2. Abdülhamid'in torunu, Şehzade Ertuğrul Osman'ın karısı Prenses Zeynep Osman, Nilhan Osmanoğlu'nun İnönü'nün hanedanın mücevherlerini aldığı iddiasına tepki gösterdi. Zeynep Osman ayrıca "Atatürk'ü inkar edenler Türküm dememeli, Osmanlıyım dememeli" dedi.
Abone ol2. Abdülhamid'in torunu, Şehzade Ertuğrul Osman'ın karısı Prenses Zeynep Osman, Sözcü yazarı Yılmaz Özdil'e konuştu. Özdil bugünkü yazısında Nilhal Osmanoğlu'nun İsmet İnönü ile ilgili iddiasına yer verdi.
İNÖNÜ'NÜ MÜCEVHERLERİ ALDIĞINI İDDİA ETMİŞTİ
2. Abdülhamid'in torunu Nilhan Osmanoğlu, 5 Şubat'ta katıldığı bir konferansta Fransa'da yaşayan Abdülhamid ailesiyle eski Cumhurbaşkanı İsmet İnönü arasında geçtiğini iddia ettiği bir görüşmeyi anlatmıştı. Osmanoğlu, İnönü'nün Türkiye'ye dönmek isteyen Osmanlı hanedanı üyelerine "Bunun bir bedeli var" dediğini ve ellerindeki mücevherleri aldığını iddia etmişti.
HAKİKAT OLMAYAN BİR LAKIRTI
Söz konusu iddiaya yanıt bu kez Osmanlı hanedanından geldi. 2. Abdülhamid'in gelini, Şehzade Ertuğrul Osman'ın karısı Zeynep Tarzi Osman, "İlk defa konuşuyorum. İsmet Paşa'ya bu itham ağırıma gitti. Çok zoruma gitti. İsmet Paşa'yla alakalı bu sözler, doğru değil. Büyük bir hata, büyük bir yanlışlık, asla hakikat olmayan bir lakırdı" ifadesini kullandı.
"Bunları söyleyen kızcağızın babasını bile hayatımda bir defa gördüm," diyen Zeynep Osman, "Değil kendileri, büyükbabaları bile Şadiye Sultan'ı ne gördü, ne tanıdı. Hanedan Avrupa'ya gitti, bunlar Şam'da büyüdü" diye konuştu.
Atatürk'ü inkar eden Türküm dememeli
'Annem Pakize Tarzi, büyük bir vatanseverdi, büyük bir Atatürkçüydü. ‘Ben hekimsem, hastane sahibiysem, özgürsem bunu Atatürk'e borçluyum' derdi. Bizleri, çocuklarını böyle yetiştirdi. Cumhuriyet çocuğuyum, Atatürk çocuğuyum. Bugün sizinle bu röportajı yapabiliyorsam, bunu bile Atatürk'e borçluyuz. Osmanlı'nın kalıntısından Türkiye Cumhuriyeti'ni yarattı. Bunu inkar eden, Türküm dememeli, Osmanlıyım dememeli, vatandaşım dememeli… Hanedan'ın son reisi Osman Ertuğrul da aynen böyle düşünüyordu, aynen bunları söylüyordu. Mustafa Kemal Atatürk çalıştı, didindi, mücadele etti, Cumhuriyet'i kurdu, Allahaısmarladık dedi, gitti, bugün şu halimize bakın!'
ERTUĞRUL'UN BİLMEMESİ MÜMKÜN MÜYDÜ?
"Padişah Abdülhamid'in kızı Şadiye Sultan, Osman Ertuğrul'un çok yakın olduğu halasıydı. Paris'e gittiğinde daima Şadiye Sultan'da kalırdı. Kitaplarına çok değer verirdi, kitaplarını Şadiye Sultan'a emanet ederdi" diyen Zeynep Osman, şunları kaydetti:
"Şadiye Sultan'ın kızı Samiye Hanımsultan, bir Amerikalıyla evlendi, New York'ta Osman Ertuğrul'a çok yakın otururlardı. Şadiye Sultan, New York'a kızına geldiğinde daima Osman Ertuğrul'la görüşürlerdi. İsmet Paşa meselesi hakikat olsa, Osman Ertuğrul'un bilmemesi mümkün müydü?"
Erdoğan'ın Şehzade Osman Ertuğrul ile 2004 yılında ABD'de görüştüğünü ve vize sorununu hallettiğini söyleyen Zeynep Osman, sözlerine şöyle devam etti:
'TAYYİP ERDOĞAN YARDIMCI OLDU'
"Türkiye'ye vatandaş olarak geldi, yerleşti. 2009 yılında vefat etti. Büyükdedesi II. Mahmud'un türbesinde toprağa verilmesini vasiyet etmişti. Tayyip Erdoğan yine yardımcı oldu, cenaze sırasında eşi Emine hanımla birlikte hep yanımızda oldu, taziyeleri kabul etmemiz için Yıldız Köşkü'nü tahsis ettiler."
Nihal Osmanoğlu: Sözlerimin arkasındayım
Sultan 2. Abdülhamid'in torunu Nilhan Osmanoğlu, Türkiye'nin 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü hakkında söylediklerinin arkasında olduğunu belirterek, "Haya ve ahlak, mert insanların kârıdır; şahsım olarak tarihten günümüze intikal eden mirasın şuuru içerisinde davranmaktan asla geri durmayacağım" dedi.
KURDUN OLMADIĞI YERDE KUZU 'BEN PADİŞAHIM' DERMİŞ
'İşte bu tür lafları eden insanları, ben ilk kez orada, Yıldız Köşkü'ndeki taziyede gördüm. Sabahtan akşama kadar taziyeye geldiler, siyasilerle, bakanlarla orada tanıştılar, medyaya ilk orada çıktılar. Osman Ertuğrul yaşarken, biz bu insanları tanımazdık, bilmezdik. Osman Ertuğrul vefat etti, bu insanlar ortaya çıktı.'
'Osman Ertuğrul'un vefatı milat oldu. Meydan boş kaldı. Kurdun olmadığı yerde, kuzu ben padişahım dermiş… Yakışmıyor. Bunlar aileyi temsil edemezler, aile adına konuşamazlar.'
Yılmaz Özdil Osmanlı'yı ve Cumhuriyet'i yücelten açıklamaları nedeniyle Zeynep Osman'a teşekkür ederken, ayrılık vaktiyle ilgili yaşanan ilginç detayı köşesinde paylaştı:
'HESABI ÖDETMEDİ, 'AYIP' DEDİ'
"Hesabı ödetmedi. 'Lütfen' diye çırpındım. El işaretiyle kestirip attı. 'Ayıp' dedi. Kendisi ödedi. Kapıya kadar kendisine eşlik ettim. Otomobilinin arka koltuğuna otururken, "Bodrum'u çok sevdiğinizi biliyorum" dedi… Işıl ışıl yıldızlı Lacivert gökyüzülü huzur dolu bir Bodrum akşamında yeniden görüşmek dileğiyle, ayrıldık."
ÖNCEKİ HABERLER
