Times'a göre Kürtler Kobani'de savaşı kazanmaya çok yaklaştı. Nobel ödüllü 18 bilim adamından çağrı: Suudi blog yazarını bırakın. İngilz basınında bir dönem sona erdi. Sun gazetesi artık üçüncü sayfasında yarı çıplak model fotoğrafları yayımlamayacak.
Abone olSuriye'nin kuzeyindeki Kürt kenti Kobani'deki son gelişmeler, Times gazetesinin iç sayfalarında yer alıyor. Gazeteki haberin başlığı, "Kürtler Kobani'de savaşı kazanmaya yakın".
Tom Coughlun ve Hannah Lucinde Smith imzalı haberde, ABD'nin hava saldırılarıyla destek verdiği Kürt savaşçıların 150 gün süren çatışmaların ardından Kobani'nin büyük bölümünü ele geçirdiği, Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütü militanlarının yenilgiyle yüzleştiği belirtiliyor.
Kobanililer ve Kürt yetkililer, kentin güneyindeki stratejik önemi yüksek Miştenur Tepesi'nin ele geçirildiğini doğrulamıştı. Bu da Kürt savaşçıların ilk kez IŞİD için önemli bir ikmal yoluna yöneldikleri anlamına geliyor.
IŞİD'in Kobani'ye ilk kez 23 Eylül'de saldırdığını ve kentin büyük bölümünde sokak çatışmalarının o tarihten bu yana sürdüğünü belirtmiş Times ve eklemiş:
"Amerikan yönetiminin Türkiye'nin Kürtlerin bağımsız bir devlet kurma hırslarına yönelik huzursuzluğunu görmezden gelmesinin ve IŞİD'e saldırmasının ardından kent için verilen mücadele daha da sembolik bir hal almıştı."
Times, ABD'nin Suriye'deki hava saldırılarının yaklaşık yüzde 75'ini Kobani'de düzenlediğini de vurguluyor.
Gazetenin haberinde, İngiltere merkezli muhalif Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'ne göre Kobani'deki sokak çatışmalarında en az 1000'i cihatçı 1600 kişinin öldüğü bilgisi de yer alıyor.
Times'taki haber şöyle sürüyor:
"IŞİD, Kürtleri bölgeden uzaklaştırmak için sonuncusu Cuma günü olmak üzere en az 35 intihar saldırısı düzenledi. Kente kente takviye birlik göndermeyi sürdüren örgüt mağlubiyeti kabul etmiyor zira bu IŞİD'in yenilmez olduğu iddiasına gölge düşürecek."
"Kobani'deki kaynaklar ise ABD'nin dün de ağır hava saldırıları düzenlediğini, bazı saldırılarda B-1 tipi bombardıman uçaklarının kullanıldığını bildirdi."
Suriye'deki Kürtlerin en önemli siyasi hareketi olan Demokratik Birlik Partisi'nin (PYD) İngiltere temsilcisi Alan Semo, son gelişmelerle ilgili olarak Times'a şu değerlendirmeyi yapmış:
"Kürt güçleri, IŞİD'in çok büyük bir hayal kırıklığı yaşadığına dair istihbarata sahip. IŞİD militanlarının moralleri çok bozuk. Kobani'nin yüzde 90'ı Kürtlerin kontrolünde."
Times'taki haber ABD'deki Oklahama Üniversitesi'nden Suriye uzmanı Joshua Landis'in tespiti ile son buluyor:
"Amerikan güçleri artık Kürtleri bölgede tek güvenilir ortak olarak görüyor."
'Libya'nın yardıma ihtiyacı var'
Financial Times gazetesinin bugünkü başyazısının başlığı, "Uçurumun eşiğindeki Libya'nın yardıma ihtiyacı var".
Gazete Libya'daki krizin kapanmayan bir yaraya dönüştüğü ve Batılı ülkelerin pasif tavırlarına son vermeleri gerektiği görüşünde.
Kaddafi rejiminin son bulmasının ardından Libya'da rakip iki hükümet ve parlamentonun bulunduğunu hatırlatmış Financial Times. Gazete, Libya Şafağı adlı grup ile Misrata merkezli İslamcı militanların geçen yıl başkent Trablus'u ele geçirip, uluslararası toplumun tanıdığı hükümeti Tobruk'a sürdüklerini belirtiyor.
Financial Times'ın başyazısında şu satırlar yer alıyor:
"Demokratik şekilde seçilmiş ve uluslararası toplum tarafından tanınan hükümet, Misrata merkezli İslamcı militanları ezmekte zayıf kaldı. Müslüman Kardeşler, Katar ve Türkiye tarafından desteklenen Libya Şafağı da Tobruk'taki yetkilileri yenemedi."
Financial Times Libya'da petrol üretiminin azaldığını, ABD ve ABD'den üst düzey siyasetçilerin ülkedeki gelişmelerle ilgili olarak çok düşük bir profil çizdiklerini belirtiyor. Gazetenin başyazısının son satırları şöyle:
"NATO'nun Albay Kaddafi'nin devrilmesinde oynadığı rol, Batı'nın Libya'da özel bir sorumluluğu olduğu anlamına geliyor. Daha da bariz olması gereken ise ülkenin tehlikeli bir anarşik bölgeye dönüşmesi. Libya, sığınmacıları için bir kaynak, cihatçılar için de güvenli bir bölge."
"Elbette Libya için basit çözümler yok. Ancak Batı, kanlı bir sorunun daha da kontrol dışına çıkmasına izin vermek yerine bu ülkeyle daha fazla ilgilenmeli, bu ülkeye daha fazla kaynak ayırmalı."
'Raif Badawi'yi serbest bırakın'
Independent gazetesinin bugünkü manşeti ise "Raif Badawi'yi serbest bırakın".
Manşetin altındaki fotoğrafta Suudi blog yazarı Raif Badawi 11, 7 ve 10 yaşlarındaki gülümseyen üç çocuğuyla birlikte görülüyor. Badawi geçtiğimiz yıl Mayıs ayında liberal görüşlerini dile getirdiği blogunda Suudi din adamların eleştirdiği için 10 yıl hapis ve 1000 kırbaç cezası verilmişti. Blog yazarına yeni yılın ilk Cuma gününden itibaren 20 hafta boyunca her hafta 50 kırbaç vurulacağı bildirilmişti.
Yazdıkları açık mektubu Independent gazetesine gönderen Nobel ödüllü 18 bilim adamı, Raif Badawi için adalet istiyor. Bilim adamları, Kral Abdullah Bilim ve Teknoloji Enstitüsü (KAUST) Başkanı Profesör Jean-Lou Chameau'dan da Badawi'ye verilen cezaya tepki göstermesini talep etmiş.
Independent "Charlie Hebdo katliamı" sonrası, ifade özgürlüğünün savunulmasının protesto ediliğini belirtiyor.
Gazete başyazısında ise "Suudi Arabistan'ın barbarlığı Batı'nın sert bir ders vermesini gerektiriyor" diyor.
'Beyin göçü Yunanistan'ı vuruyor'
Guardian gazetesinin iç sayfalarındaki haberin başlığı ise "Genç, yetenekli ve yurt dışında: Beyin göçü ekonomisi zor durumdaki Yunanistan'ı vuruyor".
Gazetenin Atina'daki muhabiri Helana Smith, beş yıl önceki ekonomik kriz sonrası ülkelerinden ayrılan 200 binden fazla Yunanlının Pazar günü ülkelerinde yapılacak erken genel seçimi yurt dışından takip edeceğini belirtiyor.
Helena Smith "G nesli" olarak nitelendirdiği bu gençlerin çoğunun halen Almanya ve İngiltere'de olduğunu yazmış. Öyle ki, sadece Almanya'ya giden Yunan doktoalrın sayısı yaklaşık 35 bin.
Smith'e göre kriz sonrası Yunanistan nüfusunun yüzde 2'si ülkeyi terk etti, modern zamanlarda ileri bir Batı ülkesinin ekonomisinde böylesi bir beyin gööü görülmedi.
Yunanistan'da gençler arasında işsizlik oranının yüzde 50'den fazla olduğunu hatırlatmış Guardian muhabiri. Birçok Yunanlının, ekonomi canlandığında ülkelerine dönmek istediğini de eklemiş.
Avrupa borsalarında bahar havası
Daily Telegraph gazetesi ise Avrupa borsalarında ortalama endeksin dün son yedi yılın en yüksek düzeyine çıkmasını, ilk sayfasından duyuruyor.
Öyle ki, 18 Avrupa ülkesinden şirketleri temsil eden The Euro Stoxx 600 endeksi dün bir ara 335.01 puana yükselmişti. Bu, 2008'deki mali krizden bu yana gözlenen en yüksek düzey.
Daily Telegraph Avrupa borsalarındaki artışa gerekçe olarak, yatırımcıların Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) bu hafta Euro Bölgesi için bir kurtarma paketi açıklayacağını düşünmesini gösteriyor.
Gazete ECB Başkanı Mario Draghi'nin 420 milyar Euroluk parasal genişleme programını Perşembe günü başlatmasının beklendiğini, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande'ın da bunu doğrular nitelikte bir açıklama yaptığını belirtiyor.
Hollande önce deflasyonla mücadeleyi ve Euro Bölgesi'nde ekonominin büyümesini hedefleyen teşvik önlemleri ile "Avrupa ekonomisine önemli oranda likidite sağlanacağını" söylemiş, daha sonra geri adım atmak zorunda kalarak ECB'nin bağımsızlığına saygı duyduğunu belirtmişti.
Sun'dan '3. sayfa güzellerine' son
Times gazetesi ise kendisi gibi News Corporation grubuna ait olan Sun gazetesinin kararını, birinci sayfasından duyuruyor.
Sun artık üçüncü sayfasında yarı çıplak model fotoğrafları yayımlamayacak.
Times, Sun'ın geçtiğimiz hafta Cuma günü itibarıyla sessiz bir şekilde İngiltere'de gazeteciliğin en tartışmalı geleneklerinden birine son verdiğini belirtiyor.
1970 yılında gazeteyi Avustralyalı medya patronu Rupert Murdoch'un satın almasıyla başlayan bu gelenek, Sun'ı İngiltere'nin en çok satan bulvar gazetesine dönüştürmüştü.
Murdoch geçtiğimiz yıl Eylül ayında Sun'ın üçüncü sayfasındaki modellerin üstsüz fotoğraflarının artık eski moda olduğunu söylemişti.
Sun, internet sitesinde ise modellerin üstsüz fotoğraflarına yer vermeyi sürdürecek. Modeller, gazete tarafından desteklenen kampanyalarda ve özel etkinliklerde "iyi niyet elçisi" olarak görev yapacak.