BIST 9.627
DOLAR 35,25
EURO 36,68
ALTIN 2.963,27
HABER /  GÜNCEL

2 çocuğunu bıçaklayıp camdan attı

İzmir'de 2 çocupunu bıçaklayarak balkondan atan 30 yaşındaki Meryem Özer'in akli dengesi yerinde çıktı.

Abone ol

İZMİR’in Buca İlçesi’nde 3 yıl önce, 2 çocuğunu bıçaklayarak balkondan atıp öldürmek suçundan iki kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle tutuklu yargılanan 30 yaşındaki Meryem Özer’in İstanbul Adli Tıp Kurumu 4’üncü İhtisas Kurulu’ndan mahkemeye gelen raporunda, cezai ehliyetinin tam olduğu belirtildi.

Olay, 22 Kasım 2011 tarihinde Doğuş Caddesi 4 numaradaki apartmanda meydana geldi. Psikolojik sorunları bulunduğu belirtilen Meryem Özer, çocukları 6 yaşındaki Yahya Vecdi ile 7 yaşındaki Asya Özer’i vücutlarının değişik yerlerinden defalarca bıçaklayıp, birinci kattaki evlerinin balkonundan beton zemine attı. Ağır yaralanan iki kardeş hastaneye kaldırılmak istenirken yolda yaşamlarını yitirdi. Cinnet geçirdiği öne sürülen anne Meryem Özer önce Atatürk eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürüldü, ardından da adliyeye sevk edilip tutuklandı.

’ELTİM BANA BÜYÜ YAPTI’

Cumhuriyet Savcısı Çetin Yağlı’ya ifade veren Meryem Özer şunları söyledi:

"Zaman zaman birileri bana birşey söylüyor, ’Şunu yap, bunu yap’ diyorlardı. Çocuklarım olan Asya ve Yahya Vecdi’ye karşı içimdeki şeytan ’Onları vur, bıçakla. Sustur onları’ diyordu. O sesi dinleyip onlara bıçakla vurdum. Onlara birşey olmadı. Şimdi babalarının yanında olmalılar. Hatta ben içimdeki sesi dinleyip kocam Vahap’ı da bıçakladım. Çocukları balkondan attığımı hatırlıyorum. Eşime de çok saldırıyordum. Eltim N. bana büyü yaptı. Bana yaptığı büyü ölüm büyüsüydü. Yatak çarşaflarının içerisine yaptığı büyülü maddeyi sürmüş. İ. de aynısını yapmıştır."

’PSİKOTİK BOZUKLUK’

Soruşturmayı tamamlayan Cumhuriyet Savcısı Çetin Yağlı, sanık hakkında ’Kasten öldürme’ suçundan iki kez ağırlaştırılmış ömürboyu hapis cezası istemiyle dava açtı. Savcı Yağlı hazırladığı iddianamede olayın oluşunu anlatıp, sanık hakkındaki sağlık raporlarına da yer verdi. Savcı Yağlı, sanığa önce Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ’psikiyatrik bozukluk’ tanısı konularak Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi’ne sevk edildiğini, buradan gelen sağlık kurulu raporunda ’Psikotik bozukluk’ tanısı konulduğunu belirtti. Meryem Özer’in ’kötülük görme sanrıları’, ’çocukların şeytan, öldür’ diyen işitsel halisülasyonlarına uyması, büyü yapıldığını ve şeytanlar tarafından yönetildiğini düşünmesi gibi paranoid sancılar, depresif duygulanmalar şeklinde tezahür eden ’psikotik bozukluk’ sonucu, canavarca hisle 2 çocuğunu öldürdüğünü belirtti.

Sağlık kurulu raporu ve delillerin takdirinin mahkemeye ait olduğunu belirterek cezalandırılmasını talep etti. Yargılama aşamasında sanığın akıl hastası olduğu sonuç ve kanaatine varılması halinde, koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbirine karar verilmesini istedi.

OLAYI HATIRLAMADIĞINI SÖYLEDİ

Sanık anne Meryem Özer tutuklu olarak yargılandığı Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki son duruşmada akli dengesinin yerinde olmadığını gösteren tavırlar sergiledi. Olayı hatırlamadığını öne sürerek, "İstemeden oldu, tahliyemi istiyorum" derken, avukatı da tahliye talebinde bulundu.

Mahkeme heyeti, sanığın, Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi’nin psikotik bozukluk teşhisiyle ’cezai ehliyetinin bulunmadığı’, İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun ise ’cezai ehliyeti olduğu’ yönündeki raporunun çelişmesi nedeniyle, üçüncü bir rapor alınmasını istedi. Heyet, sanığın yeni rapor alınması için İstanbul Adli Tıp Kurumu 4’üncü İhtisas Kurulu’na gönderilmesine, tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.

YENİ RAPOR GELDİ

İstanbul Adli Tıp Kurumu 4’üncü İhtisas Kurulu’ndan mahkemeye gelen ve dosyaya giren raporda sanığın olay sırasında akli dengesinin yerinde olduğu belirtildi. Kurul Başkanı Prof.Dr. Alaattin Duran başkanlığındaki heyetin hazırladığı raporda ’Sanıkta, şuur ve harekat serbestliğini ortadan kaldıracak veya azaltacak mahiyet ve derecede herhangi bir akıl hastalığı ve zeka geriliği saptanmadığı’ belirtildi. Sanığın suçu işlediği sırada fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını idrak etme ve bu fiili ile ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğini ortadan kaldıracak boyutta bir akıl arızasının içinde olduğunu gösterecek herhangi bir tıbbi belge ve belgeye rastlanmadığı vurgulandı. Raporda, "Suçun işlendiği tarihte, suça karşı cezai sorumluluğu tam olduğuna oy birliği ile karar verilmiştir" denildi.

Sanık Meryem Özer, önümüzdeki günlerde yapılacak duruşmada hakim önüne bir kez daha çıkacak.