İngiltere basınında bu sabah Türkiye'nin PKK ile mücadelesinde Suriyeli Kürtler'in etkisi, Say'ın İslam'ı aşağılamakla suçlandığı dava, Yunan polisin neo-faşist şiddetle mücadelesi ve geçen sene serbest bırakılan İsrail askeri Şalid'in ilk röportajı var.
Abone olTürkiye ve Suriyeli Kürtler’in endişeleri
Economist bu haftaki sayısında, “Türkiye, Suriye ve Kürtler” başlığıyla yer verdiği makalede Türkiye, Suriye arasında gerilen ilişkilerde Suriye’de özerk bir Kürt bölgesinin ortaya çıkmış olması denklemini tartışıyor.
Makalede Türkiye’nin Suriye konusunda takındığı şiddetli Esad karşıtı tutumu, kendi 14 milyonluk Kürt nüfusuyla uzun zamandır yaşadığı sorunlarını derinleştiriyor ifadeleri yer alıyor.
Economist makalesinde, bölgedeki Kürtlerin, Türkiye’nin sınır boyuna sevk edilen askeri birliklerin ve tankların hedefinin Esad olmadığından endişelendiklerini yazıyor ve şöyle diyor: “Türkiye meclisinin, orduyu yurt dışındaki müdahaleler için yetkilendirdiği tezkerenin kendilerini hedef aldığını düşünüyorlar. Bu aşırı heyecanlı bir düşünce. Ancak Türkiye’nin kuzey Irak’taki Iraklı Kürt devletçiğinin dibinde ortaya çıkan güya bağımsız Suriyeli Kürt bir varlığın fikriyle şaşkın olduğu da açık.”
Makalenin girişinde Türkiye’nin Kürt [ve Suriye] çıkmazına işaret ettiği söylenen bir tablo şöyle tarif ediliyor: “Suriye tarafında yüksek bir tepede dalgalanan dev bir Kürt bayrağı, Türkiye tarafında çoğunlukla Kürtlerin yaşadığı Güneydoğu’daki Şenyurt kasabasına bakıyor. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kasabadaki merkezinde, merdiven boşluğunda tozlanmakta olan gri bir levhanın üzerinde Atatürk’ün “Ne mutlu Türküm diyene” sözleri kazılı. Sokağın karşısındaki Jandarma’nın dikenli tellerinin berisinde bir başka slogan “Orduya sadakat onurumuzdur” diye parıldıyor.”
Türkiye ve Suriye arasındaki gerginliğin neredeyse açık bir savaşa dönüştüğünü belirten Economist, Suriye krizinin yakın zamanda çözülecek gibi görünmediğini ve Suriye güçlerinin sınır boyunca genelde Kürtlerin yaşadığı kasabalardan çekilmesinin, Türk devletinin PKK ile 28 yıllık savaşında riskleri artırdığını yazıyor.
Makaleye göre PKK’nın Suriye şubesi Demokratik Birlik Partisi, PYD tarafından yönetilen bölgelerde sadece Kürtçe eğitim verecek okullar ve Kürtçe tabelalarla sınırlı değil hazırlıklar: “PYD yoğun biçimde silahlanıyor, şu ana kadar üç silahlı tabur kurdular.”
Economist, PYD hazırlıkların Esad’ın devrilmesini takiben yaşanacak kaosa karşı savunma amaçlı olduğunu söylese de, “Giderek daha da savaş yanlısı olan Erdoğan gözünde PYD, PKK demek ve onun da esas düşmanı Türkiye,” diyor.
İngiltere’nin Suriyeli sığınmacıları
Independent “Sivil savaş İngiltere’ye sığınma başvurusu yapan Suriyelilerin sayısını 10 kat artırdı” diye yazıyor.
Haberde savaş başlamadan önce sığınma başvurusu yapanların sayısının ayda 10 kişiyi bulmadığı halde Temmuz ve Ağustos’ta bu rakamın 100’ü bulduğu belirtiliyor.
Gazete, sığınmacı sayısındaki bu artışın mülteci destek ofislerinin üzerindeki baskıyı artırdığını ve içişleri bakanlığını Suriyeli sığınmacılarla ilgilenen iltica memurları için yeni bir rehber hazırlamaya zorladığını söylüyor.
Habere göre şu anda İngiltere’de süresi bitmek üzere olan öğrenci ya da çalışma vizesiyle yaşayan bazı Suriyeliler, ülkelerine döndükleri takdirde tutuklanabilecekleri uyarısında bulunarak sığınma hakkı talep ediyor.
Batı’ya ulaşmayı başaran Suriyelilerin çoğunun Almanya, İsviçre ya da İsveç’ten sığınma talep ettiği, ancak dikkate değer bir grubun da İngiltere’ye ulaştığı da haberin ayrıntıları arasında.
Laik sistemi test
Financial Times bu sabah Türk besteci ve piyanist Fazıl Say hakkında "dini değerleri alenen aşağıladığı" iddiasıyla açılan davaya yer veriyor.
“Türk müzisyen twitter mesajlarında İslam’a hakaret etmekle suçlanıyor” başlıklı haberde Say’ın destekçileri tarafından davanın Türkiye’nin laik sisteminin direncini test ettiğinin düşünüldüğü belirtiliyor.
Financial Times iktidarının 10. yılında AKP’nin etkilerine dair devam eden tartışmalar arasında, davanın özellikle Türkiye’nin elit kesimi tarafından dikkatle izlendiğini yazıyor.
Gazete “Liberaller, şu anda sayısının 75 civarında olduğu söylenen tutuklu gazetecilerin sayısının artmasıyla ve basın üzerindeki diğer baskılarla ilgili endişelerini de dile getiriyor” diye yazıyor.
Yunan polisi aşırı sağla mücadele ediyor
Financial Times’da göze çarpan bir başka haber ise Yunanistan’da neo-faşist Altın Şafak Partisi’nin yükselişinin, yetkilileri telaşlandırdığını yazıyor.
Haberde ülkenin en üst düzey güvenlik görevlisinin aşırı sağcıların şiddet içeren tavırlarındaki korkutucu artışı bastırmakta kararlı olduklarını söylediğini aktardı.
Yetkilinin polis güçlerinin alışık olmadıkları bir düşmanla karşı karşıya olduklarını da kabul ettiğini belirtiyor gazete.
Financial Times Yunanistan Kamu Düzeni ve Sivil Koruma Bakanı Nikos Dendias’ın “Alışılmadık bir durumla karşı karşıyayız. Polis bu duruma aşina değil. Ancak kontrol altına almak için çok çabalıyorlar” ifadelerine yer veriyor.
Habere göre Bakan Dendias, polis arasında da neo-faşist Altın Şafak partisine sempati duyanlar olabileceğini kabul ediyor, ancak genel anlamda polisin karşı olduğunu ve resmi politikalarında siyasi zemini ne olursa olsun, şiddeti suç saydıklarında ısrar ediyor.
Şalid’i spor sevgisi hayatta tutmuş
Times gazetesi Hamas tarafından 5 sene tutsak edilen İsrailli asker Gilad Şalid’in bir yıllık sessizliğin ardından İsrail televizyonuna verdiği röportajın ayrıntılarına yer veriyor.
Gazze'de kaçırılan Şalid, 1000'den fazla Filistinli tutsak karşılığında geçen sene serbest bırakılmıştı.
Gazete, Hamas tarafından beş sene tutulan genç İsrail askeri Gilad Şalid çoraplarından top yaparak basketbol oynuyor ya da aklını yerinde tutabilmek için gardiyanlarıyla futbol maçı izliyordu, diye yazıyor.
Haber şöyle devam ediyor: “Gazze şeridinde nöbet tutarken kaçırılan bu zayıf, gözlüklü asker, hergün son günü olabilir mi bilmeden hücresinde saatleri ve yılları geçirmek için spor, özellikle basketbol sevgisini kullandı.”
Times, spor sevgisi gencin gardiyanlığını yapan ve aynı zamanda öldürülmesi için emir alabilecek kişilerle sahte bir ilişki kurmasına da yardımcı oldu diyor.
Çavuş Şalid, Haziran 2006'da İsrail'e tünel kazarak giren Hamas militanlarınca kaçırılmıştı.
Gazete, serbest bırakılmasının üzerinden bir yıl geçtikten sonra ilk defa basına konuşan Şalid’in “Normal hayata geri dönmek zor. Sosyal anlamda zor. İnsanlar değişmiş, büyümüş. Kendini geride bırakılmış gibi hissediyorsun” ifadelerini aktarıyor.