İngiliz basını Taliban'In Peşaver'de düzenlediği ve 100'Ün üzerinde öğrenciyi öldürdüğü saldırıya geniş yer ayırmaya devam ediyor. Önce çıkan diğer gelişmeler arasında ABD-Küba yakınlaşması ve Rusya'daki ekonomik sorunlar var.
Abone olİngiliz basını Taliban'In Peşaver'de düzenlediği ve 100'ün üzerinde öğrenciyi öldürdüğü saldırıya geniş yer ayırmaya devam ediyor. Önce çıkan diğer gelişmeler arasında ABD-Küba yakınlaşması ve Rusya'daki ekonomik sorunlar var.
Independent'ta yer alan bir analizde Taliban'ın Peşaver saldırısının dönüm noktası olabileceği belirtiliyor.
"Taliban'ın saldırısının ortaya koyduğu vahşet, Pakistan hükümeti ve Taliban arasındaki mücadelede dönüm noktasının çoktan geçilmiş olabileceğini gösterdi" denen yazıda, Pakistan'In Taliban'ı 'iyi Taliban' ve 'kötü Taiban' olarak iki farklı kategoride değerlendirmek gibi kötü bir alışkanlık edindiği vurgulanıyor.
Yazı "2007'de kurulan ve hükümeti hedefleyen Taliban'a kötü gözle bakılırken, ideolojik olarak aynı çizgide olan ancak hükümet dışındaki hedeflere yönelen gruplar 'iyi' olarak kabul ediliyor" yorumuyla devam ediyor.
Peşaver saldırısının ardından Pakistan'In bu tutumunu bırakması gerektiği de ifade edilen yazı şöyle devam ediyor:
"Pakistan Taliban'a karşı mücadelede ciddiyse stratejisini değiştirmeli. Yeni stratejiye Afganistan ile işbirliğinin de girmesi gerekiyor."
Times gazetesinde yer alan bir yorum-analiz yazısında ise Peşaver'deki Taliban saldırısının yarattığı ilk etkilerin geçmesinin ardından Batı'daki "Taliban'ı müzakere masasına çekmeliyiz" algısının geri döneceği belirtiliyor.
Taliban ve benzeri örgütlkerin özünde Batı'nın Orta Doğu'daki askeri varlığına karşı bir tepki olduğunun da altı çizilen yazı şöyle devam ediyor:
"Eğer insansız hava araçlarımız, Guantanamolarımız yerine bu gruplarla diplomatik yollardan diyalog kurmayı seçseydik Taliban'la müzakere masasına oturabilirdik! Ancak gelinen noktada müzakere etsek de bir faydası olmayacak. Taliban'ın ve benzeri örgütlerin işbirliği yapmasını sağlamak için öncelikle giriştikleri savaşı kazanamayacaklarını düşündürmeliyiz. Bu da ancak askeri yollarla mümkün. Her ne kadar terörizmin çöaresi askeri güç olmasa da, asker bu çözümün bir parçası olabilir."
Daily Telegraph gazetesi bugünkü başyazısını ABD ve Küba arasındaki yakınlaşmaya ayırmış.
Yazıda, "ABD Başkanı Barack Obama'nın görevdeki son yıllarında geriye dönüp bakıldığında hatırlanacak bir miras bırakmak istediği belliydi. Başkan dün bu fırsatı yakaladı ve Küba ile 53 yıldır devam eden küslüğü bitirdi" deniyor.
Washington'un Küba politikasını "Soğuk Savaş'tan kalma son kullana tarihi geçmiş bir stratejiydi" sözleriyle yorumlayan yazı şöyle sürüyor:
"Küba'ya karşı yıllardır uygulanan yaptırımların etkili olmadığı açıktı ve bu tutum ABD'yi uluslararası ortamda küçük düşürüyordu. Obama Küba ile yeniden temas kurma açıklamasının zamanlamasını iyi düşünmüş. Ara seçimler sonlandı ve Kongre'de tatile girmiş durumda. Sİyasette gündem yoğunken bu konu gündeme gelseydi büyük tartışmalar yaşanabilirdi. Dünyanın kalanı ise tek bir şey soruyor 'Bunca zaman neyi beklediniz?'"
Guardian gazetesinde ise Rusya'nın ekonomik sorunlarının devam ettiği belirtiliyor ve "Rusya'nın krizi daha yeni başlıyor" deniyor.
Dün Moskova'daki yetkililerin bir dizi önlem açıklayarak Ruble'deki düşüşü frenlemeyi başardığı hatırlatılan yazıda, "Yetkililer iyi bir plan hazırlamış: Finansal sisteme lkikidite pompalamak ve sermaye kontrollerinden uzak durmak. Ancak ekonomideki gidişatın geri kalanı hâlâ son derece belirsiz" deniyor.
Moskova için acı gerçeğin petrol fiyatları olduğu vurgulanan yazı şöyle sürüyor:
"Rusya piyasalardaki sert hareketleri önlemek istediğini söylüyor. Piyasa oyuncularına yönelik negatif bir algı da var. Ancak piyasa sadece soğuk kanlı bir analiz yapıyor: Rusya ekonomisi varil başına 60 dolara inen petrol ve yaptırımlarla baş edemez. Bu kriz daha yeni başladı."