BIST 9.550
DOLAR 34,55
EURO 36,02
ALTIN 3.007,30
HABER /  GÜNCEL

16 Nisan İngiltere Basın Özeti

İngiltere gazetelerinin tamamı Ukrayna’da giderek artan gerilimi birinci sayfadan okurlarına aktarıyor.

Abone ol

İngiltere gazetelerinin tamamı Ukrayna’da giderek artan gerilimi birinci sayfadan okurlarına aktarıyor.

Daily Telegraph gazetesinin haberinde Kiev yönetiminin Rusya yanlısı ayrılıkçı gruplara karşı “terörle mücadele operasyonu” başlatmasıyla ülkenin iç savaşın eşiğine geldiği belirtiliyor.

Gazete Rus medyasına göre operasyon kapsamında 11 kişinin öldüğünü anımsatarak, şu ana kadar hayatlarını kaybedenlerle ilgili resmi açıklama yapılmadığına dikkat çekiyor.

Gazetede yer alan David Blair’in analizinde ise Kiev’in bir hamle yaptığı ve şu anda tüm gözlerin Putin’in yanıtına çevrildiği belirtiliyor.

Yazıda Rusya, ABD, AB ve Ukrayna arasında yarın yapılması planlanan görüşmelerin belki de son şans olduğu vurgulanıyor.

Blair analizinde Rusya’nın Kiev’e yanıt olarak askeri bir operasyon yapabileceğine dikkat çekiyor ve şunları ekliyor:

“Bu müdahalenin tam bir işgal mi ya da sert bir tepki mi olacağını tahmin etmek imkânsız.

Eğer böyle bir şey olursa Putin Rusça konuşan toplulukları korumak ve ülkeyi kaosa sürüklenmesini önlemek için müdahalede bulunduğunu iddia edecek.

Kiev’in liderleri Putin’in atacağını adımı bekliyor. Tüm kararlar Putin’in ne yapacağına yönelik alınıyor.

Ukrayna’nın doğusunun geleceğinin Kiev’dekilerin mi yoksa Putin’in elinde olup olmadığını önümüzdeki günler gösterecek.”

İç savaş mı askeri müdahele mi?

Independent gazetesi de Ukrayna krizine haberlerinde geniş yer ayırıyor.

Gazetenin haberinde de Ukrayna krizinin iç savaşa hatta Rusya’nın müdahalesine kadar gidebileceği belirtiliyor.

Gazete Rusya Başbakanı Dimitri Medvedev’in Ukrayna’nın bir iç savaşın eşiğinde olduğuna dair açıklamalarını haberleştiriyor.

Medvedev, “Umut ediyorum ki Kiev yönetiminin yeteri kadar beyni vardır ve bu yıkıcı gerginliği durdurabilir” diyor.

Gazete ayrıca Ukrayna güvenlik güçlerinin komutanı Vasily Krutov’ın açıklamalarına dikkat çekiyor.

Gazetenin haberinde Krutov’un şu açıklamaları yer alıyor:

“Bu yabancı işgalci gücünü yok etmeliyiz. Bu egemen bir devletin bağımsızlığı ile ilgili. Dış bir güç ülkemizin bir kısmını bizden koparmaya çalışıyor. Ukrayna’nın istikrarlı olmasını istemeyen bir komşumuz var”

‘Suriye'deki yabancı savaşçılar sosyal medya üzerinden savaşa katılıyor’

Guardian gazetesi ise Suriye’deki yabancı savaşçıların sosyal medya üzerinden haberleştiğini ve hatta bu şekilde savaşa katıldığını yazıyor.

Gazete, King’s Colloge London Üniversitesi uluslararası radikalleşme çalışmaları merkezinin Suriye’deki yabancı askerler üzerine yaptığı araştırmayı haberleştiriyor.

Merkezin direktörü Prof Peter Neumann araştırmaya göre 2012 yılında Suriye’deki iç savaşa katılan tüm yabancı askerlerin sosyal medyada hesapları olduğunu belirtiyor.

Neumann, savaşçıların bir arada olmak için sosyal medyayı kullandığını söylüyor.

14 bin 500 tweet’in incelendiği araştırmayı haberleştiren gazete şöyle yazıyor:

“Suriye’deki İngiliz kökenli savaşçıların kendi aralarında Twitter, Facebook, Tumblr, AskFm ve WhatsAPP, Kik gibi sosyal medya kanalları üzerinden iletişimleri onların neden savaşa katıldığını anlamak ve ne yaptıklarından haberdar olmak bize şu ana kadar eşi benzeri görülmemiş bir bilgi veriyor.

Sosyal medyadaki iletişim iki yönlü yürüyor. Yabancı savaşçılar İngiltere’deki yakınları ile iletişim halindeler ve evde olan haberleri onlardan takip ediyorlar.

Aynı zamanda ise Suriye’de olup bitenleri İngiltere’deki tanıdıklarına aktarıyorlar.”

Gazete, King’s Colloge London Üniversitesi uluslararası radikalleşme çalışmaları merkezinin şu ana kadar 10 İngiliz’in Suriye’deki iç savaşta öldüğü bilgisine bu sayede ulaştığını belirtiyor.

Gazete araştırmaya göre Suriye’de 11 bin yabancı savaşçının olduğunu yazıyor.

Bunların 2 bin 800’e yakını Avrupa ya da Batı ülkelerinden. 400’nün ise İngiltere vatandaşı olduğuna inanılıyor.

Avrupalı savaşçıların büyük kısmı El Nusra ya da Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) gibi El Kaide bağlantılı örgütlere katılıyor.

Gazete haberinde Suriye’deki yabancı savaşçıların Türkiye üzerinden Suriye’ye girdiği belirtiliyor. Buna göre savaşçılar muhalif gruplardan birine katılarak ya da yardım konvoyları aracılığıyla Suriye’ye geçiyor.

Suriye’de savaşan İngilizlerin yaşları 22 ile 40 aralığında. İngiltere’den Suriye’ye giden 400 savaşçıdan yarısının ise döndüğüne inanılıyor.

Gazete, İngiliz makamlarının “terör eğitimi” almış dönen savaşçılar nedeniyle kaygılı olduğunu belirtiyor.

Gazete yabacı savaşçıların Suriye’ye gitmeden önce Ask.Fm sitesi üzerinden birbirleriyle nasıl konuştuklarının ayrıntılarını da aktarıyor. Habere göre şu ilginç sorular dikkat çekiyor:

Suriye’deki cihata yıl yarım yıl zamanlı katılım mümkün mü?

Türkiye sınırını geçip Suriye’ye girmek ne kadar kolay ve bunun için ailemi nasıl ikna edebilirim?

Eşim ve 1 yaşımdaki oğlumla Suriye’ye gelmek akıllıca olur mu?

Gazeteye göre buna benzer sorulara diğer sosyal medya sitelerinde ya da mesajlaşma programlarında da rastlanıyor.

Ayrıca birçok İngiliz, Suriye içinde silahla poz vererek çektirdikleri fotoğrafları sosyal medyada paylaşıp arkadaşlarını da savaşa davet ediyor.

Sosyal medya sitelerinde yapılan çalışmaya göre ABD’den Ahmed Musa Cibril ve Avustralya’dan Musa Cerantonio birçok yabancı savaşçı için yeni dini liderler olarak ortaya çıkıyor.

Habere göre bu iki din adamının Suriye’deki yabancı savaşçıların bulunmasında doğrudan katkısı olup olmadığı bilinmiyor. Fakat Suriye’deki yabancı savaşçılar en çok bu iki din adamının mesajlarını takip ediyor ya da paylaşıyor.

Örneğin Cerantonio’nun Facebok sayfası 12 bin kişi tarafından takip ediliyor.

Gazetenin haberleştirdiği araştırmaya göre Cerantonio’nun cihat ile ilgili görüşlerinin Cibril’inkinden daha sert olduğu görünüyor.

Zorunlu başkan tıraşı reklamı Kuzey Korelileri kızdırdı

Londra’da bir berber dükkânının Kuzey Kore lideri Kim Jong-un saç modeli ile müşteri çekmeye çalışması Kuzey Kore’nin Londra Büyükelçiliği yetkililerinin tepkisini çekti.

İngiltere gazetelerinin büyük bir kısmı bu gelişmeyi bugün okurlarına duyuruyor.

Times gazetesinin haberine göre olay Londra’da bir berberin Kuzey Kore Devlet Başkanı Kim’in resmini dükkân camına asıp üzerine “”kötü saç günü” indirimi başlatmasıyla başladı.

Mo Nabbach isimli berber Kuzey Kore’de erkeklerin Devlet Başkanı Kim ile aynı tarzda saç tıraşı yaptırmalarının istenmesi haberlerinden ilham almış.

Bunun üzerine Nabbac, dükkânının camına Kim’in gülen bir resmini astı. Resmin üzerinde ise “Kötü saç günü mü? Nisan ayı boyunca salı ile perşembe günleri tüm erkek saç kesimleri yüzde 15 indirimli” yazıyordu.

Fakat olaylar bunun üzerine gelişti.

Times’ın haberine göre berber dükkânının sahibi Kuzey Kore büyükelçiliğinden yetkililerin kendisini izlediğini fark etti.

Gazeteye göre şöyle oldu:

İki takım elbiseli adam berber dükkânının resmini çekti ve notlar almaya başladı. Daha sonra gelip dükkân sahibi Nabbach’tan resmi indirmelerini istedi.

Çünkü resmin kutsal liderlerine saygısızlık olduğunu düşünüyorlardı.

Dükkân sahibi bu öneriyi reddetti ve “ünlü kişilerin resimlerini dükkân camına astıklarını söyledi”

Fakat yetkililer “O ünlü birisi değil, bizim sevgili liderimiz” dediler.

İki adam daha sonra berberin ismini sordu. İsmini paylaşmayı reddeden berber “Burası İngiltere, Kuzey Kore değil” diye yanıt verdi.

Dükkân sahibi “Güzellikle gelip rica etselerdi saygı adına indirirdim” dedi.

Gazete haberinde camının kırılmasından korkan dükkân sahibinin polisi aradığı belirtiliyor.

Habere göre berber, iki adam gittikten sonra resmi indirdi. Fakat müşterilerin desteklerinden sonra resmi tekrar astı.

İngiltere polisinin sözcüsü ise Kuzey Kore elçiliği yetkilileriyle temasa geçtiklerini açıkladı. Fakat sözcü suç unsuru oluşturacak bir duruma rastlanmadığını söyledi.

Ekonomik yavaşlamanın Latin Amerika’ya etkisi

Financial Times gazetesi ise ekonomik yavaşlamanın Latin Amerika’nın hedeflerini zora soktuğunu yazıyor. Gazete şunları aktarıyor:

“Son 20 yıldaki makroekonomideki istikrar sayesinde işsizliğin azalması, tüketim ürünlerinin fiyatlarının yükselmesine bağlı olarak maaşların artması ve tüketim kredilerine de kolay ulaşılmasından ötürü Latin Amerika tam bir tüketim çılgınlığı içindeydi.”

Fakat gazete artık bu modelin sınırına ulaşıldığını belirtiyor ve ekliyor:

“Ekonomik yavaşlama bir rastlantı değil.”

Brezilya’yı örnek veren gazete ekonominin güçsüz olmasına karşın maaşların arttığını ve işsizliğin en düşük seviyede olduğunu belirtiyor.

Gazete “fakat bu daha ne kadar devam edebiliyor” diye soruyor.