Ondokuz Mayıs Üniversitesi'ndeki (OMÜ) kadrolaşma iddialarını araştırmak amacıyla kurulan TBMM Araştırma Komisyonu, komisyon raporuna muhalefet şerhi koydu.
Abone olCHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Komisyon'un CHP'li 4 üyesiyle birlikte TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Anayasa'nın 98. maddesinin 3. fıkrasında, ''Meclis araştırması, belli bir konuda bilgi edinilmek için yapılan incelemeden ibarettir'' denildiğini ifade etti. Ancak buna rağmen Komisyon'un, kendisini yargı organının yerine koyarak incelemeler yaptığını öne süren Anadol, ''Komisyon sadece kamu görevlilerini değil, CHP'li üyelere de mütecaviz hareketlerde bulunarak, anormal bir çalışma içinde olmuşlardır'' dedi. Anadol, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, AK Parti'nin iktidara gelmesinin ardından, dönemin Başbakanı Abdullah Gül ve Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı arayarak, ''devlet kurumlarıyla kavgalı olmayın'' demesine rağmen, iktidarın, başta yargı organları ve üniversiteler olmak üzere, birçok devlet kurumuyla kavgalı olduğunu savundu. ''ÜNİVERSİTELER, İKTİDARIN HEDEFİ OLMUŞTUR'' Türkiye Cumhuriyeti'nin, demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti olduğunun Anayasa'da belirtildiğini ve bunun değiştirilmesinin bile önerilemeyeceğini dile getiren Anadol, şöyle konuştu: ''İktidarın rahatsızlığı buradan kaynaklanıyor. Bunlara sahip çıkan üniversiteler, iktidarın hedefi olmuştur. Önce Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, ardından OMÜ... Sırada kim var bilinmez? Üniversitelerin iktidarın hedefi olmasının nedeni, Anayasa'nın değiştirilemeyecek maddelerine sahip çıkması ve üniversitelerdeki tarikat örgütlenmelerini izin vermemesidir.'' ''İktidarın, Anayasa'nın değişmesi bile önerilemeyecek maddeleri ile kavgalı olduğunu'' ileri süren Anadol, ''Komisyon, ABD'deki antikomünist avcılığına çıkan Mc Carthy komisyonuna dönüştü'' dedi. Anadol, Komisyon'un, kendisi gibi düşünmeyenlere karşı çıkan, ifadesine başvurduğu kişilerin etnik kökenini bile sorgulayabilecek yöntemlere başvurduğunu, AK Parti'li üyelerin, CHP'li üyelere, küfre varan hakaretlerde bulunduğunu iddia etti. Kemal Anadol, Komisyon yönetiminin, kendilerine yönelik küfrü protesto etmek için CHP'li üyelerin ayrıldığı toplantıda Sayıştay'a yazı yazdığını, Sayıştay'ın da araştırdıkları konularla ilgili suç bulunamadığını bildirdiğini kaydetti. Anadol, Komisyon Başkanı Cemal Yılmaz Demir'in, istedikleri gibi karar vermeyince, Sayıştay'a, ''söyleyemeyeceği ilişkiler içinde olduğu'' yönünde suçlamada bulunduğunu söyledi. MAL VARLIĞI TARTIŞMASI CHP Grup Başkanvekili Anadol, ''Başbakan Erdoğan'ın açıkladığı mal varlığını yeterli buluyor musunuz?'' sorusu üzerine, önemli olanın mal varlıkları değil; ''mal varlıklarının nereden geldiği, nasıl kazanıldığı, nasıl harcandığı ve neye dönüştüğü'' olduğunu belirtti. Başbakan Erdoğan'ın mal varlığının gerçeği yansıtmadığı yönünde açılan davanın, normal bir seyir izlemeden, Hazine avukatlarının temyiz etmemesi üzerine Yargıtay'a bile gitmeden sona erdiğini ve Başbakan'ın beraat ettiğini bildiren Anadol, ''Başbakan beraat etti ama vicdanlarda aklanan bir karar olmadı. Sünnetten gelen altınlarla, mal varlığını meşrulaştırmaya çalıştılar'' dedi. ''SAVAŞIN KARARGAHI BAŞBAKANLIK'' Komisyon üyesi CHP Ankara Milletvekili Yakup Kepenek de iktidarın üniversitelere savaş açtığını öne sürerek, ''Bu savaşın karargahı Başbakanlık, cephe komutanlığını da Milli Eğitim Bakanlığı yapıyor'' dedi. Komisyon üyesi CHP Sivas Milletvekili Nurettin Sözen ise bazı öğretim üyelerinin mağdur olduğunu ve OMÜ'yü mahkemeye verdiklerini belirterek, Komisyon'un, yargılaması devam eden bu kişilerin bilgisinebaşvurarak, yargıya müdahalede bulunduğunu savundu. Sözen, üniversiteyle mahkemelik olan kişilerin Komisyon'a danışmanolarak atandığını ifade ederek, ''Dağ fare doğurdu. OMÜ'ye sürülmek istenen leke sürülemedi'' dedi.