BIST 9.627
DOLAR 35,21
EURO 36,72
ALTIN 2.958,22
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

17 Aralık ikinci Gezi vakası!

Eski İçişleri Bakanı Muammer Güler, 17 Aralık'ı Gezi olaylarına benzetti.

Abone ol

Güler, seçim bölgesi Mardin’de partisinin belediye başkan aday tanıtım programına katıldı. Tanıtım toplantısında bir konuşma yapan Güler, kanunsuz hiçbir işin içinde olmadığını belirterek, "Her türlü hesabı, her yerde vermeye hazırım. Bu hesabı vermeden de siyasete devam etmeyeceğim. Aklanmış olarak tekrar karşınıza çıkacağım" dedi.

Bir otelde düzenlenen toplantıya, Muammer Güler’in yanı sıra, AK Parti milletvekilleri ve AK Partili yöneticiler ile vatandaşlar katıldı. Aday tanıtım toplantısında bir açıklama yapan Muammer Güler, 17 Aralık operasyonunu değerlendirdi.

Güler, "17 Aralık’ta önemli bir süreç yaşandı. Bir algı operasyonuyla, psikolojik hareketle siyaset yeniden dizayn edilmeye çalışıldı. Şunu ifade ediyorum; kanunsuz hiçbir işin içinde olmadığımı, hemşehrilerimi utandıracak hiçbir işin içinde olmadığımı buradan sizlerle paylaşıyorum. Her türlü hesabı, her yerde vermeye hazır olduğunu söylüyorum. Bu hesabı vermeden de siyasete devam etmeyeceğim. Bunun burada bilinmesini istiyorum. Aklanmış olarak tekrar karşınıza çıkacağım. Biz bu işin ne olduğunu biliyoruz. Hizmet camiasının tabanındaki kardeşlerimizin hepsi bizimle aynı davaya gönül veren insanlardı. Biz hepsini aynı kefeye koymuyoruz. Hiç kimseyi ötekileştirmeden, tabanımızda hiç kimseyi ayırmadan bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Meşru olmayan bir yolla amacına ulaşmaya çalışanlar tabi ki bunun karşılığını göreceklerdir.

İKİNCİ GEZİ VAKASI

İkinci Gezi vakası olarak da adlandırılabilecek olayların farkındayız. Şuraya ne olur çok dikkat edin. Şimdi imparatorluğun çöküşünü izleyeceksiniz’ diyenleri hayal kırıklığına uğratmak için duygularımızın ve aklımızın perdelenmesine fırsat vermemeye birimiz için, hepimiz için duayı öne çıkarmaya hepinizi davet ediyoruz. Bende bunların içindeyim muhataplar içinde oldum. Allah’a şükür 40 yıl devlet hizmetinde bulanarak sizlerin karşısına geldim. Kanunsuz hiçbir iş içinde olmadığımı buradan söylüyorum, alnım açık, başım dik olarak sizlere sesleniyorum. Her türlü hesabı her yerde vermeye hazır olduğumu söylüyorum. Şahsıma, aileme meslek çevreme 40 yıldır hizmet ettiğim yerlerin güzel insanlarına partime ve hemşehrilerime karşı sorumluluğum gereği olarak da hesabı vereceğim. Bu hesabı vermeden de siyasete devam etmeyeceğim. Allah’ın izniyle de tekrar aklanmış olarak karşınıza çıkacağız. Ama 2015 yılına kadar da yanınızdayız. Canımla kanımla bu mücadelenin içindeyim. Evet bu hesabı vereceğim. Bu hesabı vermeden de siyasetle ilgili hiçbir talepte bulunmayacağız. Ama vereceğimiz hesap anayasaya kanunlara uygun soruşturma usullerine uygun, sahte deliller ile üretilerek oluşturulmuş operasyonlarla değil. Hukuka uygun dosyalar ile kanuna uygun deliller ile mücehhez bir dosya karşısında bu hesabı vereceğiz. Elbette biz bu işin ne olduğunu, işin altına ne olduğunu, filmin içinde filmin olduğunu biliyoruz. Ben kendi hesabımı veririm. O hesabını vermekte aciz değilim" diye konuştu.

"ÇÖZÜM SÜRECİ BÖLGEDE ÇOK ÖNEMLİ ŞEYLERİ DEĞİŞTİRDİ"
Güler, Türkiye’nin güçlendiği ve ayağa kalktığı zamanda hemen oyunlar oynanmaya çalışıldığını belirtti. Özellikle çözüm sürecinin bölgede çok önemli şeyleri değiştirdiğini ifade eden Güler "1 tek şehidin olmadığı 11 aylık bir İçişleri Bakanlığı yaşadık. Ne zaman bu ülke tuzaklarla karşılaşsa bunun yolunu bulduk, Şuan da çıkış yolu 30 Mart’tır. Yıllar boyu kangren haline gelmiş memleket sorunlarını teker teker çözüldüğü ve çözüm iradesinin gösterildiği bir dönemde yeni bir kaos isteniyor" şeklinde konuştu.
Güler konuşmasında cemaate de göndermede bulunarak sözlerini şöyle sürdürdü:

"Cemaat adına siyasi faaliyetlerde bulunmak, siyasi partilerle pazarlık içine girmek, devlet içinde kadrolaşmak, iktidara ortak olmaya çalışmak gibi faaliyetlerin tamamı iman ve kuran hizmetine tam bir tezat teşkil ediyor. Bunu Allah’a şükür bütün STK’larımız ortak beyanları ile belirttiler. Hizmet camiasının tabanındaki kardeşlerimizin hepsi bizimle aynı davaya gönül veren insanlardı. Biz hepsini aynı kefeye koymuyoruz. O insanlar bizim kardeşlerimiz. Biz kimseyi ötekileştirmiyoruz. Ama hizmet adına siyaseti dizayn etmeye çalışanlar başka hesaplar içinde olanlarla bizim mücadelemiz devam edecektir. Bu konuda hepinizi hassas olmaya, duyarlı olmaya devam ediyorum"