Sinagon saldırısından sonra Kudüs'teki hava, Kuzey Irak'taki IŞİD tehdidi, Polonya'ya tatbikata giden İngiliz askerlerine "telefonları, tabletleri evde bırakın" uyarısı ve Formula 1 efsanesi Michael Schumacher'in sağlık durumu.
Abone olGuardian'da Kudüs'teki sinagog saldırısından sonra kentteki havayı yansıtmaya çalışan bir haber göze çarpıyor.
Haberde saldırıdan sonra bölgede daha önce örneği görülmemiş bir din savaşının yaşanabileceği yönündeki korkuları arttırdığı vurgulanıyor.
Guardian muhabirinin saldırıya uğrayan aşırı dinci Yahudiler'in çoğunlukta yaşadığı Ben hof mahallesindeki sinagogda konuştuğu David Herscowitz, mahalle sakinlerinin saldırıdan daha da güçlenmiş halde çıkacağını söylüyor.
Herscowitz, "İnsanlar kaygılı. Önlemlerini de alacaklardık. Kimse bunun burada yaşanmasını beklemiyordu. Biz dindar insanlarız ve tanrının bir planı olduğuna inanıyoruz. O nedenle burada insanların intikam çığlıkları attığını, barıştan ya da savaştan bahsettiğini duyamazsınız. Biz bunları siyasetçilere bırakıyoruz" diyor.
Haberde pekçok kişinin şiddet karşısında Herscowitz gibi inançlarına sarılıyor olmasına karşın, şiddet olaylarının bir din savaşına dönüşmesinden korkanlar da bulunduğu vurgulanıyor.
Guardian Adalet Bakanı Tzipi Livni, Maliye Bakan Yardımcısı Mickey Levy gibi İsrailli siyasetçilerin de bu tehlikeden bahsettiğine dikkat çekiyor. İsrail medyasında da bu tehlikeye dikkat çeken haber ve yorumlar yapıldığı kaydediliyor.
'El Aksa inancımız, varlığımız'
Doğu Küdüs'teki Silvan mahallesinde bulunan bir caminin İmamı Musa Odeh'in sözlerine de yer veriliyor haberde. Odeh "Beş yıl önce Silvan'daki sorun daha çok yerleşimcinin geliyor olmasıydı. Şimdiyse mesele El Aksa. El Aksa bizim inancımızdır, varlığımızdır. İnsanlar onun için her şeyi feda etmeye hazır" diyor. Haber şöyle devam ediyor;
"El Aksa sorunu, önemli olsa da Filistin tarafındaki daha büyük bir güvensizliğin göstergesi oldu. İsrailli aşırı sağcı politikacıların Haremüşşerif'teki statükoyu değiştirme kampanyasını, Netanyahu hükümetinin denetim altına alamadığı ya da almak istemediği sıklaşan ziyaretler izledi. Bu da ayrışmaya, kısıtlamalara ve şiddet döngüsüne katkıda bulunan kapatmalara dönüştü. Netanyahu ya da üst düzey bakanların Yahudiler'in Haremüşşerif'i ziyaret etmesine izin veren, ancak dua etmelerine müsaade etmeyen statükoyu değiştirmek istemedikleri yönündeki açıklamalarına inanmıyorlar. El Aksa müftüsünden, Odeh gibi bir imama ve sıradan insanlara kadar hepsi tersini iddia ediyor."
Kuzey Irak'ta IŞİD tehdidi
Independent Muhabiri Patrick Cockburn, dün IŞİD'in bir intihar saldırısı düzenlediği Erbil'den gönderdiği haberde "Irak'ın en güvenli kenti olan Erbil'in sakinleri cihatçıların saldırılarının artmasından korkuyor" diyor.
Dünkü intihar eyleminin Erbil'de bir yılı aşkın süredir düzenlenen en büyük intihar eylemi olduğunu söyleyen Cockburn, saldırının Kürdistan Bölgesel Yönetimi üzerindeki IŞİD tehdidinin hala devam ettiğini gösterdiğini yazıyor. Cockburn şöyle devam ediyor;
"Peşmergelerin geçen Ağustos'ta IŞİD saldırıları karşısında mevzilerini tutamaması Kürtler arasında silahlı güçlerinin etkinliğine dair şüphe yaratmıştı. Daha önce 1980'lerde Saddam Hüseyin'e karşı verdikleri mücadeledeki sicilleri nedeniyle kararlı ve etkin bir güç oldukları düşünülüyordu. Ama bu kez ciddi bir direniş göstermeden kaçtılar. Kaçarak Ezidi azınlığı IŞİD'in cinayetleri, tecavüzleri ve köleleştirmesine terk ettiler. Dünyanın en eski Hristiyan topluluklarından biri de Erbil'e ve Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin diğer yerlerine kaçtılar."
'Telefonları, tabletleri evde bırakın'
Daily Telegraph'ta bir tatbikat için Polonya'ya giden İngiliz askerlerine yapılan uyarı yer alıyor.
Habere göre tatbikata katılan 1300 askere Rus siber casuslarının sızabilecekleri gerekçesiyle akıllı telefonlarını ve tablet bilgisayarlarını yanlarına almamaları emredildi.
Birliğin komutanı Yarbay Justin Kingsford askerlerin yolladığı mesajda "Açık ve görünür karşı istihbarat tehdidi nedeniyle cep telefonu ve tabletler gibi kişisel elektronik cihazlarımızı evde bırakmamız gerekiyor." diyor.
Schumacher'in sağlık durumu
Times'da İsviçre'de geçirdiği kayak kazasının ardından komaya giren Formula 1 efsanesi Michael Schumacher'in sağlık durumuyla ilgili bir haber var.
1989'da geçirdiği kazadan sonra tekerlekli sandalyeye mahkûm olan eski Fransız Formula 1 pilotu Philippe Streiff arkadaşı Schumacher'in tekerlekli sandalyede olduğunu, konuşamadığını ve hafıza kaybı yaşadığını söylüyor.
Streiff "Daha iyiye gidiyor ama her şey göreceli. Çok zor bir durum çünkü tekerlekli sandalyede, felçli, hafıza ve konuşma sorunları var. Eşi ve basın sorumlusuyla gözleriyle iletişim kuruyor" diyor.
Yedi kez Formula 1 şampiyonluğunu kazanan Alman pilot geçen Eylül ayında hastaneden taburcu olmuş ve İsviçre'deki evine geçmişti.