BIST 9.916
DOLAR 35,21
EURO 36,63
ALTIN 2.973,80
HABER /  GÜNCEL

2 Temmuz 2012 Basın Özeti

İngiltere gazetelerinde bu sabah; Barclays yönetim kurulu başkanı Agius'un istifası, İngiltere'nin AB üyeliğinin referanduma sunulması, ve İspanya'nın Euro 2012 futbol turnuvasını kazanmasıyla ilgili haberler öne çıkıyor.

Abone ol

İngiltere'de geçen hafta başlayan bankacılık skandalı bu sabah da gazetelerin manşetlerinde.

Guardian Barclays'de bankalar arası borçlanma faizi skandalının bankanın yönetim kurulu başkanı Marcus Agius'un işine mâl olduğunu manşetten aktarıyor. Bir bankanın başka bir mali kuruluş ya da bankadan borç alırken kıstas alınan ortak oran Libor olarak tanımlanıyor. Libor, kredi kartlarından tüketici kredilerine kadar pek çok faiz oranını etkileyebiliyor. Bankacılık Denetleme Kurulu, Barclays'in borçlanma maliyetini olduğundan düşük göstererek Libor'u manipüle ettiği gerekçesiyle bankaya 290 milyon sterlin ceza vermişti.

Guardian bankanın yönetim kurulu başkanı Marcus Agius'un, Barclays'in CEO'su Bob Diamond'ın üzerindeki istifa baskısını azaltmak için bankadan ayrılacağını yazıyor. Bankanın yüksek seviyelerinden birinin istifa etmesi için artan baskıyı, ve Barclays'in Agius'un ayrılmayacağı ısrarını hatırlatan Guardian, "[yönetim kurulu başkanı] Agius'un müşterilerin ve çalışanların 'yüzünü kara çıkaran' faiz oranı hilesinden dolayı 'samimiyetle özür dilemesi' bekleniyor" diyor.

Independent ise skandalın bankanın hisselerinde milyarlarca sterlinlik zarara yol açtığını ve İngiltere'deki bankalara duyulan güveni sarstığını hatırlatıyor.

Gazete, Ticaret Bakanı Vince Cable'ın bu olayla ilgili polis soruşturması başlatılmasını desteklediğini, Barclays'in de milyarlarca sterlinlik tazminata yol açabilecek davalara hazırlandığını aktarıyor. Skandalı Independent'e değerlendiren Nobel ödüllü eski Dünya Bankası baş ekonomisti Joseph Stiglitz bazı bankacıların hapse girmesi gerektiğini söylüyor. Sitglitz "Bankalar ve diğer kuruluşlar eşitsizlik yaratmış ve insanları aldatmış olsa bile kimse hapiste değil. Politikacılar, finans çevrelerinin lobi çalışmalarına kulak asmamalı. Kanunlar da tam mesuliyeti zorunlu kılmıyor. Bu da bu kişilerin ettiklerinin yanlarına kâr kaldığı anlamına geliyor" dedi.

Muhafazakârlar tatmin olmadı

İngiltere Başbakanı David Cameron'un ülkenin Avrupa Birliği üyeliği konusunda referanduma gidilmesini düşüneceğini açıklaması gazetelerde dikkat çeken haberlerden. Guardian, Cameron'ın tarih vermeden İngiltere'nin AB üyeliğinin referanduma sunulmasını düşünme sözünün muhafazakâr milletvekillerini tatmin etmediğini aktarıyor.

Independent ise, AB karşıtı muhafazakâr milletvekillerinin referandum için 2020 yılından önce bir tarih belirlenmesi için baskı yapacaklarını yazıyor.

Polis endişeli

Guardian, İngiltere'nin bazı şehirlerinde geçen yıl patlak veren bir dizi ayaklanma hareketiyle ilgili London School of Economics (LSE) ile ortak hazırladığı raporu okuyucularına aktarıyor. Londra'da bir kişinin polis tarafından öldürülmesiyle başlayan olaylarda başta Londra olmak üzere bazı şehirlerde halk ayaklanmış; evler ve işyerleri ateşe verilmiş, toplam 3 bin kişi de tutuklanmıştı. Gazeteye göre, raporda, benzer olayların tekrar etmesi durumunda, bütçe kesintilerinden dolayı polisin bir daha bu tür toplumsal hareketlerle başa çıkıp çıkamayacağından endişeli olduğu yazıyor.

'Orduda daha fazla azınlık temsilcisi olabilir'

Times gazetesi, İngiliz ordusunda reform yapmaya çalışan General Nick Carter'a dayanarak aktardığı haberde 2020 yılına kadar İngiliz ordusunun çeyreğinin etnik azınlıklardan oluşması için adımların atılmasının tavsiye edileceğini yazıyor.

2011 yılında ordudaki 186 bin askerden sadece 610'unun Müslüman olduğunu belirten haber şöyle devam ediyor: "Generalin düşünceleri, İngiltere'nin üçüncü büyük azınlığı olan Müslümanlarla ilişkisi oldukça kötü olan orduya zorlu bir görev veriyor. İngiltere'deki Müslüman gruplar ise Irak ve Afganistan savaşlarının orduya şüphe duyulmasına neden olduğunu söylediler."

Sigaraya bakış değişiyor

Sigara bağımlılığıyla mücadelede yasakların ne kadar etkin olduğu sıkça tartışılan bir konu. Bu tartışma bu sabah Independent'in yorum sayfalarında. Gazetenin yazarlarından Laurie Penny, sigara bağımlılığıyla savaşmada yasakların oldukça etkili olduğunu belirtiyor. Penny, yasaklardan dolayı artık diskolarda, barlarda veya bekleme salonlarında sigara içmediğini - dahası içmeyenleri sigara dumanına maruz bırakmanın artık görgüsüzce bir hareket olduğunun kabul edildiğini yazıyor. Independent yazarı, "Eğer %50 oranında artan riskle kalp krizi geçirecek ve devlet hastanesine götürüleceksem, o zaman damar tıkayan ölüm çubuklarına uygulanan fazladan vergiden de şikayetçi olmamalıyım" diyor.

İspanya tarihe geçti

Euro 2012'de İspanya'nın İtalya karşısında ezici futbolu ve 4-0'lık galibiyetiyle sona eren final maçı da gazetelerin geniş irdelediği konulardan.

İspanyolların ardarda üç turnuvayı kazanan ilk takım olmasına gönderme yapan Independent, ''Tarih Yazdılar'' başlığını kullanmış. Gazete, del Bosgue'nin oyuncularının finale gelene kadar oynadığı futbol nedeniyle eleştirildiklerini anımsatırken, ''daha maçın ilk 20 dakikasında İspanyollar kendileri hakkında sıkıcı diyenleri dalgaya alacak ışıltıda bir futbol oynamışlardı'' diyor.

Guardian yazarı Michael Cox, zaferin del Bosque'nin taktiğini haklı çıkardığına dikkat çekerken, ''Maça golcüsüz çıkmanın, bu fevkalade yetenekli futbolcular için İtalya'ya hafızalarda uzun süre yer alacak bir maçta dört gol atmalarını engellemediği kanıtlandı'' görüşünü dile getiriyor.

Times da İspanya'nın tarihe geçtiği temasını öne çıkarırken, ''Bu sıradışı İspanyol yıldızların hiçbir şey kanıtlamaları gerekmiyordu, ama yine de kanıtladılar'' diyor ve İspanyolların kendilerini üçüncü şampiyonluğa taşıyan maçı kazanmakla kalmayıp, bu zaferi yıllarca yankılanacak bir performans sergilediklerini kaydediyor.

Gazetenin Kiev'den yazan muhabiri Oliver Kay, İspanya'nın rakibi için ise, ''Zavallı İtalya. İngiltere ve Almanya'yı yenerken herkesin haklı övgüsünü kazanmışlardı, ama bu İspanya'ya karşılık veremediler ve finallerde kaydedilen en ağır yenilgiyi yaşadılar'' diyor.

Gazete, ancak yine de teknik direktörü Prandelli ve İtalya turnuvadan başları dik ayrılmalı görüşünde.