İngiliz gazetelerinde bugün, Akdeniz'de 700'e yakın kaçak göçmen taşıyan geminin batmasıyla ilgili haber ve yorumlar öne çıkıyor. Independent yazarı Robert Fisk de 1915 olaylarına ilişkin bir makale kaleme almış.
Abone olİngiliz gazetelerinde bugün, Akdeniz'de 700'e yakın kaçak göçmen taşıyan geminin batmasıyla ilgili haber ve yorumlar öne çıkıyor.
Independent gazetesi haberi baş sayfasında "AB'nin en karanlık günü" başlığıyla verirken, The Daily Telegraph "Akdeniz'in en kötü göçmen felaketi", Guardian da "insan kaçakçılığı krizine karşı harekete geçilmeli" ifadelerini kullanıyor.
Gazeteler insan kaçakçılığı ve kaçak göçmenlerle ilgili AB'nin rolünü de sorguluyor.
Guardian gazetesinden Mark Rice-Oxley şöyle diyor: "Göç, hemen hemen her Avrupa ülkesi için zehirli bir mesele. Bazı yetkililer özel görüşmelerinde Akdeniz'deki arama kurtarma çalışmalarının yalnızca bütçelerini tüketmekle kalmayıp, 'çekici faktör' olabileceği, kıtaya daha çok göçmen gelmesini teşvik edeceği yönündeki endişelerini dile getiriyor."
Times gazetesinden Tim Montgomerie "Avrupa'nın mültecileri kurtarma operasyonunu yeniden başlatması lazım" başlıklı yazısında şu ifadeler var:
"Siyaset oyunları oynamayı bir kenara bırakmalıyız. Bazıları krizin suçlusu olarak hemen bizim Libya işgalimizi gösterdi (…) Soyutlanma taraftarı olan bu kişiler, biz Bingazi'deki katliamların durdurulması için harekete geçmeseydik Libya'nın iç savaştan çıkacağını mı düşünüyor? Bizim sırtımızı çevirdiğimiz Suriye ve Darfur'dan kaçanlar için açıklamaları ne olacak?"
Independent gazetesinden Alistair Dawber de AB'nin kaçak göçmenlerin ölümüne engel olmak için fon ayırması gerektiği görüşünde.
Dawber makalesinde AB'nin arama kurtarma operasyonlarının göçmenleri 'teşvik edeceği' yorumlarını sert bir dille eleştiriyor ve "Eğer insanlar bu tehlikeli yolculuğu AB'nin politik duruşunun farkında olarak yapıyorlarsa o zaman geçmeye çalışan yüzlerce kişinin öldüğünün de farkındadırlar. Yine de umutsuzluğa rağmen yola çıkmaya değeceğine inanıyorlar."
"Koordineli olmak ve gerekli paranın ayrılması ilk adım olabilir. Fakat Avrupa bu süregelen trajediyi başlıca önceliği yapmadığı sürece, kapısının hemen önünde daha birçoklarını ölüm riskine sürükleyecek."
Financial Times gazetesi de kaçak göçmen geminin batmasıyla ilgili haberinde Save the Children adlı yardım kuruluşu başkanı Justin Forsyth'in şu sözlerine yer veriyor: "Akdeniz'de yaşananlar bir kaza değil, bizim politikalarımızın doğrudan yarattığı bir sonuçtur. Liderlerimizin harekete geçmesi için daha kaç masum çocuğun ve ailenin ölmesi gerekiyor? İnsanlığı politikanın önünde tutma ve kurtarma çalışmalarına derhal başlama zamanı geldi."
Fisk: 'Ermeniler iyi Türkleri onurlandırmalı'
Independent yazarı Robert Fisk, gazetenin yorum sayfalarında 1915 olaylarına ilişkin kaleme aldığı yazıda İstanbul'da düzenlenecek anmayı ve Türkiye'nin tutumunu irdeliyor.
Makalesine, 24 Nisan'da Taksim Meydanı'nda Ermeni ve Türklerin katılımıyla düzenlenecek anmayı hatırlatarak başlayan Fisk'in yazısında şu ifadeler yer alıyor:
"Papa zaten, bu hain eylemi, bir ırkı yok kasten ve planlı bir şekilde yok etme girişimini, Birinci Dünya Savaşı'nın en korkunç katliamını 'soykırım' olarak tanımlayarak Türkleri sinirlendirdi. Türk hükümeti, fakat Tanrı'ya şükür ki tüm Türk halkı değil, tarihi gerçekleri hırçın ve çocukça bir tutumla inkâr devam ediyor. Bunu da 'yine aynı saçma 'savaş döneminin kaosu'nda uygulanan bir plan olduğu zeminine oturtup 'soykırım' ifadesinin İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra uydurulduğunu, dolayısıyla kendileri için geçerli olmadığını söylüyor."
"Bu temelde bakıldığında, o zaman Birinci Dünya Savaşı da 'Birinci Dünya savaşı' değildi çünkü o dönem savaş, 'Birinci' Dünya Savaşı olarak anılmıyordu."
Fisk, '100 binden fazla Türk'ün kaçırılan, esir tutulan, tecavüze uğrayan veya Anadolu'dan Suriye'nin kuzeyine ölüm yolunda tehcir edilen Ermeni köklerini yeni keşfettiklerini' belirtiyor ve Türk tarihçilerin ayrıntılı belgeler üzerinde çalıştıklarını ekliyor.
Independent yazarı, 1992 yılında Suriye Çölü'nde Ermenilere ait kemik ve kafataslarını kendi elleriyle kazıdığı zamandan bu yana 'Ermeni soykırımı hakkında yazmaya' başladığını ve Türklerden de yazılarıyla ilgili çok sayıda mektup aldığını ifade ediyor.
Fisk'e göre "Türk hükümetinin inkârı sürdürmesi Türkiye'ye tehlikeli olduğu kadar ölen Ermenilerin de torunları için zalimce."
Fisk şöyle devam ediyor: "İhtiyar bir Ermeni kadının bana Türk erlerini bebekleri üst üste kazıklara dizerken ve sonra onları ateşe verirken gördüğünü söyledi. Annesi de ona, bebeklerin çığlıklarının, ruhlarının cennete gidiş sesleri olduğunu söylemiş. Bu ve kadınların köle olarak kullanılması, IŞİD'in Türkiye sınırının hemen diğer tarafında etnik düşmanlarına karşı yaptıklarıyla tıpa tıp aynı değil mi? İnkar, endişe verici ve tehlikeli."
"Kendimize soralım. Alman hükümeti, 6 milyon Yahudi'nin öldürüldüğü 1939-1945 'olaylarının' soykırım olarak tanınması taleplerinin 'Yahudi propagandası yapmak' ve 'tarihi, kanunu değiştirmek' olduğunu öne sürseydi ne olurdu? AB geçen hafta Ermeni soykırımının tanınmasını talep edince Türk hükümetinin dediği de aşağı yukarı buydu. Eğer Almanya bu affedilmez sözleri Yahudi Soykırımı için kullansaydı, dünyanın büyükelçileri havaalanına doğru giderken çıkacak egzoz dumanlarından Berlin'i göremez hale gelirdiniz."
Fisk, kendisinin de katılacağını belirttiği Taksim Meydanı'nda düzenlenecek anmanın yanı sıra aynı zamanda Batı'dan katılımın da olacağı Çanakkale Savaşı'nın da anmasının yapılacağına dikkat çekiyor ve soruyor:
"Onlardan kaçı acaba, Çanakkale'de Türkiye için savaşan Türk kahramanlar arasında, kız kardeşi daha sonra soykırımda ölen, Ermeni kaptan Torosyan'ın da olduğunu hatırlayacak?"
O dönemi hatırlayan Ermenilerin hepsinin öldüğünü, yaklaşık 30 yıl sonra da Yahudilerin yaşadıklarını hatırlayan ve kurtulan tüm kuşağın öleceğini belirten Fisk, yazısına şöyle devam ediyor:
"Ermeniler halkları zulüm görürken, onların hayatını kurtaran cesur Türklerin isimlerinden oluşan bir liste yapmalı. Türk tarihinin bu korkunç döneminde Ermenileri kurtarmak için kendi hayatlarını tehlikeye atan en azından bir vali, bir Türk askeri, bir güvenlik yetkilisi var."
Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Ermeni soykırımını inkâr etmeye devam ettiğini' söyleyen Fisk şu soruyu yöneltiyor: "(Erdoğan), en karanlık dönemde milletinin onurunu korumaya çalışan cesur Türklerin listesini tutan Ermeni soykırımını anma kitabını imzalamayı reddetmeyi göze alabilir miydi?"
"Yıllarca Ermenilere bu fikrimi söyleyip duruyorum. Geçen hafta Detroit'te de söyledim. İyi Türkleri onurlandırın. Herkes alkışlıyor fakat kimse bir şey yapmıyor."
İngiltere demografisi
Times gazetesinde İngiltere'nin demografik yapısına dair bir haber dikkat çekiyor.
İngiliz hükümetinin sponsorluğunda yapılan bir araştırmaya göre, Pakistan, Bangladeş ve Afrika ülkelerinden İngiltere'ye gelenler arasında doğum oranlarının yüksek olması nedeniyle ülkenin etnik azınlık nüfusu 2051 yılına kadar ikiye katlanacak ve Britanyalıların dörtte biri etnik azınlık gruplarına mensup olacak.
Araştırmacılar, 2011'de 63 milyon 400 bin Britanya nüfusunun 2051'de 77 milyon 400 bine çıkacağı, etnik azınlıkların sayısının da yüzde 100'den daha fazla artış göstereceğini tahmin ediyor.
ÖNCEKİ HABERLER
