19 Mayıs şiirlerini sizler için derledik. 19 Mayıs ruhunu şiirlerle yaşamak isteyenler için en güzel ve ünlü 19 Mayıs şiirlerini derledik. Ayrıca öğrenciler kısa 19 Mayıs şiirlerini 2 kıtalık, 4 kıtalık ve 6 kıtalık olarak haberimizde bulabilirler.
Abone ol19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı yarın kutlanacak. 19 Mayıs 1919'da bir ulusun yeniden ayağa kalkışını anlatan en güzel 19 Mayıs şiirlerini sizler için derledik.
En anlamlı ve ünlü 19 Mayıs şiirlerinin yanı sıra kısa 2, 4 ve 6 kıtalık 19 Mayıs şiirlerini de internethaber.com olarak sizler için derledik.
Atatürk'ün 19 Mayıs 1919 günü Samsun’a ayak basması ile başlayan Kurtuluş Savaşı, başarıyla sonuçlandıktan sonra 29 Ekim 1923′te Cumhuriyet ilan edildi. Atatürk Cumhuriyeti Türk gençliğine armağan etti. Ülkemizde her yıl Kurtuluş Savaşının başlangıcı olan 19 Mayıs günü “ATATÜRK’Ü ANMA, GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI” olarak kutlanır. Milletimiz için kahramanlık destanı olan 19 Mayıs ile ilgili en güzel şiirleri sizler için derledik. İşte 19 Mayıs'ta okuyabileceğiniz en güzel ve anlamlı şiirler...
19 MAYIS GENÇLİK MARŞI
Bir şerefli milletin şanlı çocuklarıyız.
Kalplerimiz, nabzımız, vatan diyerek atar.
Ayrılmadan yürürüz, aynı yolda erkek, kız.
Ruhumuzda ateş var, göğsümüzde iman var…
Vücudumuz yay gibi, bacaklarımız çevik,
Kalplerde cumhuriyet, başımızdadır bayrak,
Bir emanet taşırız, Ata’mıza söz verdik.
Kuvvetimizi, gücümüzü, kanımızdadır kaynak…
Bilgi ile sporu, yürütürüz atbaşı,
Çalışkanlık, çeviklik atalardan mirastır.
Türk olmanın amacı kazanmaktır savaşı…
Bize ülkü yaraşır, bize hamle yaraşır.
19 Mayıs bizim en kutsal bayramımız.
Tarihlerde var mıdır, böyle bir günün eşi ?
Bu pınardan içiyor, alıyoruz kuvvet, hız,
Bu ocaktan yakıyor bütün gençlik ateşi…
İ. HAKKI TALAS
En güzel ve ünlü 19 Mayıs şiirleri. Ünlü şairlerin 2 kıtalık, 4 kıtalık ve 6 kıtalık 19 Mayıs şiirleri internethaber.com'da
'NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!'
Duyurdu dünyaya, Türkün gücünü
Ününü şanını, yaydı ATATÜRK!
Kahrolan milletinin, aldı öcünü
Tarihe ismini, yazdı ATATÜRK!
Yoktu gözünü, onun korkutan
Alacaktı vatanı, çakaldan kurttan
Ordunun yanında, o baş komutan
Tarihe ismini, yazdı ATATÜRK!
Vatanı almanın, yolu akıldı
Süngüler düşmana, doğru takıldı
En büyük adım,o gün atıldı
Tarihe ismini, yazdı ATATÜRK!
Kırıldı düşmanın, beli büküldü
Alındı ciğeri, o gün söküldü
İzmir'de denize, hepsi döküldü
Tarihe ismini, yazdı ATATÜRK!
Kanlara boyandı, aziz toprağım
Göndere çekildi, nazlı bayrağım
Şükürler olsun, sana ALLAH'ım
Tarihe ismini, yazdı ATATÜRK!
Türklüğün şanını, yaydı ATATÜRK!
Türklüğün şanını, yaydı ATATÜRK!
ATATÜRK KURTULUŞ SAVAŞI'NDA
Bir gemi yanaştı Samsun’a sabaha karşı
Selam durdu kayığı, çaparası, takası,
Selam durdu tayfası.
Bir duman tüterdi bu geminin bacasından bir duman
Duman değildi bu
Memleketin uçup giden kaygılarıydı.
Samsun limanına bu gemiden atılan
Demir değil
Sarılan anayurda
Kemâl Paşa’nın kollarıydı.
Selam vererek Anadolu çocuklarına
Çıkarken yüce komutan
Karadeniz’in hâlini görmeliydi.
Kalkıp ayağa ardısıra baktı dalgalar
Kalktı takalar,
İzin verseydi Kemâl Paşa
Ardından gürleyip giderlerdi
Erzurum’a kadar.
19 MAYIS ŞİİRİ
Yıl 1919 Mayıs’ın ondokuzu
İşgal altında ülkem dağıtılmış ordusu.
Anadolu perişan şimdi gözler yollarda,
Bandırma vapuruyla Atam azgın sularda.
Karadeniz hırçın kız Karadeniz dalgalı
Bir yürek çırpınıyor vatanına sevdalı.
O yürekle değişti milletimin kaderi.
Kölelik olamazdı yaşamanın bedeli.
Bir güneş doğuyor bak Samsun ufuklarından!
Bir ışık yükseliyor o kapkara sulardan.
Öyle muhteşem bir nur ki ulaşıyor semaya,
Yeniden hayat verdi o nur Anadolu’ya.
Samsun’da atan yürek Erzurum’dan duyulur.
Bebelerin sütüyle Türk ordusu kurulur.
Havza,Erzurum, Sivas kurtuluşu müjdeler.
Vahdettin, Damat ferit hani şimdi nerdeler?
Milletin iradesi Ankara’da buluştu.
Bu ne güzel bir haber bu ne muhteşem muştu.
Artık zafer yakındır yakındır güzel günler.
Sakarya, Kocatepe top sesleriyle inler.
İzmir’in kurtuluşu düşmanın sonu oldu.
Yurduma göz koyanlar kanlarında boğuldu.
Şimdi anıyor millet ecdadını şükranla.
Gerekirse tarihi yazarız yine kanla
SİNAN ORHAN
MUSTAFA KEMAL
Atatürk bir güneş gibi,
Doğmuş 19 Mayıs’ta,
Davul, zurna bir düğün,
Başlamış bütün yurtta.
Bir kurtuluş ateşi,
Yakılırken Samsun’da,
Vazgeçilmezdi artık,
Ölüm de olsa sonunda!
Yeşeren tüm umutlar,
Sonunda bahar oldu,
Bütün işgalci düşmanlar,
Vatanımızdan kovuldu.
Unutur mu? bu millet!
Önderi Mustafa Kemal’i.
Sonsuza kadar bakidir,
Ona olan sevgisi.
BİRKAN SOYLU
19 MAYIS'TA SAMSUN UFKUNDAN
Bir güneş yükseldi göklere doğru
Bir millet uyandı derin uykudan,
Koştu o parlayan güneşe doğru
Bu güneş hürriyetin müjdecisiydi
Mustafa Kemal’in ta kendisiydi
İşte, hakiki kurtuluşu ölmekte bulan bu “Güneş”, Samsun’da doğarken “Ya İstiklal Ya Ölüm!” parolasıyla doğmuş, halkın kurtuluşa giden önderi olmuştur.
Bu Güneş; Samsun’dan sonra, Amasya, Sivas, Erzurum ve oradan da yeni bir Türk devletinin kuruluş meşalesini yakmak için Ankara’da doğacaktır.
İşte on dokuz Mayıs
Vardık bir kapısına Anadolu’nun, önlerine Samsun’un.
Öyle büyüdü ki ağzımız,
Öyle acıktık ki,
Bize ekmek değil, dağ sunun
Tez Erzurum’a, Sivas’a, Ankara’ya ...
On dokuz Mayıs Atatürk’ün doğum günüdür. On dokuz Mayıs, kurtuluş güneşinin Samsun’da parladığı gündür. On dokuz Mayıs Türk Milletinin, kurtuluşa adımını attığı gündür. On dokuz Mayıs Türk Milletinin önderini bulduğu gündür.
Bu önder vatanı düşmandan kurtardı. Yeni Türk Devletinin temellerini attı. Yeni Türk Devletini kurdu ve biz gençlere emanet etti. Emanet ederken de şöyle dedi:
“Gençler!... Cesaretimizi pekiştiren, sürdüren sizlersiniz. Siz, almakta olduğunuz eğitim ve kültür ile insanlık ve uygarlığın, vatan sevgisinin en değerli sembolü olacaksınız.”
Gençler vatan size emanet edilmiştir. Onu en iyi şekilde yüceltecek ve koruyacak sizlersiniz.
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN 19 MAYIS KONUŞMASI
Büyük Önder Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkarak başlattığı milli mücadelemiz Türk tarihinde önemli dönüm noktalarından biridir. Tarihi boyunca bağımsız yaşamış olan Türk Milleti’nin yine dünya üzerindeki varlığını hür, bağımsız olarak sürdürmesi için buna inanan ve "Türk milletini yine milletin kendi azim ve kararı kurtaracaktır" diyen yüce önder yediden yetmişe, kuzeylisi güneylisi, doğulusu batılısı, her insanımızı arkasına alarak milli mücadeleyi başlatmış ve tüm yoksulluğa, yokluğa rağmen bu mücadelede Türk Milleti başarı elde etmiştir. Bağımsızlığımızın nasıl elde edildiğini, hangi zorluklarla kazanıldığını herkesin bilmesi gerekir. Bu açıdan milli mücadele sonrası 29 Ekim 1923’te ilan edilen Cumhuriyet’imizle dünya milletleri arasında şerefli yerini almıştır.
Atatürk, en büyük eserim dediği Cumhuriyet’i demokratik, laik, sosyal hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ni Türk gençliğine emanet etmiştir. Türk gençliği bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da Atasının emanetine Cumhuriyet’e sahip çıkacak, O’nun gösterdiği hedef olan çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkarılması için üstüne düşen görevi yerine getirecektir. Buna yürekten inanıyoruz. Birlik, beraberlik içinde birbirine sevgi ile yaklaşan, iyi eğitim almış, teknolojik kabiliyetlerle donatılmış Türk Genci ülkemizi en iyi şekilde geleceğe taşıyacaktır.
Milli mücadeledeki inanç, birlik, beraberliğin her zaman örnek alınarak, aynı kararlılıkla sürdürülmesi ülkemizin başarıya ulaşmasında en büyük etken olacaktır. Bunun bozulmasına da başta Türk Gençliği olmak üzere Türk Milleti fırsat vermeyecektir.
Bayrağımız hür olarak vatan toprakları üzerinde dalgalanıyorsa, bunu borçlu olduğumuz büyük önder Atatürk başta olmak üzere bütün şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, hayatta olan gazilerimize sağlık diliyor, tüm gençlerimizin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nı sevgi, saygıyla kutluyorum."
BİR GÜNEŞ DOĞUYOR
Atatürk diyor ki:
“Bizi öldürmek değil,canlı canlı mezara gömmek istiyorlar. ”
Kara bulutlar Türkiye’nin üzerinde dolaşıyor. Mondros Mütarekesi peşinden Sevr Antlaşması ve ateşkes.
Böyle antlaşma olur mu? Yurt parça parça edilmiş,Anadolu insanı,kan ağlıyor.
Memleketin asıl sahibi olan Türk halkı başsız, bölünmüş kuşku içinde, bezgin haldedir.
Kurtuluş ve bağımsızlık umutları ve çalışmaları bölgesel kalmakta birleşememektedir. Memleketin batı ve güney bölgelerinde silahlı karşı koymalar başlamıştır; fakat sayıca çok ve silah bakımından üstün düşman kuvvetleri karşısında bu direnmeler kırılmaktadır.
İşte, bu durumda Mustafa Kemal çıkıyor ortaya ve diyor ki: “Bir tek karar vardır, o da milli egemenliğe dayanan kayıtsız şartsız, bağımsız bir Türk Devleti kurmak.”
Yurdun çeşitli yerlerinde direnme hareketleri devam ediyor, düşmana kurşun sıkılıyor, vurulan yumruklar memleket kadar büyük, eline silahı alan memleket savunmasına katılıyor. Aralarında dayanışma yok, dağınıklık herkesi tedirgin ediyor. Anadolu sahipsiz, bir önder, bir kumandan bekliyor.
İşte, Bandırma vapuru bu önderi, bu kumandanı getiriyor, Samsun’dan Kurtuluşa bir güneş doğuyor.
Evet Mustafa Kemal bir karar veriyor. Verilen bu kararı ise şöyle açıklıyor. “Türk Milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşaması esastır. Bu esas, ancak tam bir bağımsızlıkla sağlanabilir. Ne kadar zengin ve ne kadar varlıklı olursa olsun, bağımsızlıktan yoksun bir millet, uygar insanlık karşısında uşak olmak durumundan daha yüksek bir muameleye layık görülmez. Böyle bir millet, esir yaşamaktansa ölmeyi tercih eder.”
Böyle bir durum karşısında Samsun’da doğan güneşin yükselmesi, tüm ülkeyi aydınlatması, milli birlikle sağlanabilir.