İngiltere gazetelerinde Suriye krizi, Avrupa'dan ABD'ye uçuş bilgilerini verme kararının yankıları ve Yunanistan'da silahlanmanın ekonomik krizdeki payı.
Abone olTimes gazetesi 'Türkiye NATO'dan sınırındaki bombardımanı durdurmasını isteyebilir' başlıklı haberinde Amerikan Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın Batılı ve Arap dışişleri bakanlarının Paris’teki toplantısında Suriye yaptırımların artırılmasını istediğini aktarıyor.
Haberde bakanın müdahale çağrısında bulunmadığı ancak 'Türkiye dördüncü maddenin işletilmesini istemeyi değerlendiriyor' dediği belirtiliyor. Bu madde NATO üyeleri arasındaki dayanışmayı düzenliyor.
‘Uçuşa yasak bölge’
Times başyazısında da 'Esad Kofi Annan'ın barış planını kabul etmesine rağmen, saldırılarına devam ediyor. Batılı ülkeler Suriye üzerinde uçuşa yasak bölge oluşturulması konusunu değerlendirmeli" diyor. Yazı şöyle devam ediyor:
"Birleşmiş Milletler ve Arap Birliği'nin Suriye'de şiddeti durdurma çabalarında dün küçük de olsa bir mesafe alındı. Kofi Annan'ın Suriye Hükümeti'ne ateşkesi denetleyecek gözlemcileri kabul ettirmesi büyük bir başarı. Ama Kofi Annan'ın girişimiyle varılan ateşkes anlaşmasını ihlal eden Esad'ın cani rejiminin bu anlaşmaya uyup uymayacağı belli değil. Kalaşnikoflarla savaşan isyancıları bastırmak için giderek artan şekilde savaş helikopterlerinin kullanılması Batı'nın harekete geçmesi yolundaki çağrıları artırdı.”
"Ancak Batılı ülkeler kendileri başka bir çatışmanın içinde bulmaktan endişeliler ve bir müdahalenin Libya'dakinden daha zorlu olacağı belirtiliyor. Suriye üzerinde uçuşa yasak bölge oluşturmak da askeri açıdan Libya'dakine kıyasla daha tehlikeli. Suriye'nin elinde Libya'da olmayan uçaklar ve hava savunma sistemi var.”
“Fakat yakınlarda NATO üsleri bulunuyor ve Suriye'nin savaş helikopterlerini kullanması engellenebilir. Esad üzerindeki baskının artırılmasını isteyenler, şimdi yapılacak müdahalenin ileride daha kapsamlı bir müdahaleyi önleyeceğini söylüyor. Müdahalenin bölgesel bir krize yol açabileceği endişesi var. Ama böyle bir krizin gerçekleşme olasılığı her geçen gün zaten artıyor."
‘ABD’ye yolcuların bilgileri verilecek’
Daily Telegraph, Avrupa Parlamentosu'nun Avrupa'dan Amerika'ya uçan her yolcunun bilgilerinin ABD'ye bildirilmesiyle ilgili kararının insan hakları gruplarını kaygılandırdığını belirtiyor.
Gazeteye göre, yolcuların, isim, adres, pasaport ve kredi kartı bilgileriyle telefon numaraları hatta rezervasyonu yaptıkları bilgisayarın yerini belirlemeye yarayan IP adresi Amerikan İç Güvenlik Bakanlığı'na bildirilecek. ABD terörle mücadele için ihtiyaç duyduğunu söylediği bu bilgileri 15 yıl süreyle kayıtlarında tutacak.
Bazı insan hakları grupları Amerikalıları kırmamak için milyonlarca yolcunun haklarının feda edildiğini, bu bilgilerin nasıl kullanılacağıyla ilgili kaygıları olduğunu söylüyor.
Financial Times, Uluslararası Para Fonu IMF'nin Başkanı Christine Lagarde'ın küresel ekonomi üzerinde kara bulutların dolaştığını söyleyerek zengin ülkelerin örgütün bütçesine katkıda bulunmasını istediğini aktarıyor.
Örgüt, acil durumlarda kullanılmak üzere 400 milyar dolarlık kaynak arayışı içinde. Gazete, seçim yılı olması ve bütçeye yapılacak katkı için Kongre'nin iki kanadının da onayının gerekmesi nedeniyle Amerika Birleşik Devletleri'nin, euro krizinin yayılmakta olduğunu söyleyen IMF Başkanı'nın çağrısına olumlu yanıt vermesinin beklenmediğine dikkat çekiyor.
Yunanistan’da silahlanmanın krizdeki payı
Guardian'da yer alan haberde ise Yunanistan'ın içine düştüğü borç krizinde silahlanma harcamalarının önemli rol oynadığı belirtiliyor.
Haberde özetle şöyle deniyor:
"Avrupa Birliği ve IMF'nin 130 milyar eoruluk kurtarma paketi karşılığında Yunanistan savunma harcamalarını 400 milyon euro azaltmayı kabul etti. Bu kesintilere rağmen Yunanistan'ın askeri bütçesi gayri safi yurt içi hasılasının yüzde 4'üne denk geliyor. Bu, euro bölgesi ortalamasının iki katı.”
“Yunanistan, Türkiye'den gelebilecek tehdidi gerekçe göstererek 1990'ların sonundan bu yana Almanya, Fransa ve Amerika Birleşik Devletleri'nden yüzlerce Leopard tankı, Howitzer topları, F16 ve Mirage uçakları aldı. Brüksel'deki bir Yunan güvenlik uzmanı, 'Kıbrıs'ın 1974'teki işgalinden sonra 216 milyar euroluk silah aldık. Eminin ki gizli fonlar nedeniyle gerçek harcamalar daha fazla' diyor."
"Alman Başbakanı Angela Merkel, bir Yunanlı sendikacıyla 'Sizden silahlanmaya bu kadar para harcamanızı istemedik' demişti. Almanya, silah ihracatının yaklaşık yüzde 15'ini Yunanistan'a yapıyor. Yunanistan, Almanya'nın Avrupa'daki en büyük pazarı. Yunanistan'a kredi verilirken, silahlarını Almanya ve
Fransa'dan satın almasının şart koşulduğu iddiaları var"
‘Muhafazakar Parti’de reforma isyan’
Financial Times, İngiltere Başbakanı David Cameron'ın parlamentonun üst kanadı Lordlar Kamarası için tasarlanan reformlar nedeniyle, partisinde büyük bir isyanla karşı karşıya olduğunu belirtiyor.
Gelecek ay Kraliçe tarafından Meclis'e sunulacak hükümet programında yer alacak reform önerileri Lordlar Kamarası üyelerinin sayılarının düşürülerek yüzde 80'inin seçimle belirlenmesini öngörüyor.
Ancak gazeteye göre, onlarca Muhafazakar Parti üyesi milletvekili dün yapılan bir toplantıda, reformlara onay vermeyecekleri tehdidinde bulundu.
40 kadar milletvekilinin reformların geçmesi halinde istifa edeceklerinin söylediği belirtiliyor. Reformlara karşı çıkanlar, lordların seçimle işbaşına gelmesi halinde parlamentoda ikilik oluşacağını belirtiyorlar.
Yaklaşık 800 üyesi bulunan Lordlar Kamarası'nda üyelerin çoğu hükümetin önerisiyle Kraliçe tarafından atanıyor. Partilerin Lordlar Kamarası'na aday gösterme hakları var. Lordlar Kamarası'nın 26 üyesi din adamlarından oluşuyor. 1999'da asalet ünvanlarını kan bağıyla atalarından alanların Lordlar Kamarası'ndaki oturumlara katılmaları ve oy kullanmaları yasaklandı. Ancak bu yolla lord olanların 92'sinin reformlara kadar Lordlar Kamarası üyeliklerinin devamına karar verildi. Reform yanlıları ise üyelerinin seçimle belirlenmesinin Lordlar Kamarası'nda demokratik meşruiyet getireceğini söylüyor.
Guardian'a göre, isyancı milletvekilleri, Başbakan'ın, Lordlar Kamarası'nda reformun bayraktarlığını yapan koalisyon ortağı Liberal Demokratlar'a direnmesini ve bunun yerine ekonomiye odaklanması gerektiğini söylüyor.
Gazete reformun koalisyon için en ciddi sınavlardan biri olacağının altını çiziyor.