BIST 9.660
DOLAR 34,62
EURO 36,23
ALTIN 2.920,14
HABER /  GÜNCEL

19 can 3 bin liraya kurtarılabilirdi!

Bükköy Madeni’ndeki 19 madencinin yaşamı sadece 3 bin TL’lik bir gaz ölçümü sistemiyle kurtarılabilirdi.

Abone ol

DİSK’e bağlı Dev Maden-Sen Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Atasoy, Bükköy Madeni’ndeki 19 madencinin yaşamının yaklaşık 3 bin TL’lik bir gaz ölçümü sistemiyle kurtarılabileceğini söyledi. Atasoy, maden içine yerleştirilen gaz ölçüm sisteminin madendeki gaz oranını ölçerek, tehlike sınırına geldiğinde alarm verdiğini, ayrıca madendeki elektronik aletleri kapattığını belirtti.

YETERLİ ZAMAN KALIYOR
Atasoy “Bu sistem maden içinde olsaydı patlamadan saatler önce alarm verirdi. 19 madencinin tamamı da rahatlıkla madeni boşaltırdı” dedi. Atasoy
ayrıca tanesi 300 TL olan gaz ölçüm aletleri de olduğunu belirterek “Madenciler bu aleti boyunlarına takıyorlar. Bu aletlerle gittiği her yerde gaz
ölçümü yapabiliyorlar. Alet sinyal verdiğinde madeni boşalmak için yeterli zaman oluyor” dedi. Madenciler bilir ki, Ercan’ın madenlerinde gaz ölçümü yoktur. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın ilk belirlemelere
göre madende manuel gaz ölçme cihazı olduğu şeklindeki açıklamasını da değerlendiren Atasoy “Nurullah Ercan’ın madeninde gaz ölçme cihazı
olmayacağını herkes bilir. Manuel cihaz madencilerin boynuna takıp gezdirebildikleri ve elle ölçüm yapan bir alet. Digital gaz ölçüm sistemi ise
maden sahasının içine yerleştirilen sabit ölçüm cihazıdır. Digital sistem otomotik olarak çalışır ve belirli aralıklarla ölçüm yapar. Diğerinde maden
altındaki işçi ya da usta elle ölçüm yapar” dedi. Madendeki “tahkimatlar”ın
(Kazı sırasında ya da sonradan temel çukuru yanlarındaki malzemelerin kayarak temel zemini veya çukuruna inşaat alanına dolmasını önlemek için
kazı yan yüzlerinin kaplanması işlemi) zayıf olduğuna da değinen Atasoy “Nurullah Ercan’ın madenlerinde tahkimatlar zayıftır. Çünkü tüneller alel acele yapılıyor. Oradaki ihmaller zincirini anlamak için orada yaşamak gerekiyor. Biz sendika olarak işçi hakları ve iş güvenliği konusundaki ihmalleri tek tek ispatladık. İş hekimi olmaması konusunda Tabipler Birliği’ni harekete geçirdik. Ercan, mahkemeye taşıdığımız konularda cezalar da aldı. Ama madenleri faaliyetlerine devam etti” dedi.

İNSANİ KOŞULLAR YOK
Atasoy, Nurullah Ercan’a karşı verdikleri mücadelenin “sendikalaştırma”mücadelesi olmadığının da altını çizerek “Biz ordaki işçiler illa da sendikalı olsun demiyoruz. Yeter ki insani koşullarda çalışsınlar,
güvenlikleri olsun, hakları korunsun. Omadenlerde eskiden eşeklere yaptırılan işler, insanlara yaptırılıyor. Ne hafta tatilleri ne mesaileri var, bir köle gibi çalışıyorlar. Çalışma saatleri, mesaileri yok. Ayda bin TL vermemek için iş hekimi bile bulundurulmuyor. Bu iddialarımızın pek çoğu mahkemeler tarafından tespit edildi” dedi.