BIST 10.011
DOLAR 35,01
EURO 36,76
ALTIN 2.978,84
HABER /  GÜNCEL

2 binin üzerinde biriktirdiği taş plakla misafirlerini geçmişe götürüyor

Bursa’da yaşayan 61 yaşındaki emekli devlet memuru Emin Altınsoy, gençliğinde biriktirmeye başladığı taş plak koleksiyonu ile misafirlerini geçmişe götürüyor. Gençlik yıllarında taş plak koleksiyonu yapmaya başlayan Altınsoy’un koleksiyonunda Osmanlı döneminden 1950’li yıllara kadar basılan 2 binin üzerinde taş plak yer alıyor.

Abone ol

Yaklaşık 12 yıl önce Bursa’ya taşınan Altınsoy, koleksiyonundaki taş plakları dinlemek üzere gramofon satın aldı. Aldığı gramofonun eve geldiğinde çalışmaması üzerinde tamir etmeye çalıştı. Basit bir şekilde tamir edebildiğini fark eden Altınsoy, bunun üzerine İstanbul ve Avrupa’dan gramofon parçaları almaya başladı. Ahşap işlerine el yatkınlığı olduğunu ifade eden Altınsoy, topladığı parçalara ahşaptan özel tasarım kasa yaptı. Daha sonra gramofon borularını da ahşaptan yapmayı deneyerek daha güzel ses kalitesi elde etti. Özellikle dut ve ceviz ağacından yapılan gramofon borularının en kaliteli sesi verdiğini söyleyen Altınsoy, bu şekilde ürettiği özel tasarımlardan da bir gramofon koleksiyonu yaptı. Evinin salonunda sergilediği koleksiyonlarıyla misafirlerini geçmiş yıllara götüren Altınsoy, “Maksadım biriktirmek değil, unutulmaya yüz tutmuş sanatçıların eserlerini ileri kuşaklara aktarabilmek istiyorum. Bizden sonra gelen kuşaklara aktardığımız zaman, bu eserleri koruduğumuz zaman çok daha mutlu olacağım” ifadelerini kullandı.

“Türkiye’nin en seçkin koleksiyoncularının salonlarını benim gramofonlarım süslüyor”
Evinde yaptığı gramofonlarda bakır gramofon borusu kullanan Altınsoy, daha sonra elinin ahşap işine yakın olmasıyla boruları ahşaptan yapmayı denedi. Ahşaptan yapılan gramofon borularından daha kaliteli ses elde ettiğini fark eden Altınsoy, boş vakitlerinde gramofon yaparak evinde koleksiyon oluşturdu. Koleksiyonerliğe gençlik yıllarında başladığını belirten Altınsoy, “Gramofon sevdası gençlik yıllarımda taş plak biriktirerek başladı. Bir keresinde gramofon almıştım. Eve geldiğinde çalışmadı. Tamir ederek tekrar eski hâline kavuşturdum. Daha sonra bunun çok basit olduğunu fark ettim. İstanbul ve Avrupa’da antika pazarlarından orijinal gramofon parçaları toplayarak ahşap kasa yaptım. Hep teneke boru takıyordum. Ahşap boru yapabilir miyim diye bir çalışma yaptım. Teneke borunun aynısını ahşaptan yaptım ve başarılı oldum. Daha sonra bu şekilde ilerledim. Bugün Türkiye’nin en seçkin koleksiyoncularının salonlarını benim gramofonlarım süslüyor. Yapmış olduğum gramofonlar bazı devlet adamlarına gönderildi. Avrupalı ünlü koleksiyonerler geldi, Orta Doğu’dan evime gramofon almayan gelenler oldu. Bunu hobi olarak yapıyorum. Hiçbir zaman profesyonelliğe çevirmedim. Hobi olarak kalsın dedim. Çok fazla üretim yapmıyorum. Ayda 1 defa gramofon borusu yapıyorsam yılda 4 tane gramofon üretiyorum. Bu işleri sevenlerin evlerini süslediği zaman ayrı bir haz alıyorum. Ölünceye kadar da bu şekilde devam etmeyi düşünüyorum” ifadelerini kullandı.