Bu yıl, Emniyet Genel Müdürlüğü Polis Şurası’nda beklenmeyen bir gelişme yaşandı.
Abone olEmniyet Müdürlüğü’nde emekliliğe sevk edilmesi planlanan personel hariç, hiçbir rütbeli personel terfi ettirilmedi.
TERFİ KAZANAN PERSONEL TERFİ ETTİRİLMEDİ
Terfi ettirilmeyenler içinde, terfi sınavına giren, sınavı kazanan ve hatta yükselme eğitimi tamamlayan personelin bile terfi alamaması personelde şaşkınlık yarattı ve işlemlerin hukuksuz zeminde gerçekleştiği kanaatini oluşturdu.
KADROLAR MALİYE BAKANLIĞI'NA GERİ İADE EDİLDİ
Terfi Kurulu, normal şartlarda liyakat değerlendirmesi yaparak terfileri planlaması gerekirken, bu yıl Emniyet Genel Müdürlüğü elindeki mevcut kadroları Maliye Bakanlığı’na iade edip, kadrosuzluk gerekçesini bahane olarak gösterdi.
Terfi sınavlarının gerçekleştirildiği Nisan 2014 tarihinde terfi ettirilecek kadrolar boş ve mevcuttu. Terfi Kurulu için, “Personeli terfi ettireceğimiz kadro yoktur” gerekçesine zemin oluşturulması maksadıyla, bu kadrolar Maliye Bakanlığı’na geri iade edildi. Bu iade işlemi Terfi Kurulunun toplantı yapacağı Mayıs ayı başına yetişmediği için, komisyon çalışmasını bir hafta erteledi. Kadro iptali alelacele 10 Mayıs günü sabahı Resmi Gazete’de yayınlanarak toplantı yapılabildi.
Oysa 2013 yılında, ihtiyaçtan dolayı İçişleri Bakanı talebi, Devlet Personel Başkanlığı ve Maliye Bakanlığının uygun görüşü ve Bakanlar Kurulu kararıyla ilave kadro alınmıştı.
2000 CİVARINDA POLİS ŞEFİ TERFİ EDEMEDİ
Terfi bekleyen 2000 civarındaki polis müdürü ve amiri, teamülen günler sürmesi beklenen toplantı yerine, talimat üzerine gerçekleştirilen, 1 saat 18 dakikalık toplantı sonucu terfi edemedi.
İÇ GÜVENLİK HİZMETLERİ BELEDİYELERE Mİ VERİLİYOR?
Konunun uzmanları, bu sıradışı uygulamanın, İmralı ile yapılan müzakereler çerçevesinde, iç güvenlik hizmetlerinin belediyelere ve dolayısıyla özellikle Güneydoğu’da devreye sokulmaya çalışılan sözde Öz Savunma Birlikleri’ne devir işleminin ikinci adımı olduğunu dile getiriyor.
Bilindiği üzere daha önce, Güneydoğulu personelin kendi illerinde çalışması için Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nde İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın talimatıyla düzenleme yapılmıştı. Nisan ayında yapılan bu düzenlemeyle, polislerin kendi illerinde çalışabildiği il sayısı Diyarbakır, Van, Mardin, Urfa gibi Güneydoğu illerini kapsayacak şekilde genişletilmişti.
Müzakereler çerçevesinde, Güneydoğuda güvenlik hizmetlerinin belediyelere devredilmesinin özerkleşme adına BDP tarafınca öncelikli olarak ısrar edilen önemli bir adım olduğu biliniyor.
"MÜZAKARE ŞARTLARI" MI SAĞLANIYOR?
Başbakan ve İçişleri Bakanı’nın yaptığı açıklamalar doğrultusunda, sadece “Paralel Yapı” olarak fişlenen polislere yönelik terfi ve atamaların önlenmesi beklenirken, tüm polis yöneticilerinin terfilerinin engellemesi “müzakere şartlarını karşılama” iddialarını elle tutulur hale getirdi.
2000 kişinin terfi ettirilmemesi ile bağlantılı olarak, yakın zamanda yapılan idari düzenlemelerle, Polis Koleji’ne öğrenci alımı yapılmamış, Polis Akademisi’ne liselerden öğrenci alımı iptal edilerek alım daraltılmış ve terör, istihbarat, kaçakçılık gibi uzmanlık branşları iptal edilmişti.
Kurula katılan üyelere, İçişleri Bakanı Ala, Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Gülcü kanalıyla, hiçbir rütbeli personelin yükseltilmemesi talimatı ulaştırıldığında, özellikle, Personel ve Hukuk İşlerinden sorumlu Daire Başkanları bu uygulamanın hukuki olarak ciddi problemlere yol açacağı, personel sistemini altüst edeceği ve telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurabileceğini iletti.
Ancak Afyon’da AKP Teşkilat Toplantısında bulunan Ala, talimatında ısrar ederek: “Bu dönemde de, bundan sonraki dönemlerde de terfi ettirmeyeceğiz” dediği belirtildi. Bu talimat kurul üyeleri arasında, hukuka aykırılığı sebebiyle rahatsızlık oluşturdu ve bazıları kendi aralarında istifa edebileceklerini seslendirdiler.
Resmi Gazete’de yayımlanan değişiklik çerçevesinde asli kadrolar iptal ettirilirken, Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Gülcü’nün Özel Kalemi Genel İdare Memuru İ.Y. için özel “şube müdürlüğü kadrosu” ihdas ettirilmesi ise Genel Müdürlük koridorlarında mizah konusu oldu.
Bir kariyer mesleği kurumu olarak değerlendirilen Emniyet Genel Müdürlüğü’nde mevcut işlemler, en alttan en üste tüm rütbeli personelde büyük tedirginliğe ve mesleki kaygıya sebep oldu.