İngiltere'de otoyolları özelleştirmeye yönelik planlar, Muamba için kritik saatler, İdlib'den kaçanların tanıklıkları, küresel mali sektörde Londra'nın yeri, Castro Kennedy suikastını biliyor muydu?
Abone olİngiltere gazetelerinin hemen tümünün manşetinde, hükümetin, otoyolların özelleştirilmesiyle sonuçlanabilecek planlarını ele alan haberler göze çarpıyor.
Gazeteler, İngiltere Otomobil Birliği'nin uyarılarına yer veriyor, yeni planlar doğrultusunda sürücülerin kimi otoyollarda geçiş ücreti ödemek zorunda kalabileceklerine dikkat çekiyor.
Times'ın aktardığına göre İngiltere Başbakanı David Cameron'ın bugün yapacağı konuşmada İngiltere'de otoyol yapım çalışmalarını üstlenmek için özel yatırımcılara çağrıda bulunması bekleniyor. Buna göre mevcut otoyollarda olmasa da yeni yapılacak yollarda geçiş ücreti ödenmesi gündeme gelebilecek.
Independent gazetesi, hükümetin bu sayede ülkenin en işlek güzergahları için sağlanan paranın artmasını, ayrıca trafikte izdihamı aşmayı umuyor.
Ancak hükümet bu uygulamayı nihai denetimi devletin elinde kalacağından, 'otoyolların özelleştirmesi' olarak nitelendirmeyi reddediyor.
Muamba için kritik saatler
İngiltere gazetelerinde dikkat çeken bir diğer haber İngiltere Prömiyer lig takımlarından, Bolton'da oynayan futbolcu Fabrice Muamba'ya ilişkin. 23 yaşındaki Kongo asıllı sporcu, Tottenham ile oynanan İngiltere Federasyon Kupası maçında sahada kalp krizi geçirdikten sonra hastaneye kaldırılmıştı.
Bolton takımı tarafından yapılan açıklamada, maçın 41. dakikasında yere yığılan oyuncunun Londra Göğüs Hastalıkları Hastanesi'nin kalp krizi merkezinde yoğun bakıma alındığı belirtildi.
2005-2007 yıllarında Arsenal forması giyen Muamba, 2008 yılında Birmingham City'den Bolton'a transfer olmuştu.
Gazeteler genç oyuncunun kritik saatler geçirdiğini yazarken, futbol çevrelerinin Muamba için birleştiğini yazıyor. Independent ve Times gazetelerinin ilk sayfalarında dünkü maçlarda Muamba'ya destek veren kimi futbolcuların fotoğrafları yer alıyor.
Times gazetesi genç sporcuların sağlık kontrolleri sırasında daha kapsamlı kalp muayenesinden geçmeleri gerektiği yolundaki uyarıları aktarıyor.
Gazetenin aktardığına göre Londra'daki St Marys hastanesi kardiyologlarından Doktor Amanda Varnava, bu tür muayeneler açısından İtalya'nın örnek teşkil ettiğini, bu tür vakaların yüzde 90 oranında azaltıldığını söyledi.
İdlib'den kaçanlar
Times gazetesi, Suriye'nin kuzeyinde, Türkiye sınırına yakın İdlib'den kaçanların tanıklıklarına yer veriyor. Times'a göre geçen hafta Suriye güçlerinin eline geçen İdlib'den gelenlerin anlattıklarıyla, gazetenin, "ahlaki meşruiyetini yitirdiğini söylediği Suriye ordusunun yol açtığı zulmün, yeni bir boyut kazandığına" işaret ediyor.
Bir saldırıdan dizinden yara alarak kurtulan ve Türkiye'nin güneydoğusuna kaçan bir gencin anlattığına göre "Suriye güçleri, İdlib'de ölüleri dizip üzerilerinden tanklarla geçti." 25 yaşındaki Macid, "Askerler sekiz cesedi yan yana dizdi ve üzerinden beş zırhlı araçla geçti." diye konuştu.
Daily Telegraph gazetesi ise ilk sayfadan Suriye lideri Beşar Esad'ın eşi Esma'nın fotoğrafına yer veriyor.
Haberde Esma Esad'ın bir arkadaşına gönderdiği epostaların sızdırıldığı belirtiliyor ve bunlardan birinde "bu ailenin asıl diktatörü benim" dediğine yer veriliyor.
Gazete bu ifadelerin Esma Esad'ın eşi hakkındaki iddialardan haberdar olduğuna işaret ettiğini yazıyor. Daily Telegraph eposta yazışmalarına dayanarak '36 yaşındaki Esma Esad, direnişin başlamasından önce Suriye'nin özgürleşmesi üzerine açıklamalar yapıyordu. Ancak rejimin 8 bin cana mal olduğu düşünülen kanlı operasyonuna ilişkin tek bir kaygısını dahi sergilemiyor.' diyor.
Castro Kennedy suikastını biliyor muydu?
Küba lideri Fidel Castro'nun ABD Başkanı John F. Kennedy suikastında parmağı olduğu iddiası, yaklaşık yarım yüzyıldır komplo teorisyenlerinin tartıştığı bir konu.
Fidel Castro resmi anlamda en sert muhaliflerinden birinin öldürülmesi olayına karıştığı yolundaki suçlamalardan aklandı. Cinayete ilişkin soruşturmada Lee Harvey Oswald'ın tek başına hareket ettiği hükmüne varıldı.
Ancak Guardian gazetesinde çıkan bir habere göre emekli bir CIA görevlisi, Castro'nun suikast planlarından haberdar olduğuna dair elinde kanıt olduğunu söylüyor.
Guardian bu iddiaların 20'inci yüzyılın en önemli olayları arasında sayılan suikastın gelecek yıl ellinci yıldönümü öncesinde spekülasyonları körükleyeceği yorumunda bulunuyor.
Amerikan Merkezi Haber Alma Teşkilatı CIA emeklisi Brian Latell, gelecek ay yayınlanacak kitabında "Castro'nun suikastın düzenlendiği 22 Kasım 1963 günü istihbarat görevlilerine, Teksas'tan gelecek bilgilere yoğunlaşmaları gerektiğini söylediğini" yazıyor.
Latell, Mexico City'de Küba'ya vize başvurusu reddedilen Oswald'ın komunizme bağlılığını göstermek için, Kennedy'i öldüreceğini söylediğinden haberdar olduğunu iddia ediyor, "Fidel Oswald'ın niyetinin farkındaydı ama bunu engellemek için hiçbir şey yapmadı" diyor.
Eski CIA emeklisi, şöyle devam ediyor: "Castro'nun suikast emri verdiğini düşünmüyorum. Oswald'ın onun kontrolünde olduğunu da... Fidel büyük olasılıkla meşru müdafaa olarak gördü."
Küresel mali sektörün kalbi Londra'da atıyor
Londra, Euro Bölgesi'ndeki krize, kötü ekonomik koşullara rağmen önde gelen küresel bir finans merkezi olarak konumunu korudu.
Financial Times gazetesi, uluslararası düşünce kuruluşu Z/Yen Grubu'nun araştırmasına yer verdi.
Buna göre dünyanın en başarılı küresel finans merkezleri sıralamasında birinci sırada gelen Londra'yı New York ve Hong Kong izledi.
Finans sektörünün önde gelen 1700 yetkilisiyle yapılan anketlere dayanan araştırmaya Çin'de hızla büyüyen kentler de dahil edildi.
Ancak Şangay, Pekin ve Şenzen'in reytinglerinde düşüş gözlendi.
Araştırma 77 mali merkezi konu alıyor.
Bu merkezler, pazar erişimi, altyapı, rekabet gibi alanlarda değerlendiriliyor, sıralamaya sokuluyor.
Araştırma bir anlamda finans sektöründe çalışan önde gelen çevrelerin değişen önceliklerinin takibini amaçlıyor.
Bu son bulguların ise Avrupa Birliği'nde yeni uygulamaya sokulan düzenlemelerin Londra'yı nasıl etkileyebileceği yolundaki kaygıları yatıştırması umuluyor.
Araştırma ilk kez 2007 yılında yapılmaya başlandı.
O tarihten bu yana Londra birinciliği elden bırakmadı.
Ancak son yıllarda kimi Asya kentleri açığı kapatmaya başlamış görünüyor.