilen teknolojinin, önümüzdeki yıllarda yaygınlaşmasıyla fiyatının da düşeceği, böylece daha çok üretici firma tarafından, aşırı bir maliyet getirmeksizin tercih edilebileceği de ifade ediliyor. Kaynak: Milliyet