BIST 9.627
DOLAR 35,21
EURO 36,68
ALTIN 2.955,99
HABER /  GÜNCEL

15 Ağustos Basın Özeti

İsrail'in İran'ın nükleer tesislerine hava saldırısı konusunda artan spekülasyonlar, Euro Bölgesi'nde ekonomik durgunluk tehdidi, Julian Assange'a 'sığınma hakkı verilecek' ve Fransa'nın Amiens kentinde yaşanan şiddet olayları

Abone ol

Guardian'ın dünya haberleri sayfalarında, İsrail'in İran'ın nükleer tesislerine muhtemel bir hava saldırısı düzenlemesi konusundaki spekülasyonların iyice arttığı yazıyor.

İç İstihbarat Örgütü Şin Bet'in Eski Başkanı Avi Dichter'in İç Güvenlik Bakanlığı'na atandığını yazan gazete, Dichter'in İran'a olası bir saldırıya soğuk bakan bir isim olduğunu kaydediyor.

Gazete, saldırı konusundaki spekülasyonların, ülkenin en çok satan gazesi Yedioth Ahronoth'un köşe yazarları, Nahum Bernea ve Şimon Shiffer'in kaleme aldığı bir yazıyla daha da büyüdüğünü belirtiyor.

Guardian, köşe yazarlarının geçen Cuma günkü yazılarında, İran'ın nükleer tesislerine saldırının, Amerika Birleşik Devletleri'nde Kasım ayında yapılacak başkanlık seçimlerinden önce düzenleneceğini yazdığını bildiriyor.

Haaretz gazetesine isim vermeden konuşan, ancak Ehud Barak olduğuna inanılan bir hükümet yetkilisinin de, "İsrail, kendi güvenlik sorumluluğunu ve geleceğini, en iyi ve en sadık dostu olsa da, bir başkasına bırakamaz" yönündeki sözleri aktarılıyor.

'Tehlikeli bir blöf'

Ancak Guardian, bu spekülasyonlara rağmen, Netanyahu'nun ülkenin savunma ve güvenlik kurumlarının muhalefeti karşısında bir savaşı göze alıp alamayacağı konusunda soru işaretleri bulunduğunu da vurguluyor.

Bazılarının Netanyahu ve Barak'ın Amerika Birleşik Devletleri'ni harekete geçmeye zorlamak için tehlikeli bir blöf yaptığına inandığını belirten Guardian, bazılarının da risk sevmeyen Netenyahu'nun son dakikada geri adım atacağını düşündüğünü söylüyor.

Guardian'da, Latin Amerika ülkesi Ekvador'un Londra'daki büyükelçiliğine sığınıp, siyasi sığınma talep eden Wikileaks internet sitesinin kurucusu Julian Assange'ın akibetiyle ilgili bir haber dikkat çekiyor.

'Assange'a sığınma hakkı tanınacak'

Assange, tecavüz ve cinsel saldırı suçlamaları nedeniyle, İngiltere'den İsveç'e sınırdışı edilmemek için, geçen Haziran ayında büyükelçiliğe sığınmıştı.

Ekvador hükümetinden bir kaynağa dayandırılan haberde, Ekvador'un Assange'a siyasi sığınma hakkı vereceği belirtiliyor.

Haberde ayrıca, Assange'ın büyükelçiliğe sığınmadan önce Ekvadorlu yetkililerle görüştüğü ve daha önceden yapılan bir anlaşmaya dayanarak büyükelçilik binasına girdiği söyleniyor.

Ancak habere göre bu, sembolik bir jestten öte gitmeyebilir.

Çünkü, hakkındaki suçlamaları reddeden Assange, Ekvador'a gitmek için büyükelçiliği terk ettiği sırada, şartlı tahliye kurallarını ihlal ettiği için İngiliz polisi tarafından tutuklanabilir.

Euro Bölgesi'nde resesyon tehdidi


Financial Times'ın dünya haberleri sayfalarında, Euro Bölgesi'nden gelene olumsuz büyüme rakamlarına geniş yer veriliyor.

Haberde, Euro Bölgesi'nin Haziran'a kadarki üç aylık dönemde Gayri Safi Hasıla'nın yüzde 0,2 oranında düşmesiyle, son üç yıldaki ikinci ekonomik durgunluğa girmeye yakınlaştığı belirtiliyor.

Haberde görüşlerine yer verilen Ekonomi Uzmanı Howard Archer, "Ekonomik durgunluğun teknik tanımı, üst üste iki çeyrekte daralma olduğu için resmen durgunluğa girildiği söylenmiyor. Ama Euro Bölgesi aslında, neresinden bakarsanız bakın, ekonomik durgunluğa girmiş halde." diyor.

Independent'ın manşetinde, İngiltere Kültür, Medya ve Spor bakanı Jeremy Hunt'ın sözlerine gösterilen tepki var.

Hunt, Londra Olimpiyatları'nın turizm açısından "çok iyi bir dönem" olduğunu söylemişti.

Ancak Independent'ın haberine göre, seyahat şirketleri, küçük esnaf ve Londra dışındaki turizm işletmelerinde çalışanlar olimpiyatları, en kötü iş yaptıkları dönem olarak tanımlıyor.

Haberde görüşlerine yer verilen bir otel işletmecisi, olimpiyat döneminde Londra rezervasyonlarının üçte bir oranında azaldığını, kıta Avrupası'ndaki şehirlerdeki rezervasyonlarınsa yüzde 45 oranında arttığını söylüyor.

Times'a geçiyoruz. Times'ın dünya haberleri sayfalarında, Fransa'nın kuzeyindeki Amiens kentinde gençler ve polis arasında çıkan çatışmalara geniş yer ayırılıyor.

Times'ın haberinde olayların tüm ülkeye yayılmasından kaygı duyan Fransa Cumhurbaşkanı Francois Hollande'ın tatilini yarıda kesip, olaylara karışan gençlere sert bir yanıt verileceğini söylediği belirtiliyor.

'Aşırı sağa verimli alan'

Amiens'te olanlarla ilgili haberin hemen altında da, Adam Sage imzalı bir analiz yer alıyor. Dikkat çeken satırlar şöyle;

"Cumhurbaşkanı Hollande, eski sömürgelerden gelen göçmenleri onlarca yıl topluma entegre edememenin bir sonucu olan bu isyanlarla ugraşmak zorunda kalan son Fransız siyasetçi oldu. Eski Sosyalist Başbakan Lionel Jospin gibi bazıları, 1970'lerde banliyölere yerleşen göçmenlere sosyal yardımlar ve istihdam vaat etti. Eski Cumhurbaşkanı Nicola Sarkozy gibi diğerleriyse, banliyöleredeki sosyal konutlarda uyuşturucu ticaretini engellemek için sert polisiye önlemler taahhüt etti. Bir yanda, Fransız yaşam biçiminin medeniyetin zirvesini temsil ettiğini düşünen, müreffeh beyaz topluluklar var. Diğer yandaysa, kendilerini reddettiğini düşünen topluma nefret besleyen üçüncü kuşak göçmenler. Bu çatışma, aşırı sağ için verimli bir alan ve Ulusal Cephe'nin neden Fransa'da önemli bir siyasi güç olduğunu açıklıyor"

'Hollande'ın pervasız vaatleri'

Daily Telegraph da başyazılarından birinde, Amiens'te yaşananlar üzerinden Cumhurbaşkanı Francois Hollande'a yükleniyor. Kısaca aktaralım;

"Francois Hollande görevdeki 100'üncü gününü dün Fransız Rivierası'nda kutladı. Ancak 100'üncü gününde Amiens'te 16 polisin yaralanmasına yol açan şiddet olayları yaşandı. Özellikle gençler arasındaki rekor işsizlik, durgun ekonomi ve bakanların "ezici" diye tanımladığı kamu borcu düzeyleriyle, bu tür şiddet olayları daha sık yaşanabilir. Peki bu ortamda Hollande nasıl seçim kampanyasında söz verdiği gibi, Avrupa'nın kemer sıkma önlemlerine karşı bayraktarı olacak? Sorunun yanıtı: Hayır, olamayacak. Hollande'ın altına imza attığı, kamu borçlarını azaltma hedefleri için bu yıl 12 milyar, gelecek yıl da 33 milyar Euro kesinti yapılması gerekiyor. Popülaritesi giderek düşen Hollande, yavaş yavaş seçim kampanyasında pervasızca vaatlerde bulunmanın bedelini öğreniyor."