Raporda ayrıca "maaş ve ücret artışları, reel olarak oldukça sınırlı bir yükseliş öngörmektedir" denildi.
Abone olMerkez Bankası, önümüzdeki dönemde özel tüketim harcamalarındaki gelişmelerin, enflasyondaki düşüş sürecine 2003 yılındaki kadar destek vermeyeceğinin düşünüldüğünü bildirdi. Merkez Bankası tarafından hazırlanan, Para Politikası Raporu yayımlandı. Rapora göre, kriz sonrasında oldukça düşük düzeyde seyreden özel tüketim harcamalarının, 2000 yılındaki seviyesini ancak 2003 yılının son çeyreğinde yakalayabilmiş olması, halihazırda tüketim harcamalarının milli gelire oranının düşük seviyelerde bulunması, 2004 yılında da belirgin bir talep kaynaklı enflasyonist baskı gözlenmeyeceğine işaret ediyor. Gerek istihdamın oldukça düşük düzeylerde olması gerekse ekonominin içinde bulunduğu yapısal değişim süreci ve uygulanan gelirler politikasının, tüketim üzerinde sınırlayıcı bir etki yarattığı belirtilen raporda, şöyle denildi: ''2004 yılında kamu kesiminde yapılan maaş ve ücret artışları, reel olarak oldukça sınırlı bir yükseliş öngörmektedir. Özel sektörün de kamu kesiminde yapılan ücret artışlarını dikkate aldığı düşünüldüğünde, 2004 yılında kısıtlı bir reel gelir artışının olacağı ve bunun da tüketim harcamalarındaki artışı sınırlayıcı bir etki yaratacağı düşünülmektedir.'' Sürdürülmekte olan yapısal reformlar ve enflasyonun düşüş sürecinde olması nedeniyle, reel sektördeki rekabetçi yapının kuvvetlenmekte olduğu ve dolayısıyla kar marjlarının daraldığı ifade edilen raporda, bununla birlikte reel faizlerin gerilemesi ve Türk Lirasının değer kazanmasının da tasarrufların reel olarak değer kaybetmesine neden olduğu kaydedildi. Bu durumun, önümüzdeki dönemde servetlerdeki reel kaybı telafi etmek için yeniden tasarrufa yönelmeyi teşvik edecek bir olgu olduğu belirtilen raporda, şöyle denildi: ''Reel faizlerdeki gerileme, diğer taraftan tüketici kredilerinin artmasına yol açmıştır. Ancak içinde bulunduğumuz dönemde kredilerdeki artış, önümüzdeki dönemlerde kredi geri ödemelerinin artmasını gerektireceğinden, gelirler ve dolayısıyla harcamalar üzerinde kısıt oluşturacaktır.''