İngiltere basını bugün dünya çapındaki 1 Mayıs etkinliklerinden derlemelere yer veriyor. Daily Telegraph, Suriyeli Şiilerin Lübnan'a kaçtıklarını aktarırken, Guardian, Esad rejiminin müttefikleri sayesinde direndiği yorumunu yapıyor.
Abone olİngiltere basınında bugün, dünya çapında 1 Mayıs İşçi Bayramı için düzenlenen etkinlikler ve Suriye'ye ilişkin haberler öne çıkıyor.
1 Mayıs etkinlikleri
Financial Times gazetesi baş sayfasında bir fotoğraf haberle veriyor 1 Mayıs etkinliklerini.
Gazete, “Cazdan göz yaşartıcı gaza, kutlamalardan protestolara” başlıklı fotoğraf haberde, Küba, İngiltere, Tayvan, İspanya ve Brezilya’dan renkli 1 Mayıs kutlaması fotoğraflarıyla yaptığı kolajı, İstanbul’dan da elinde göz yaşartıcı gaz bombası tutan bir polisin fotoğrafıyla tamamlıyor.
Times gazetesi, “1 Mayıs göstericileri tasarruf tedbirlerine karşı” başlıklı haberde, Atina’dan Madrid’e tüm güney Avrupa’da tasarruf tedbirlerine karşı binlerce kişinin sokağa çıktığını yazıyor.
Euro bölgesinde liderlerin uzlaşı sorunu yaşadığı hatırlatılırken İspanya’da da merkez sağ hükümetinin uyguladığı kesintilere karşı 82 ülkede gösteriler düzenlendiği belirtiliyor.
Guardian gazetesi de 1 Mayıs etkinliklerini ajanslardan derlediği bir haberle veriyor.
Yunanistan’da sendikaların bir günlük grev ilan etmesiyle tren ve feribotların iptal edildiği, Atina’daki gösteriler için 1000 polisin görevlendirildiği yazıyor.
İtalya’da da işsizliğe karşı önlem alınmasını isteyen on binlerce kişinin sokağa çıktığı aktarılıyor.
Guardian gazetesi, İtalya ve Yunanistan’da 1 Mayıs etkinliklerinin barışçıl bir ortamda düzenlendiğini belirtirken İstanbul’daki göstericilere polisin göz yaşartıcı gazla müdahale ettiğini yazıyor.
Independent gazetesi, Bangladeş’teki 1 Mayıs etkinliğinde on binlerce işçinin sokaklara dökülüp daha güvenli çalışma şartları sağlanması için protesto gösterisi düzenlediğini aktarıyor.
Suriyeli Şiiler Lübnan’a kaçıyor
Daily Telegraph gazetesi, Suriyeli Şiilerin, Sünni milis gruplarından kaçıp Lübnan’a yerleştiğini yazıyor.
Lübnan mahreçli haber, Suriye’den kaçan Şiilerin tanık olduklarını aktarıyor.
Soyadını vermek istemeyen 60 yaşındaki Avatif, mahallelerindeki camii imamının ‘cihat çağrısı’ yaptığını ve Suriye rejimine, Alevilere ve Şiilere savaş açılması yönünde vaaz verdiğini söylüyor.
Suriyeli Şii Avatif’in anlattıklarına göre, komşu mahallelerinde kapılarına kırmızı boya ile çarpı işaret konan evler ateşe verilmiş.
Lübnan’ın dağlık Beka Vadisi’ndeki Maçgara köyüne kaçan 77 yaşındaki Suriyeli Şii Fatma Merhi de, Sünni milislerin Şii Seyyide Zeynep Türbesi’ne saldıracaklarını söyleyip bölgeyi terk etmeli konusunda kendilerini uyardıklarını aktarıyor.
Şiilerin hedefte olduğunu ifade eden Fatma Merhi, “Birçok rejim gördük. Beşar Esad destekçisi olarak anılmak doğru değil. Ben ülkeme bağlıyım ve ülkemin böyle yok edildiğini görmek beni çok üzüyor” diyor.
‘ABD Rusya’ya Suriye baskını artırıyor’
Suriye’ye ilişkin gelişmeleri sayfalarına taşıyan bir diğer gazete de Financial Times.
Gazete, “ABD, Rusya’ya Suriye baskını artırıyor” başlıklı haberde, ABD Başkanı Barack Obama’nın Rus Devlet Başkanı Vladimir Putin’le doğrudan bağlantıya geçmesini ABD’nin Suriye’deki iç savaşa doğrudan müdahil olmak istememesi olarak yorumluyor.
Washington’un, daha etkin olması için Moskova’ya diplomatik baskıyı arttırdığı belirtilen haberde, Rusya’nın politikasını değiştirmemesi durumunda muhaliflerin silahlandırılması ihtimalinin de görüşüldüğü yazıyor.
Financial Times gazetesine konuşan Amerikalı yetkililer, Suriye’de kimyasal silah kullanıldığına dair kanıtlara ulaşılması durumunda Moskova’nın da yaklaşımının değişebileceğini söylüyor.
Yetkililere göre, Amerika, Rusya’nın Ortadoğu’daki çıkarlarına zarar vermek istemiyor ve Esad sonrası Suriye’de, Rusya’nın da sözünün geçmesini istiyor.
‘Suriye rejimi müttefikleri sayesinde direniyor’
Guardian gazetesi Orta Doğu editörü Ian Black de Suriye’de Esad rejiminin müttefikleri sayesinde iktidarda kaldığını yazıyor.
Lübnan’daki Hizbullah, Rusya ve İran’ın Esad’ın devrilmesine izin vermeyeceklerini ifade eden yazarın kaleme aldığı analizde “diplomasinin işlemediği” yorumu yapılıyor.
Bir bakıma Murphy Kanunlarının Orta Doğu versiyonuna tanık olunduğunu belirten yazar, sorunun çözümü için var olan olasılıklardan en kötüsünün yaşandığını, sorunun çevre ülkelere sıçramasıyla örneklendiriyor.
Analizde, Esad’ın başından beri ayaklanmalar için yaptığı “özgürlük arayışı temelinde olmadığı, isyanların silahlı teröristler tarafından başlatıldığı” yorumu için “bir bakıma doğru ama isyanın İslamcı karakteri biraz abartılıyor” deniyor.
Yine de Özgür Suriye Ordusu’nun yerini El Nusra Cephesi’ne kaptırdığının belirtildiği yorum yazısında Ürdün’de yetiştirilen muhaliflerin de Deraa bölgesine yoğunlaştığı kaydediliyor.
Yazara göre, müttefikleri bir yana, Suriye rejiminin isyanlara sağlam direndi ve askeri olarak da İdlib ile Şam’da düzenlenen karşı ataklarla muhaliflerin kaynaklarına büyük oranda hasar verildi.
Guardian yazarı Ian Black yazısını şöyle noktalıyor:
“Suriye Devlet Başkanı ve adamları, ülkeyi kurtarmak için ve 2014’ün Mayıs ayındaki seçimleri kazanmak için mücadele ettiklerini söylüyor. 2014 korku dolu başka bir yıl olabilir ve daha kötü günler görülebilir.”
Müslüman Kardeşlere ‘şiirli protesto’
Mısır’da Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yi ‘şiir okuyarak protesto’ eden 10 yaşındaki bir kızın hikâyesi dikkat çekiyor Daily Telegraph gazetesinde.
Habiba Yahya Abdülmoneim adlı 10 yaşındaki kız öğrenci, ülke çapında düzenlenen şiir okuma yarışmasında birinci gelince, Hurghada kentindeki okullarını ziyaret eden Eğitim Bakanı İbrahim Deif’e de bir şiir okuması istenmiş.
Kız öğrencinin geleneksel bir şiir okuması beklenirken, o babasının yazdığı ve Müslüman Kardeşler’i eleştiren bir şiir okumuş.
10 yaşındaki Habiba, muhaliflerin Müslüman Kardeşler destekçileri için kullandıkları ‘koyun’ benzetmesine atıfta bulunan şiirinde, “Koyunlar beni boynuzlamak istiyor ama bunun bedeli ağır olacak, sizi kızartacağım ve sizin için değerli olan her şeyi yok edeceğim” diyor.
Müslüman Kardeşler üyesi olmayan Eğitim Bakanı, Habiba’nın şiirini alkışlayıp esprili bir dille “utanacak bir şeyimiz olduğunu sanmıyorum” cevabını veriyor.
Fakat şiiri yazan Habiba’nın babası, Müslüman Kardeşler’in kolu Özgürlük ve Adalet Partisi’nden bir yetkilinin kendisini telefonla arayıp “Nasıl olur da kızın Müslüman Kardeşleri eleştirir” diye hesap sorduğunu anlatıyor.
Yetkiliye şiiri kendisin yazdığını söyleyen baba, aslında ilk olarak hedeflerinde Hüsnü Mübarek’in olduğunu daha sonra şiiri değiştirdiklerini söylüyor.