BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

17-25 Aralık sürecinin bilinmeyenleri!

Meclis Soruşturma Komisyonu Başkanvekili Yılmaz Tunç, dört eski bakan için ortaya atılan iddialarda hukuksuzluk tespit ettiklerini söyledi.

Abone ol
AK Partili dört eski bakanla ilgili Meclis'te kurulan Soruşturma Komisyonu'yla ilgili tartışmalar sürüyor. Komisyonun AK Partili Başkanvekili Yılmaz Tunç, soruşturmanın başlamasına neden olan ihbar mektuplarını yapanların, daha önce de 12 ayrı dava için ihbarda bulunduğunu açıkladı. Soruşturmada tespit edilen hukuksuzlukları gördüğü için CHP'li Ercan Cengiz'in komisyondan çekildiğini de söyleyen Tunç, CHP içinde bu konuda baskı kurulduğunu ileri sürdü.

AK Parti Bartın Milletvekili ve Soruşturma Komisyonu Başkanvekili Yılmaz Tunç Ülke TV'de Elif Çakır'ın sorularını cevapladı. Soruşturma dosyasında yer alan ihbar mektuplarının yapıldığı IP adreslerinden farklı davalar olmak üzere 12 ayrı ihbar yapıldığının tespit edildiğini söyleyen Tunç, bu isimlerin bu konuda bir hayli profesyonel olduklarını anlattı.  İşte Yılmaz Tunç'un açıklamalarından bazı satır başları;
 
"ÇOK FAZLA HUKUKSUZLUK VAR"

“İstanbul’da Sayın Ekrem Aydıner’in takipsizlik kararı verdiği dosya komisyonda incelendi. Ama biz o dosyaya bağlı değiliz. Önümüzde 4 eski bakanla ilgili iddialar vardı. Biz İstanbul’dan bakanları ilgilendiren kısımları istedik ve geldi. Sayın Aydıner’in tespit ettiklerinin dışında dosyada çok önemli hukuksuzluk tespit ettik.

İHBARI YAPANLARIN IP ADRESİ
 
Soruşturma 2008 ve 2012 tarihli MASAK raporuna dayandırılıyor. Her iki raporda da iddia edilen kara para aklama da suç tespit edilememiştir. Buna rağmen İstanbul Cumhuriyet savcılığı soruşturmayı ihbar mektuplarına da dayandırarak başlatıyor. İhbarların yapıldığı IP adreslerinden başka ayrı 12 ayrı davaya da ihbar mektubu gönderdiklerini gördük. Demek ki, ihbarı yapanlar gayet profesyoneldi. Öyle sıradan isimler değillerdi. Başka bir araştırma yapmadan ihbardan 2 ay sonra direk telefon dinlemesiyle soruşturma başlatılıyor. Aslında araştırma yapmadan telefon dinlemesi yapamazsınız. Daha sonraki dinleme kararı da bu dinlemeye dayandırılarak aldırılıyor.”

REZA ZARRAB İHBARI
 
Asılsız çıkan bir ihbarlar var. Ama mahkeme soruşturmayı 4 ay daha uzatıyor. ‘Şahıs uçaktan inecek ve elinde para dolusu bavulla şu adrese gidecek’ diye ihbar veriliyor. Bu ihbar asılsız çıkmıştır. İstanbul 26. Sulh Ceza Mahkemesi’nin vermiş olduğu 10 Mayıs 2013 tarihli dinleme kararı, 10 Haziran da bitmesi lazım iken 14 Haziran’a kadar devam etmiş. İstanbul 38. Sulh Ceza Mahkemesi’nin e-posta şifrelerine girerek takip kararı almış. Kişinin bütün e-postalarına ulaşabiliyor. Kişinin özel hayatı böylelikle polislerin ellerine geçiyor. Anayasa’daki özel hayatın gizliliği ihlal edilmiş oluyor. 32 kişi hakkında dinleme kararı alınırken, 100 den fazla kişi dinleniyor. Bir Bakan’ın oğlu ile yaptığı görüşmede dinlemeye devam edemezsiniz. Bakanın oğlu ile yaptığı görüşmeyi dosyada biriktirip soruşturma yapamazsınız. O zaman Meclis neden var? Kimse ‘Bunları biriktirip, depo edip günü geldiğinde kullanayım’ diyemez. 2013 Nisan ayı itibariyle tüm şüpheliler tespit ediliyor. Aradan 8 ay geçtikten sonra Cumhuriyet savcısı diğer dosyalar ile birleştirilerek bir ceza soruşturması yapıyormuş gibi hava oluşturuyor. Madem şüphelileri tespit ettiniz o halde neden 8 ay bekliyorsunuz. Siyasi bir girişim olduğu çok açık.
 
"CHP'DE BASKI VAR"
 
CHP’den 4 üyeden 3’ü değişti. Özellikle CHP’li milletvekili Ercan Cengiz bu hukuksuzlukları görerek komisyondan çekildi. Her toplantıda arkadaşlarının peşin hükümlerinden rahatsız oldu. CHP’nin içinden de baskı kuruldu anlaşılan. Ben olaya yargısal bakıyorum dedi ve çekildi. Ercan Cengiz olaya tamamen hukuk normları içinde bakıyordu. CHP’li diğer üyelerden rahatsız oldu."