BIST 9.420
DOLAR 34,41
EURO 36,27
ALTIN 2.839,70
HABER /  GÜNCEL

17-25 Aralık başarılı olsa ekonomi bakanı olacaktı

FETÖ soruşturmasında gizli tanık "Boran", TUSKON Genel Sekreteri Mustafa Muhammet Günay'ın 17-25 Aralık süreci sonrasında örgütün başarılı olması halinde hangi göreve getirileceğini açıkladı.

Abone ol

İstanbul Cumhuriyet Savcısı Ercan Devrim tarafından Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) iş dünyası yapılanmasına ilişkin TUSKON üye ve yöneticilerine yönelik soruşturma kapsamında hazırlanan 120 sayfalık iddianamede, gizli tanık "Boran", "Berat" ve "Demir"in beyanlarına yer verildi.

Gizli tanık "Boran"ın ifadesinde, 2009-2013 yılları arasında Fetullah Gülen cemaatinin çeşitli departmanlarında bulunduğunu ve çeşitli görevlerde aktif rol aldığını anlatarak, iş adamlarıyla alakalı sohbet programlarını ve toplantılarını organize ettiğini söyledi.

Başka bir dosya üzerinden soruşturma yürütülen avukat Mehmet Katar'ın Hava Kuvvetlerinden atılma eski bir asker olduğunu ifade eden gizli tanık "Boran", bu kişinin en önemli görevinin, FETÖ/PDY terör örgütünün nihai amaçlarından biri olan yargı içine sızabilmek amacıyla hukuk mezunlarını tabiri caizse tedrisattan geçirip, yine örgütün kilit noktalarındaki adamları vasıtasıyla hakimlik ve savcılık mesleğine dahil ettirmek olduğunu kaydetti.

Bu kişinin devletin aleyhine sonuç doğuracak davalarda da karşı taraf için vekillik üstlendiğini vurgulayan gizli tanık, Mehmet Katar'ın Malatya Zirve Yayınevi cinayetleri, Akdeniz'e düşen Türk F-16 pilotları için açılmış tazminat davaları, Başakşehir Metrosu yapılırken mağdur olan vatandaşların tazminat davaları gibi davalarda rol aldığını anlatarak, bu kişinin bürosunda staj gören ve bilahare hakimlik ve savcılık mesleğine kabul edilen tüm şahısların ayrıntılı şekilde araştırılması ve bu şahısların yaptıkları soruşturma ve baktıkları davaların yakından incelenmesi gerektiğini aktardı.

Gizli tanık "Boran", 15 Temmuz darbe girişiminin ardından yürütülen soruşturmalar sonrasında bile örgütün ayakta kalmak için faaliyetlerine aralıksız devam ettiğini vurgulayarak, iş adamlarının kendilerini gizleyerek örgütü finanse etmeye, yandaş toplamaya, algı oluşturmayı sürdürdüğünü kaydetti.

"MUSTAFA GÜNAY, 17-25 ARALIK DARBESİYLE EKONOMİ BAKANLIĞINA GETİRİLECEKTİ"

TUSKON'un yaptığı bir kısım resmi programlar nedeniyle devletten aldığı hibenin yanı sıra aynı desteği sponsor firmalar ve katılımcı iş adamlarından da temin ederek mükerrer yardım aldığını anlatan gizli tanık "Boran", şunları kaydetti:

"Eski bakan Zafer Çağlayan TUSKON'a bu hibenin ya iş adamlarından ya da devletten alınmasına bağlı olduğunu ifade edince Mustafa Günay ile şahsi mücadelesi oldu. Mustafa Muhammet Günay bir sonraki kabinede Zafer Çağlayan'ın bakan olamayacağı ve onun bakan olmasını engelleyeceği yönünde Zafer Çağlayan ile konuşmalar yaptı. Buna rağmen bakan olan Zafer Çağlayan bilindiği gibi 17-25 Aralık sürecinde oldukça yıprandı. Bunun temelinde tamamen cemaatin çıkar savaşı ve örgütün bakanı hedef alması yatmaktadır. Zafer Çağlayan'ın devlet menfaatlerini korumak karşısında bu şekilde algıya maruz bırakılması dikkat çekicidir. Mustafa Muhammet Günay 17-25 Aralık süreci sonrasında örgütün başarılı olması halinde Ekonomi Bakanlığına getireceği isimdir. TUSKON'un düzenlediği uluslararası programlarda büyük devlet işleri ve ihaleler yine örgüte komisyon karşılığı Mustafa Muhammet Günay'ın işaret ettiği iş adamlarına verilir. TUSKON her zaman Türkiye genelinde Sanayi ve Ticaret Odası seçimlerinde etkili rol oynamıştır. Bunu da yine örgüt liderinden gelen talimata göre Mustafa Muhammet Günay gerçekleştirir. ABD ile iletişim, lokal Amerikan hattı ve bir telefon cihazıyla gerçekleştirilerek bu hat ve cihaz tek kullanımdan sonra imha edilir."

"Boran", Mustafa Muhammet Günay'ın ayrıca her ay bir ya da iki kez ABD'ye gidip Fetullah Gülen ile görüşüp talimat aldığını dile getirerek, "Halen Etiyopya ve Almanya örgüt tarafından iş adamlarının kaçma üssü olarak kullanılan ülkelerdir. Örgüt artık Türkiye'den umudunu kestiği için hem mal varlığını özellikle bu ülkelere çıkartıyor ve hem de özellikle Almanya ve Fransa'da tescil edilen şirketleri vasıtasıyla Afrika ülkelerinde iş almaya ve bu suretle de örgüte finans sağlamaya devam ediyor." ifadelerini kullandı.