BIST 9.743
DOLAR 35,18
EURO 36,82
ALTIN 2.978,80
HABER /  GÜNCEL

15 Temmuz İngiltere basın özeti

İngiltere gazetelerinde bugün İran'ın ekonomik yaptırımların kaldırılması karşılığında nükleer faaliyetlerinde kısıtlamaya gitmesini öngören anlaşma öne çıkıyor.

Abone ol

İran'ın, ekonomik yaptırımların kaldırılması karşılığında nükleer faaliyetlerini sınırlanmasını öngören anlaşma, İngiltere basının başlıca gündemi.

Financial Times gazetesi başyazısına "Mükemmel olmayan, tarihi bir anlaşma" başlığı atıyor ve ABD'nin bu anlaşmayı Orta Doğu'ya yeniden angaje olmak için kullanması gerektiği yorumunu yapıyor.

Yaptırımların kaldırılmasıyla İran'ın bölgede gücünü kullanabileceğini yazan gazete buna karşılık 'Tahran'ın düşmanı' Suudi Arabistan'ın nükleer faaliyetleri hızlandırabileceği belirtiliyor.

Yazıda şu ifadeler var: "İran ve ABD ilişkilerinde hızla bir normalleşme olmaz. İran'ın Orta Doğu'daki saldırgan eylemleri buna engel olur. Ama anlaşma, 1979 devriminden bu yana, rejimin ABD ile yapıcı ilişkiler içine girmek istediğin en önemli işareti."

Times gazetesi ise "İran nükleer anlaşmasından sonra yeni bir silah yarışı korkusu var" başlığı atıyor.

Gazete başyazısında da nükleer görüşmelere katılan müzakerecilerin uzun vadede güvenlik yerine İran'la zayıf bir anlaşmayı tercih ettikleri yorumunu yapıyor.

Times anlaşmayı, "İran'ın komşuları ve ABD'nin gelecekteki başkanları için hayatı daha tehlikeli hale getiren bir kumar" olarak niteliyor.

'ABD, Şiilerin yanında'

Independent gazetesi de baş sayfasını Orta Doğu yazarı Robert Fisk'in konuya ilişkin bir makalesine ayırmış.

Fisk, anlaşmayı "Şiilerin zaferi" olarak tanımlıyor ve bölgede "güç dengesi değişiyor mu?" sorusunu irdeliyor.

"Amerikalılar Orta Doğu'nun mezhep savaşında Şiilerin tarafını tuttu" yorumunu yapan Fisk'in yazısından bazı bölümler şöyle:

"Oğullarını 11 Eylül'de insanlığa karşı suç işlemeye gönderen ve dünyaya Usame bin Ladin'i yaratan, önce Taliban'ı daha sonra Irak ve Suriye'de Sünni İslamcıları destekleyen ve emirleri, prensleri IŞİD'i destekleyen Sünni Müslüman devletlerin baskın etkisine güle güle. Washington, Körfez'in külüstür prenslerinden ve onların bağnaz öğretilerinden, (ABD silahlarına para vermedikleri sürece) sinir bozucu zenginliklerinden ve Yemen'deki berbat iç savaşlarından bıktı. Şimdi blokta iyi adam Şii İran."

"(…) İran Obama yönetimini, Sünni Vahabi IŞİD'i yok etmek istiyorsa, ki bunu Tahran da istiyor, Esad rejimini desteklemesi için ikna etmeye çalışacak."

Independent gazetesi başyazısında da anlaşma için "tarihi fakat riskleri iyi yönetilmeli" yorumunu yapıyor ve anlaşma şartlarının yerine getirilip getirilmediğini iyi denetlenmesi gerektiğini belirtiyor.

Guardian gazetesinin başyazısında da ABD'nin anlaşmayla elde edilen fırsatı İran'ın uluslararası topluma kazandırılması için kullanması gerektiği, bunun da ABD'nin dış politikası için bir başarı olarak kaydedilebileceği görüşü ifade ediliyor.

Daily Telegraph gazetesinde de "İran kendini kanıtlamalı" başlığı var.

İran'ın 'terör örgütlerine destek verdiği ve insan hakları ihlalleri yaptığını' yazan gazete, yine de anlaşmanın Orta Doğu güvenliği için önemli olduğunu yazıyor ve 'başarı' olarak niteliyor.

'Suriye ve Irak'ta 60'tan fazla İngiliz öldü'

Daily Telegraph gazetesinde yer alan bir haberde, Irak ve Suriye'de IŞİD'e katılan ve çatışmalarda ölen İngiltere vatandaşlarının sayısının 60'ı geçtiği yazıyor.

Bu rakamın hükümet kaynakları tarafından da doğrulandığını belirten gazete, geçen yıla oranla ölen İngilizlerin sayısının ikiye katlandığını ifade ediyor.

Independent gazetesinin polis verilerine dayandırdığı bir haberde, geçen yıl İngiltere'den IŞİD'e katılmaya giden kadınların sayısının da 43 olduğu kaydediliyor.

Diğer yandan İngiltere'de 357 çocuğun okulla ilişiklerini kesip kayıplara karıştığı ve bu çocukların da IŞİD'e katılmaya gittiklerinden endişe edildiği yazıyor.

Independent gazetesinde yer alan bir diğer habere göre, Dünya Ekonomik Forumu, insan hakları ihlalleri ve yolsuzluk iddialarına rağmen Katar'ı 'en etkin devletler' listesinde birinci sırada gösterdi.

Listede Katar'ı, Singapur, Finlandiya, Hong Kong, ve Birleşik Arap Emirlikleri izliyor.

Araştırmada, israf edilen harcamaların, iş dünyası üzerindeki yükün düzenlenmesi ve siyasette şeffaflık gibi özelliklere bakıldığı belirtiliyor.