Milli Eğitim Bakanlığı, bu yıl ilk defa uygulanacağı için merakla beklenen başöğretmenlik yönetmeliğini tamamladı. Başöğretmenlik için 14 yıl gerekecek.
Abone olResmi Gazete’de yayımlanmak üzere Başbakanlık’a gönderilen yönetmeliğe göre öğretmenlerin, ‘uzman’ olmak için stajyerlik dönemi hariç 7 yıl, ‘başöğretmen’ olmak için ise 13 yıl çalışmış olması gerekecek. Öğretmenlerin stajyerlikleri bir yıl sürüyor. Ayrıca başöğretmen olmak için 6 yıl uzman öğretmenlik yapmış olma şartı aranacak. Yüksek lisans veya doktora yapanların bekleme süreleri de yapmayanlarla aynı olacak. Ancak bir defaya mahsus olmak üzere stajyerlik dahil 14 yıl öğretmenlik yapanlar, uzman öğretmenlikte geçirilmesi gereken 6 yıl şartı aranmadan yapılacak ilk başöğretmenlik sınavına katılabilecek. Böylece Türkiye yeni statü ile ilk defa gelecek sene tanışacak. Bir sonraki başöğretmenlik sınavı ise 5 yıl sonra yapılacak. Yeni uygulamayı olumlu bulan öğretmenler bekleme süresinin uzun olmasını eleştiriyor.
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, öğretmenlikteki kademelendirmeyi, mesleğin kaliteli ve cazip hale getirilmesi yönünde bir çaba olarak nitelendirdi. Öğretmenlikte ilk defa uygulanacak kariyer sistemi öğretmenlerin maaşlarına ve görevlerine de etki edecek. Yıllara göre değişecek olmakla birlikte uzman öğretmenler 75, başöğretmenler ise 150 milyon lira civarında ek ücret alacak. Yönetici seçiminde uzman ve başöğretmenlere öncelik verilecek, stajyer öğretmenlerin yetiştirilmesi gibi etkinliklerde bu öğretmenlerden yararlanılacak.
‘Öğretmenlik Kariyer Basamaklarında Yükselme Yönetmeliği'nin yayınlanmasından sonra sıra, ilk uzman öğretmenlik sınavına gelecek. ÖSYM tarafından yapılacak sınavın ekim veya kasım ayında, ilk başöğretmenlik sınavının ise gelecek senenin sonlarına doğru yapılması planlanıyor. Uzman öğretmenlik sınavının tarihi ve başvuru süresi ÖSYM ile yapılacak protokol sonrasında netleşecek.
Sorular nasıl ve nereden gelecek?
ÖSYM'nin ‘imkanlarının yetersizliği nedeniyle' sınavda branşlara göre soru sorulmayacak. 100 puan üzerinden değerlendirilecek ve 60 alanın kazanacağı sınavda ‘Türkçe', ‘genel kültür', ‘pedagojik formasyon' ve ‘Milli eğitim mevzuatı, eğitim yönetimi ve eğitim sistemi ile ilgili temel bilgiler' konularında sorular gelecek. Adaylar için 100 puan üzerinden yapılacak değerlendirmede, sınav puanı yüzde 50, kıdem yüzde 10, hizmet içi eğitim yüzde 20, bilimsel, kültürel ve sanatsal etkinlikler yüzde 10, sicil ise yüzde 10 oranında etki edecek. Uzman ve başöğretmenliğe başvuracaklarda sadece çalıştıkları süre anlamında ‘kıdem' şartı aranacak. Branşında veya eğitim bilimleri alanında tezli yüksek lisans yapan öğretmenler uzman öğretmenlik; doktora yapanlar ise başöğretmen sınavlarından muaf olacak. Özel okullardaki öğretmenler de aynı şartlarda uzman veya başöğretmen olabilecek. Toplam öğretmen sayısının yüzde 20'si uzman öğretmen, yüzde 10'u ise başöğretmen kadrosu olarak belirlenecek.
‘Öğretmenler başarıya göre yükselecek’
Kademeler arası geçişin ÖSYM tarafından yapılacak objektif bir sınavla gerçekleştirileceğini, ayrıca performans kriterlerinin de dikkate alınacağını kaydeden Bakan Çelik, “Eskiden bir kişi mesleğe öğretmen olarak giriyor, 30 yıl da çalışsa öğretmen olarak emekli oluyordu. Artık yarışmacı, rekabetçi ve performansın değerlendirildiği bir sistem olacak. Öğretmen kendi alanı ile ilgili yayınları ve yenilikleri takip edecek, eserler üretecek.” dedi. Unvanların ikilik oluşturacağı yönündeki eleştirilere de katılmadığını vurgulayan Çelik, öğretim üyeleri, doktorlar ve yargı mensupları arasında da unvanlar bulunduğunu kaydetti.
Kariyer sistemine genellikle olumlu bakan öğretmenler ise uzman öğretmenlik için 8, başöğretmenlik için 14 yılın çok uzun olduğunu düşünüyor. Ankara'da stajyer öğretmenlik yapan Ahmet B., stajyer olduğu için başöğretmenliğin kendisine çok uzak geldiğini, ama böyle bir imkanı olduğunu bilmenin kendisini yetiştirmede etkili olacağını belirtiyor. İzmir'de 19 yıldır metal işleri öğretmenliği yapan Mustafa Z., ilk açılacak sınava hazırlandığını kaydediyor. Mustafa öğretmen, uzman öğretmenlere verilecek 75 milyonluk ek ücretin de yeterince teşvik edici olmadığını savunuyor. İstanbul'da 10 yıldır din kültürü öğretmenliği yapan Ramazan K. ise sınavda branşlara göre soru sorulmayacak olmasının bir eksiklik olacağını vurguluyor. Ramazan öğretmen, “Ayrıca sınava konuları ezberleyip giren ve yüksek puan alan bir öğretmen, iyi bir başöğretmen olacak anlamına gelmiyor.” diye konuşuyor.
Haber: İbrahim Aslıoğlu
Kaynak: