BIST 9.865
DOLAR 35,08
EURO 36,62
ALTIN 2.955,60
HABER /  GÜNCEL

18 Ekim İngiltere basın özeti

İngiltere gazetelerinde bu sabah; Türkiye'deki büyük altyapı projelerinin karşılaştığı finansal sorunlar, Türkiye'nin İsrail ajanlarını ihbar ettiğine dair haberle ilgili gelişmeler ve Eş-Şebab'ın İngiliz polisini harekete geçirten videosu.

Abone ol

Financial Times’ta, Türkiye’deki büyük altyapı projelerinin karşı karşıya olduğu finansal zorluklarla ilgili haber dikkat çekiyor.

Daniel Dombey’in imzasını taşıyan haberde, finansal belirsizliklerin Türkiye’deki büyük altyapı projelerini tehdit ettiği belirtiliyor.

Haberde ilk olarak dünyanın en büyük havaalanı olacağı söylenen yeni İstanbul havaalanıyla ilgili projenin büyüklüğüne dikkat çekiliyor.

Ancak bununla beraber yeni havaalanı projesiyle ilgili finansal belirsizlikler nedeniyle Atatürk havaalanının kapasitesinin genişletilmesi için çalışmalara başlandığı aktarılıyor.

Gazete bu durumun, ülkenin çok büyük altyapı projelerinin ertelenmesi veya ölçeklerinin düşürülmesi ihtimalini gösteren son işaret olduğunu söylüyor.

Haberde ülkedeki diğer büyük altyapı projelerinin de sorunlarla karşı karşıya olduğu da belirtiliyor.

Çevre konusundaki kaygılar etrafında ülkenin ilk nükleer santralinin açılışının en az bir yıl ertelenmesinin olası göründüğünü belirten gazete, iş çevrelerinden Kanal İstanbul projesine yönelik ilginin de az olduğunu aktarıyor.

'Altyapı projeleriyle ilgili komplo teorileri'

Gazete yeni havaalanı projesinin, proje için yeteri kadar uluslararası fonun bulunmaması nedeniyle de karmaşık bir görüntü verdiğini söylüyor.

İstanbul’daki Chadbourne & Parke hukuk firmasından Ayşe Yüksel gazeteye şöyle konuşmuş: “Üçüncü havaalanı için saat işliyor ve hala yeri bile halledilmiş değil.”

Yüksel, havaalanı ihalesini alan beş şirketin oluşturduğu konsorsiyumun yatırımın ilk aşamasında 1 milyar Euro harcaması gerektiğini, Türk bankalarının bununla ilgili krediyi ancak uluslararası yardımla verebileceğini söylüyor.

Gazetede Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın, bazı bankaların çevre gibi bazı konuları bahane ederek kredi vermekten kaçındığını açıkladığını da yazmış.

Financial Times, Türkiye’de hükümet yandaşlarının, ülkedeki yeni havaalanı ve benzeri büyük projelerin gerçekleşmesini önlemek isteyen Lufthansa gibi büyük firmaların bu amaçla Gezi Parkı eylemlerini desteklediklerine dair görüşlerinin varlığından da bahsediyor ve bu görüşler için komplo teorisi kavramını kullanıyor.

Ajan ihbarı haberi Independent'ta

Türkiye ile ilgili bir başka haber de Independent'tan.

Independent, dün Washington Post’ta yer alan, Türkiye’nin İsrail gizli servisi Mossad için çalışan İranlı ajanları Tahran’a ihbar ettiğine dair haberi sayfalarında işlemiş.

Gazete, Washington Post’taki haberin dün İsrail medyasında büyük öfkeyle karşılandığını duyuruyor.

Independent, İsrail’de bazı kesimlerin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı, İsrail ve Türkiye arasındaki uzun erimli ilişkileri kasten soğutup popülist duyguları körüklemeye çalışmakla suçladığını aktarıyor.

Independent, iki ülke arasındaki ilişkilerin dokuz kişinin öldüğü Mavi Marmara saldırısından sonra yeni bir yön aldığını, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nın geçen Mart ayında Başbakan Erdoğan’ı telefonla arayarak olaydan dolayı özür dilediğini bununsa ABD Başkanı Barack Obama’nın diplomatik başarısı olduğunu yazıyor.

Eş-Şebab videosu tedirginlik yarattı

Guardian gazetesinde, geçen ay Kenya’daki kanlı alışveriş merkezine düzenlenen saldırının sorumlusu Eş-Şebab örgütünün Woolwich saldırısıyla ilgili yayınladığı bir videonun ardından İngiliz polisinin harekete geçirdiğini yazıyor.

Video, İngiltere’nin başkenti Londra'ya bağlı Woolwich’te Mayıs ayında bir askerin sokakta öldürülmesi olayıyla ilgili mesajlar içeriyor.

Bu tür saldırıların yeni bir gerçeklik olduğu belirtilen ve bunlar gibi daha fazla saldırı yapılması önerilen videoda, İngiltere’deki radikal İslamcıları eleştiren, İngiltere vatandaşı bazı ünlü Müslümanlar da tehdit ediliyor.

Radikal İslamcılık ve aşırı sağcılığı birlikte eleştirmesiyle tanınan film yapımcısı ve gazeteci Muhammed Ansar da bu isimlerin arasında yer alıyor.

Guardian, filmin yayınlanmasının ardından polisin dün gece güvenliğinden kaygı duyarak Ansar’ın evine gittiğini duyuruyor.

Gazete polisin, Eş-Şebab’ın videosunda adından bahsettiği başka kişilerin evlerine de gittiğini yazıyor.