Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı nedeniyle bir mesaj yayımladı.
Abone olCumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, bağımsızlık ve özgürlük savaşını fiilen başlatan 19 Mayıs'ın Türk Ulusu'nun uyanışının bir sembolü olduğunu bildirerek, "Ulusumuz, Cumhuriyet'le başlatılan demokratikleşme ve kalkınma çabalarının başarıyla yürütülmesini, yolsuzluk, eğitimsizlik, yoksulluk gibi temel sorunların çözülmesinde herkesin üzerine düşeni yapmasını beklemektedir" dedi. Sezer, mesajında, 19 Mayıs'ın Türk Ulusu'nun uyanışının bir sembolü olduğunu ve Kurtuluş Savaşı'nın Türk Ulusu açısından özgürlük savaşını fiilen başlatan bir tarih teşkil ettiğini belirtti. Ulusların tarihlerinde, her geçen yıl önemini daha iyi kavradıkları, birlik ve dayanışma içinde kutladıkları özel günlerin bulunduğuna işeret eden Sezer, 19 Mayıs'ın Türk Ulusu için, sonsuzluğa uzanan süreçte önemli bir dönüm noktası olmanın çok ötesinde anlamlar taşıdığını belirtti. Cumhurbaşkanı Sezer mesajında şunları kaydetti: "Ülkenin içinde bulunduğu durumun bir yazgı olmadığını düşünen ve 'Milletin bağımsızlığını, yine milletin azim ve kararının kurtaracağına' inanan Yüce Atatürk, Samsun'a çıkışıyla tüm ülkeyi aydınlatan bir hareketi başlatmıştır. Atatürk'ün ulusal birlik ve dayanışmayı gerçekleştirmek amacıyla çıktığı Anadolu yolculuğu, sönmek üzere olan umutları canlandırmış, yurttaşlarımızın ülkenin yazgısını değiştirmek için aynı ülküler etrafında kenetlenmesini sağlamıştır. Bağımsızlık ve özgürlük savaşımını fiilen başlatan 19 Mayıs, Türk Ulusu'nun uyanışının sembolüdür. 19 MAYIS PARLAK GELECEĞİN İLK ADIMIDIR Atatürk, 'Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşaması için' giriştiği savaşımda tüm gücünü Ulusu'na inancından ve güveninden almıştır. Ölümsüz Önderimizin, bağımsızlık ışığını yaktığı 19 Mayıs'ı doğum günü olarak kabul etmesi, 19 Mayıs'ın şanlı tarihimizdeki yerini ve önemini en iyi biçimde yansıtmaktadır. 19 Mayıs, Atatürk'ün ülkesi için düşlediği mutlu ve parlak geleceğin ilk adımını oluşturmaktadır. Kurtuluş Savaşı, hazırlık çalışmalarından Büyük Zafer'e kadar her yönüyle çok iyi tasarlanmış, umutların ve özlemlerin çığ gibi büyüyerek coşkuya ve zafere dönüştüğü kahramanlık destanımızdır. Türk Ulusu böylelikle, ülkesini parçalamak isteyenlere karşı savaşım vereceğini, acizliğe, güçsüzlüğe kapılmak yerine, onurunu, birliğini ve bölünmez bütünlüğünü kararlılıkla koruyacağını tüm dünyaya duyurmuştur. Kurtuluş Savaşı'yla yalnızca yurt toprakları kurtarılmamış, aynı zamanda yurttaşlarımızın düşünce ve duygularının ortak ürünü olan, ulus istencini üstün kılan, laik, demokratik ve çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'nin de temelleri atılmıştır. Yüce Atatürk, kazandığı zafer ve kurduğu Cumhuriyet'le, Türk Ulusu'nun yitirmiş olduğu güvenini yeniden kazanmasını sağlamış, yurttaşlarımıza koşullar ne olursa olsun umutlu olmayı, sağduyulu davranmayı öğretmiştir. 80. gurur yılını coşkuyla kutlamaya hazırlandığımız Cumhuriyet, yönetim biçimi olmasının yanında, her alanda çağdaşlaşmayı amaçlayan, bilimsel, kültürel ve siyasal aydınlanma tasarımıdır. Atatürk'ün, Ulusumuzun yapısına en uygun yönetim biçimi olarak gördüğü Cumhuriyet, 80 yılda elde ettiği büyük başarılar, gerçekleştirdiği devrimler, yarattığı kapsamlı değişimler ve getirdiği özgürlük ortamıyla yurttaşlarımızın geleceğe güvenle bakmasını sağlamıştır. Türkiye Cumhuriyeti, kuruluşuyla birlikte ereğini çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmak biçiminde ortaya koymuştur. Atatürk'ün, uygarlığın gelişmesinde etkili olan kavram ve kurallara işlerlik kazandırma düşüncesi, ilke ve devrimlerle yaşama geçirilmiş, böylelikle aydınlanma çabaları hız kazanmıştır. Ulusumuz, Cumhuriyet'le başlatılan demokratikleşme ve kalkınma çabalarının başarıyla yürütülmesini, yolsuzluk, eğitimsizlik, yoksulluk gibi temel sorunların çözülmesinde herkesin üzerine düşeni yapmasını beklemektedir. Türkiye'nin, temel niteliklerinden ödün vermeden, evrensel değerler ışığında gelişmesini sürdürmesi, uygarlık yarışına etkin biçimde katılması ve bilgi çağına yön veren ülkelerden biri durumuna gelmesi temel amacımızdır.