1,5’luk faiz artışı iktidar götürüyor!

Katolik Üniversitesi Fethullah Gülen İslami Araştırmalar Merkezi"nin açılışı için Avustralya'nın Merlbourn kentindeyiz…
Şirin bir kent…
Merlbourn “eyalet sistemi” ile yönetiliyor.
Kraliçe tarafından atanan Vali, bizdeki Cumhurbaşkanı'nın yetkilerine sahip.
Başbakan'ı o tayin ediyor…
Bugün Avustralya'da seçim var.
İki parti yarışıyor.
Yarış iktidardaki Liberal Parti ile İşçi Partisi arasında geçiyor.
Liberaller, Jhon Howard liderliğinde 12 yıldır bu ülkeyi yönetiyor. Howard 65 yaşında.. Ekonomiyi iyi biliyor, gençler tarafından sevilen biri. Ancak 12 yıllık iktidarı döneminde, verdiği bazı sözleri yerine getirmemesi, onun bugünkü seçimde yenilgiye uğratabilir.
Howard iktidarının 12 yıllık dönemi başarılarla dolu.
Avustralya'da bütçe açığı hiç olmamış bugüne kadar.
Hep artış olmuş!
Artan bütçe açığı, çocuklu ailelere dağıtılıyor. Bu paranın tamamı, okul öncesi eğitim için harcanıyor.
İnsan odaklı politikalar Howard iktidarının en önemli yanı.  Bizdeki gibi “Önce insan” sözü sonradan palavra çıkmamış.
Kişi başına düşen milli gelir 30 bin dolar….
Buna rağmen, Liberaller'in iktidarı bu seçimde tehlikede!
Howard geçen seçimde, mortgage sistemi ile ev sahibi olan seçmenlerine, faizlerin artmayacağına ilişkin kesin söz vermiş. Aradan geçen zaman, Howard'ı mahçup etmiş. Çünkü faizler yüzde 1,5 artmış.  Bu artış, 12 yıllık Howard iktidarının sonunu getirebilirmiş!
İşçi Partisi ise, Doğu Perinçek'in lideri olduğu İşçi Parti'sinden çok çok farklı. Kevin Rudd'ın lideri olduğu İşçi Partisi, hakiki İşçi Partisi. Yöneticileri arasında, işçiler, sendikacılar, emekliler var. Avustralya'nın Sosyal Demokrat Partisi'de diyebiliriz İşçi Partisi için. Bizdeki gibi, varoşlardan uzak değiller, göçmenler İşçi Partisi'nin en büyük silahı.
Türkler İşçi Partisi'ne daha yakın.
Neticede onlar da göçmen sayılıyor.
Özeti şu:
Dünyanın en gelişmiş ülkelerinden biri olan Avustralya'da 1,5'luk faiz artışı, iktidar koltuğunu tehlikeye atabiliyor. Bizde ise, 7 kez gidip gelenler hala baş tacı ediliyor.. Avustralya'daki politikacılar bizde olsa, ömür boyu iktidarı garanti!
Öyle ya, bir yalandan ne çıkar…
Bizde gırla!

Avustralya"da İnternet
Türkiye'de İnternet kullanıcı sayısı yüzde 20'ye yaklaşıyor. 21 milyon nüfusa sahip Avustralya'da ise bu oran yüzde 80… Bilgisayar okur yazarlığı ise, yüzde 90'a yakın.
Peki bu oranlar nasıl yakalanmış?
İktidarın İnternet'e verdiği önem, kullanıcı sayısını her geçen gün arttırıyor. Bizdeki gibi, yaşlı insanlar “Ben anlamam” diyerek kestirip atamıyor Avustralya'da. Hükümet, 60 yaş üzerindeki vatandaşlarına bedeva dizüstü bilgisayar veriyor çünkü.
Dahası var; isteyene üç aylık kurs veriliyor…
Politikacıların İnternet bilgisine gelince…
Merlbourn Meclisi"ne gittik.
Genel Kurul Salonu'nda Meclis Başkanı'nın önünde dizüstü bilgisayar var.  Milletvekilleri de oturduğu yerden dizüstü bilgisayar kullanıyor. Bilgisayarlar, koltukların arkasına monte edilmiş. İsteyen anında İnternet'e bağlanabiliyor, e-maillerine bakabiliyor, google'a girip, araştırma yapabiliyor!
Türkiye'de de böyle bir uygulama olsa keşke…
Arınç'ın hediye ettiği dizüstü bilgisayarlar kim bilir kimin elinde?
Köksal Toptan'ın Başkanı olduğu Meclis'te Melbourn örneğini yaptırmak çok zor değil.

Sigara yasağı
Türkiye'de yasa çıkarsa, Avustralya'daki gibi kapalı alanlarda, üç kişinin olduğu özel araçlarda, stadyumlarda falan sigara içilmeyecek.
Müthiş…
Yemek için girdiğiniz lokantada sigara içilmemesi gerçekten müthiş…
Kokusuz, tertemiz, pırıl pırıl…
Öyle yan tarafta idare etmek falan yok.
Kapalı alanda sigara içmek yasak!
Kesin kural bu!
Hal böyle olunca, Sabah yazarı Mahmut Övür, (Sigarayı bırakmıştı güya) purosunu tüttüremedi keyfince.
Peki kapalı alanda yasak da dışarıda serbest mi?
Hayır!
Sokak ortasında, elinde sigara yok öyle.
Yasak!
Hadi bakalım, darısı Türkiye'nin başına.
Stadyumda sigarasız maç izleyeceğimiz günlere…