İddalı büyüme beklentisine göre hazırlanan 2009 yılı merkezi yönetim bütçesi risklere bir hayli açık.
Abone ol Mevcut veriler ve iddialı büyüme beklentisine göre hazırlanan 2009 yılı merkezi yönetim bütçesi, küresel kriz ve gelecek yıl yapılacak yerel seçimlere bağlı olarak değişebilecek ekonomik ve politik risklere açık bulunuyor.Reuters’a değerlendirmede bulunan üst düzey bir ekonomi yetkilisi, bütçe açığının Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’ya (GSYH) oranın yüzde 1.2 ile son derece iddialı şekilde ve mevcut durumdaki politikalara göre hazırlandığını belirterek, “2008 ve 2009 yılında öngörülen politikaların maliyeti bütçe rakamlarının içine konuldu. Bundan sonraki süreçte yerel yönetim ve başka amaçlarla yeni politika inisiyatifi ortaya konulmazsa bu rakamların içinde kalınabilir. Ayrıca küresel krize bağlı gelişmeler, büyüme, kur ve enflasyon gibi göstergelerde sapma olursa vergi başta olmak üzere bütçe hedeflerinde sapma olur” dedi.
Ekonomistler de 2009 yılında büyüme hedefine paralel olarak bütçenin gelir tarafında sorun yaşanabileceğine dikkat çekiyorlar.
Gelecek yıl IMF tanımlı faiz dışı fazla (FDF) 26.806 milyar YTL, maliye tanımlı FDF ise 44.149 milyar YTL olarak öngörüldü. IMF tanımlı kamu kesimi FDF’nin 2009 yılında 33.399 milyar YTL, 2008 yılında 27.124 milyar YTL olarak belirlenirken, bunun GSYH’ya oranı 2009 için yüzde 3, 2008 için de 2.73 olarak tahmin edildi.
Raymond James Başekonomisti Özgür Altuğ, 2009 bütçe rakamları ve 2008 gerçekleşme tahminleri karşılaştırıldığında nominal olarak gider artışının gelir artışından daha fazla olduğuna işaret ederek, “Bütçe dengeli gözükmekle birlikte hedeflenen yüzde 15’i aşan nominal gelir artışına ulaşılması 2009’daki yavaşlama düşünüldüğünde çok kolay gözükmüyor. Benzer bir artış beklentisi vergi gelirlerinde de öngörülmüş ama yavaşlayan büyümenin asıl vergi gelirlerini etkileyeceği düşünüldüğünde gelir hedefine ulaşmak zor gözüküyor” dedi.
Harcamalar tarafını da değerlendiren Altuğ, “2009 projeleri ve büyümeyi destekleyici önlemler bizce harcama tarafının artmasına sebebiyet verecek ve dolayısıyla 2008’de hedefin altında kalması beklenen bütçe açığı hedefini tutturamayacağız gibi gözüküyor” değerlendirmesinde bulundu.
Garanti Bankası Ekonomik Araştırmalar Başekonomisti Pelin Yenigün Dilek de toplam vergi gelirlerindeki artışın yüzde 12’lik deflatörün üzerinde kaldığına dikkat çekerek, bütçede ağırlığın Kurumlar Vergisi’ne (KV) verildiğine ifade etti. Bu yılın bütçesindeki son revizyon dikkate alındığında, 2009 yılında KV’de yüzde 55.9’luk bir artışla 22.6 milyar YTL tahsilat yapılması hedefleniyor.
KV’de bu seneki artışın iki nedeninin bulunduğunu, bunların yüksek büyümeli yılların etkisi ve fiyatlardaki hızlı artıştan dolayı cirolardaki yükseliş olduğunu kaydeden Yenigün Dilek, şunları söyledi: “Gelecek yıl ise bunun tam tersi bir etkisi olabilir. Cirolarda gelecek yıl emtia fiyatlarındaki düşüşün etkisi olacak. KV, bütçenin en zayıf noktası; deflatöre göre çok büyük bir artış öngörülüyor. Bütçenin üzerindeki en büyük risk, yüzde 4’lük büyüme tahminine göre yapılmış olması. Bu aşamada yüzde 4 iddialı bir büyüme gibi gözüküyor.”
ŞİDDETLİ ETKİ OLMAYACAĞI BEKLENTİSİ BAZ ALINDI
Bütçe hazırlanırken küresel gelişmelerin Türkiye’yi çok şiddetli etkilemeyeceğinin varsayıldığını ifade eden bir başka yetkili de, “Eğer ABD’de başlayan ve yayılan krizin Türkiye’ye etkisi şiddetli olursa aynı şiddeti rakamlarda da görmek mümkün. Bütçede böyle riskler var. Bu risklere açık bütçede, mali disiplin mantığından yıl içindeki uygulamalarda da paralellik görmek gerekiyor” dedi.
Gelecek yıl yerel seçimlerin yapılacak olmasının da bir risk olacağını belirten aynı yetkili, “Genel olarak böyle bir beklenti var. Fakat bakanların da ısrarla vurguladığı gibi popülist politika uygulanmayacak. Bu durumda hedeflerin yakalanması mümkün” dedi.