15 yıl sonra ortaya çıkan sır dolu şiir!

Aziz Nesin ölümünden 15 yıl sonra sözlerinden yaşanmışlıkların aktığı şiiri ile sevenlerini hem üzdü hem de..

Ünlü mizah ustası Aziz Nesin, yaşasaydı 20 Aralık’ta 95 yaşına girecekti.Habertürk'ten Ümran Avcı'nın haberine göre  Aziz Nesin’in doğum günü yaklaşırken, çocuklar için kurduğu Nesin Vakfı’ndaki binlerce dosya arasından bugüne dek hiç günışığına çıkmamış bir şiiri bulundu.

Kendisi de vakıfta büyüyüp yetişen ve sonrasında vakfın yöneticiliğine getirilen Süleyman Cihangiroğlu şunları söyledi: “Aziz Dedemiz’in ölümünden sonra dolaplardan üç bin dolayında dosya ve bunların içinden de yüz binlerce doküman çıktı. Notların büyük kısmı eski yazıyla yazılmış. Roman, öykü, oyun ve şiir taslakları, anılar, günceler, siyasi yazılar, gezi notları... Vakıfta iki arkadaşımız sadece bu notları düzenlemek ve yeni Türkçe’ye çevirmekle görevli. Olgunlaştığında bu çevirileri Nesin Yayınevi’nde yayımlıyoruz. Dolaplardan çıkan bir müsveddede Aziz Nesin’in çocukluğuna dair ve muhtemelen çocuklar için yazdığı ve hiç yayınlanmamış eski Türkçe yazılmış bir şiir taslağı çıktı.” Şiirinde doğum gününün hiç kutlanmadığını söyleyen Aziz Nesin’in doğum gününün de kutlanacağını belirten Cihangiroğlu, “25 Aralık Cumartesi gecesi Aziz Dedemiz’in doğum gününü kutlayacağız” dedi.

İŞTE O ŞİİR

“Ne uçurtma uçurdum
Ne çember çevirdim
Ne de zıpzıp oynadım
Ama annem öperdi beni

Ne bir bayramlık giydim
Ne doğum günüm kutlandı
Ama annem öperdi beni
Öperdi, okşardı”

‘Babam mağdur bir çocuktu’
Oğlu Ali Nesin de, babasının yeni ortaya çıkan şiiri için şunları söyledi: “Babam mağdur durumda bir çocukluk geçirmiş. Bir defa babası uzun yıllar evde değil. Kurtuluş Savaşı’na gönüllü olarak gidiyor. Savaşa katılıyor ama Atatürk muhalifi. Şapka Devrimi yapıldığı zaman haftalardır evden çıkmamış. Çıkacağı zaman da sahne sanatçılarının giyindiği bereyle çıkmış. Çok dini bütün bir adam. Gece gündüz eşinin ruhu için dua ediyor. Ben de tanıdım kendisini. Babamın tam tersi bir insan yani. Ama birbirlerini çok severlerdi. Dedem babama çok güvenirmiş. Babam hapse girdiğinde, bu nedenle sayısız zorluk çektiğinde babama hep dedem baktı. Dedem babamın hapse girmesini anlayamaz, ‘Oğlum sen bu ülkenin cumhurbaşkanı olacak adamsın seni hapse atıyorlar’ derdi. Aralarındaki sevgi bağı çok güçlüydü...”