19 yıldır yargılamaları süren polis memurları mahkemenin kararıyla sevince boğuldu...
Abone olDiyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuksuz yargılanan sanıklar katılmazken, olayda yaşamını yitiren Kutlu'nun ve sanıkların avukatları hazır bulundu.
Cumhuriyet Savcısı, önceki duruşmada mahkemeye sunduğu mütalaasını tekrarlayarak, tüm sanıkların ayrı ayrı beraatlarına karar verilmesini talep etti.
Mütalaaya karşı savunma yapan Kutlu'nun yakınlaranının avukatı Abdullah Çağer, o dönemde bir bankanın görevlisi olarak çalışan maktulün Bismil'deki yürüyüşte yer almamasına rağmen ikamet ettiği evinin bahçesinden gözaltına alındığını savunarak, gördüğü işkence ve kötü muamele sonucu kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdiğini ileri sürdü.
Sanık avukatları da maktulün ne şekilde öldüğünün belli olmadığını, toplumsal olaylarda meydana gelen bir düşme sonucunda da ölmesinin büyük bir olasılık olduğunu savunarak, müvekkillerinin beraatını talep etti.
KARAR
Mahkeme heyeti, verdiği kısa bir aranın ardından haklarında TCK'nın ''adam öldürmek'' suçunu kapsayan 448. maddesi uyarınca 30'ar yıla kadar hapis cezası istenen sanıkların ''üzerine atılı suçu işledikleri sabit olmadığından'' beraatlarına karar verdi.
Mithat Kutlu'nun ölümü olayının fail veya faillerinin tespiti ile haklarında gereğinin yapılması için Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasını da kararlaştıran mahkeme, katılanlar vekilinin mahkemeye sunduğu dilekçede belirttiği, ''maktule ait hastane evraklarına ulaşılamaması'' iddiasının da araştırılmasını istedi.
19 YILLIK YARGILAMA
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, aralarında bir emniyet amiri, 4 komiserin de bulunduğu toplam 52 polis memuru hakkında 765 Sayılı TCK'nın ''adam öldürmek'' suçunu kapsayan 448. maddesi uyarınca 30 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaları talep ediliyordu.
Bismil ilçesinde 18 Nisan 1992 tarihinde gerçekleştirilen izinsiz gösteriye polisin müdahalede bulunduğu anlatılan iddianamede, şu ifadelere yer verilmişti:
''Bismil'de kanunsuz toplantı ve gösteri yürüyüşü yapan ve bölücü içerikli sloganlar atan 200 kişilik gruptan dağılmayan şahıslar güvenlik güçlerince zor kullanarak dağıtılmıştır. O sırada maktulün olay mahallinde bulunması esnasında, kafatasından almış olduğu künt darbesi sonucu kaldırıldığı hastanede öldüğü, böylece sanıkların üzerlerine atılı suçu işledikleri tüm hazırlık evrakı kapsamından anlaşılmıştır.''