BIST 9.690
DOLAR 34,58
EURO 36,40
ALTIN 2.945,72
HABER /  GÜNCEL

17 Haziran 2011 Basın Özeti

Bugünkü İngiliz gazetelerinde öne çıkan haber ve yorumlar: Yunanistan'ın borç krizi nasıl çözülecek? Türkiye, Suriye sınırına güvenlik bölgesi mi kuracak? Türkiye, İran-Suriye ekseninden çıkıyor mu?

Abone ol

Bu sabah yayımlanan İngiliz gazetelerinde öne çıkan haberlerin başında, Yunanistan ekonomisinde yaşanan kriz ve bunun doğurdu farklı yansımalar var.

"IMF, Berlin'i ikinci Yunanistan kurtarma planı için sıkıştırıyor" başlığıyla Guardian'ın ilk sayfadan verilen haber, kurumun eski başkanı Dominique Strauss Kahn'ın görevden ayrılmasından bu yana IMF'nin, Yunanistan'a yardım konusunda ayak direyen Almanya üzerindeki baskısını gittikçe artırmakta olduğu yönünde.

Yunanistan'a verilmesi planlanan 100 milyar eurodan yüksek olacağı tahmin edilen ikinci yardım paketinin detayları konusunda çekinceleri olan Almanya'nın, IMF'den gelen üstü kapalı tehdit sonrasında kararını gözden geçirdiğinin söylendiği haber, anlaşma masasının diğer tarafı, yani Yunanistan cephesinde yaşananlar konusunda ise büyük kaygı duyulduğu görüşüne yer vermiş.

"Gaz bombaları havadayken..."

Papandreu hükümetinin yeni tasaruf önlemlerini Yunan halkına ve parlementosuna anlatabilmesinin artık çok zor olduğunun ifade edildiği Guardian'ın başyazısının başlığı "Gaz bombaları havadayken...".

Ülkeye verilen ilk yardım karşılığına acı ilaçı zorla da olsa kabullenen Yunan halkının, bu ilacın işe yaramadığını görmüşken, ilacın bir doz daha artırılmasına haklı olarak tepki verdiğinin belirtildiği başyazıda Başbakan Papandreu'nun içinde bulunduğu zor duruma dikkat çekmiş.

Esasen sosyalist bir kökenden gelen, İsveç modeli sosyal demokrasi fikrini benimseyen Papandreu'nun halkına dayatmaya çalıştığı neoliberal uygulamalara kendisinin de güvenmediğinin tahmin edilebileceğinin söylendiği başyazı, başbakanın durumunu şöyle anlatmış:"Eğer gerçek bir demokratik süreç olsaydı Papandreu gündemdeki tasaruf önlemlerinin karşısında olurdu".

Yazı şöyle sona eriyor:

"Ülkede yaşananlardan tüm politikacıların korkması lazım. Sadece şiddetin yükselmesi sebebiyle değil.

Ülkedeki kitlesel gösterilerin, politik sınıfı ve onlara meşruiyetlerini sağlayan patron sınıfını artık meşru kabul etmedikleri için.

Parlementonun dışında onbinlerce insanın toplanması çok sert bir mesajdır."

"Sığınmacıların gözlerindeki korkuyu gördüm"

Financial Times'ın dünya haberleri sayfasındaki Türkiye ile ilgili haberin başlığı "Türk Bakan Suriye'yi şiddete son vermeye çağırdı".

Türkiye-Suriye sınırındaki sığınmacıları ziyaret eden dışişleri bakanı Davutoğlu'nun burada yaptığı basın açıklamasında kullandığı "sığınmacıların gözlerindeki korkuyu gördüm" ifadesine yer verilen haberde, dışişleri bakanının aynı zamanda Suriye'yi Türkiye'nin en yakın dostu olarak tanımlamasına dikkat çekilmiş.

Davutoğlu'nun Suriye devlet başkanı Beşar Esad'dan kapsamlı bir reform süreci başlatması çağrısında bulunduğunun söylendiği haberde bugünün Şam için bir sınav olarak geçebileceği iddia edilmiş.

Suriye'deki muhalif grupların Şam'ın kenar mahalleleri, Hama ve Humus şehirlerinde cuma namazı sonrasında toplu gösteriler örgütlediği belirtilen haberde bu gösterilerde ortaya çıkabilecek büyük katılımın üçüncü ayını doldurmakta olan Suriye'deki muhalefetin, rejimin uyguladığı bastırma yöntemlerine rağmen ayakta olduğunu kanıtlaması anlamına geleceğine dikkat çekilmiş.

"Geri dönenleri alıp götürüyorlar"

Independent gazetesinin, Hatay'daki Güveççi köyünden gönderilen haberinde kamplara ulaşan Suriyeliler'in ifadelerine yer verilmiş.

Cizr el Şuhur'dan kaçarak Hatay'a sığınan Abdül Yusuf Muhammed'in "geri dönenleri alıp götürüyorlar.

Ellerinde listeler var ve tek tek kontrol ediyorlar, sonra da alıp götürüyorlar" sözlerinin, önceki gün Ankara'ya gelen Beşar Esad'ın özel temsilcisi Hassan Türkmani'nin "vatandaşlarımız kısa zaman sonra geri dönecekler" demeciyle çeliştiğine dikkat çekilmiş.

Güvenlik bölgesi

Dail Telegraph'ın konuyla ilgili haberinin başlığı "Sığınmacı krizi derinleşirken Türkiye, Suriye sınırına bir güvenlik bölgesi planlıyor".

Gazetenin haberine göre, Türkiye, sınırın Suriye tarafına askerlerini göndererek, krizin kontrolden çıkması durumunda artacak sığınmacıları yerleştirmek üzere, bir sınır bölgesi kuracak.

Haberde Türkiye'nin bu kararı, yaşanmakta olan krize müdahale etmesi yönünde üzerindeki baskının artması sonucu aldı.

Haberde yer alan bir diğer iddia ise Uluslararası Af Örgütü'nden Neil Sammonds'a ait. Hatay'da bulunan Sammonds, Türk hükümetini sığınmacıların ağızlarını kapamakla suçlamış.

Sammonds yardım gönüllüleri ve gazetecilerin sığınmacılara büyük güçlüklerle ulaşabildiğini, bunun olası sebebinin ise, Türkiye'nin sığınmacıların anlattıkları korkunç olayların Suriyeliler tarafından öğrenilmesi ve daha büyük bir göçün yaşanmasını engellemek istemesi olabileceğini kaydetmiş.

"Avrupalı liderleri öceliklerini gözden geçirmeli"

Gazetenin yorum sayfasında yer alan "Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye soğuk yaklaşımı, bir NATO müttefikini küstürmek reskini taşıyor" başlıklı yazı Con Coughlin imzasını taşıyor.

Yazıda, Tükiye'nim son dönemde artan bölgesel gücüyle İran ve Suriye ile kurduğu sıkı ilişkilerin Suriye krizi sebebiyle sarsılması ihtimalinin, batılı hükümetlerin memnun olacağı bir gelişme olarak tanımlanmış.

Arap Baharının bölgede yarattığı yeniden güç dağılımı sonrasında Türkiye'nin İran ve Suriye'ye değil Avrupa Birliği'ne yakın bir pozisyonda kalmasının hayati önemde olduğu vurgulanmış.

Ve bu konuda Avrupalı liderleri öceliklerini gözden geçirmeye çağırmış.