İngiliz basınında bu sabah İngiltere Premier Ligi futbol maçlarının yayın haklarının BSkyB ve British Telecom'a satışı öne çıkıyor.
Abone olİngiliz basınında bu sabah İngiltere Premier Ligi maçlarının yayın haklarının satışı ile ilgili haberler öne çıkıyor.
Guardian gazetesi de manşetten duyurduğu haberde İngiltere Premier Ligi maçlarının yayın hakları satışında, ödenen rekor ücrete dikkat çekiyor.
Gazete, İngiltere Premier Ligi maçlarının üç yıllık yayın hakkını satın alan ve Rupert Murdoch'ın şirketi News Corporation'ın da tartışmalı bir ihaleyle kontrol hissesi sahibi olduğu BSkyB uydu kanalı ile İngiliz Telekomünikasyon şirketi 'British Telecom'un toplamda 3 milyar sterlin'den fazla bir ücret ödediğini yazıyor.
Haberde, her bir maçın yayıncılara 6 milyon 600 bin sterline mal olacağı belirtilirken geçen sene bu rakamın 4 milyon 700 bin sterlin olduğu hatırlatılıyor.
Guardian, İngiltere Premier Ligi'nin yayın hakkı bedelinde son üç yılda yüzde 71'lik artış olduğuna dikkat çekiyor.
'British Telecom sürprizi'
Gazete, İngiltere Premier Ligi'nin 116 maçını üç canlı yayınlama hakkını satın alan BSkyB, 2 milyar 300 milyon sterlin ödediğini, 38 maçın yayın hakkını satın alan British Telecom'un da 738 milyon sterlin ödediğini yazıyor.
British Telecom'un ihalede öne çıkması İngiliz basınında 'sürpriz' olarak değerlendirilirken, Guardian gazetesi British Telecom'un maç yayını yapabilmek için spor ağırlıklı bir televizyon kanalı kuracağını belirtiyor.
Yayın hakları için ödenecek rekor bedel ile Premier Lig'teki her bir futbol takımının yıllık gelirinde en az 14 milyon sterlin'lik artış olacağına dikkat çeken gazete, futbolcuların transfer ücretlerinin de artabileceğini yazıyor.
'Murdoch için stratejik bir adım'
İngiltere Premier Ligi'nin yayın haklarının satışını manşetine taşıyan bir diğer gazete de Independent.
Gazete, İngiliz Telekomünikasyon şirketi British Telecom ile birlikte futbol maçlarının yayın haklarını satın alan ve Murdoch'ın da hissedarı olduğu BSkyB uydu kanalının ihalesinin ülkeyi karıştırdığına ve soruşturmasının devam ettiğine dikkat çekerken, Premier Lig anlaşmasının Murdoch'ı memnun ettiğini vurguluyor.
Independent gazetesi, BSkyB kanalının ihalesini idare eden İngiltere Kültür Bakanı Jeremy Hunt'ın Murdoch'ın şirketi News Corporation'a ayrıcalık yaptığına dair tartışmaların devam ettiği sırada, futbol maçlarının yayın hakkını BSkyB'nin satın almasını, Murdoch'ın attığı 'stratejik bir adım' olarak yorumluyor.
Haberde, yedi Premier Lig yayın paketinden beşini satın alan BSkyB kanalının, Cumartesi günü akşam, Pazar günü öğlen ve akşam maçları ile Pazartesi günü akşam oynanacak maçları yayınlayacağı belirtiliyor.
'Cameron'dan yeni yönetmelik'
Guardian gazetesi baş sayfasında, ülke gündemini uzun süredir meşgul eden, medya siyaset ilişkisinin mercek altına alındığı Leveson soruşturmasına geniş yer arıyor.
Gazeteye göre, İngiltere Başbakanı David Cameron, soruştuma kapsamında bugün vereceği ifadede, tartışmalı BSkyB uydu kanalının ihalesinin ele alınışında hatalar olduğunu kabul edecek.
BSkyB ihalesinin idaresi için Kültür Bakanı Jeremy Hunt'a yetki verilmesi ve Hunt'ın da Rubert Murdoch'ın şirketi News Corporation'a ayrıcalık tanıyıp gizli görüşmeler yaptığı iddiası üzerine koalisyon hükümeti üzerinde kara bulutlar dolaşıyordu.
Guardian, Başbakan Cameron'ın bakanlar ve özel danışmanları için, yarı-yargısal kararlar alırken uyumak zorunda olacakları bir yönetmelik hazırlığında olduğunu yazıyor.
Gazetenin baş sayfadan verdiği habere göre, Cameron, bugünkü ifadesinde News Corporation şirketinin yöneticileri ile kurduğu özel ve profesyonel ilişkilerin, hükümetin, yasal ve ahlaki sorumluluğunu tarafsız bir şekilde yürütmesine engel olmadığını belirtecek.
'Kutuplaşma Suriye krizini körükler'
Independent gazetesi Suriye'deki krize ilişkin diplomatik gelişmelere iç sayfalarında geniş yer ayırıyor.
Rusya ve Amerika Birleşik Devleti arasında, 'tarafları silahlandırma' suçlaması üzerinden 'kelime savaşı' yaşandığını belirten gazete, iki ülke arasındaki söz düellosunun krizi çözmek için gösterilen uluslararası diplomatik çabaları boşa çıkardığı yorumunu yapıyor.
Haberde, Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın Moskova'yı, Suriye rejimine saldırı helikopterleri temin etmekle suçlaması üzerinde, Rus mevkidaşı Sergey Lavrov'un da Washington'ın 'muhalifleri silahlandırdığı' yönünde yaptığı açıklama öne çıkıyor.
Independent gazetesine göre, Suriye'deki krize diplomatik bir çözüm bulamayan uluslararası toplumdaki kutuplaşma, ülkedeki şiddetin körüklenmesine neden olacak.
Gazeteye konuşan uzmanlar, Suudi Arabistan ve Katar'dan silah desteği alan Özgür Suriye Ordusu'nun daha organize hale geldiğini belirtirken Suriyeli muhalifler de sivil ölümlerinde artış yaşandığına dikkat çekiyor.
'Fransa'dan AB'ye öneri'
Financial Times gazetesi, baş sayfadan verdiği bir haberde, euro bölgesindeki krizin çözümü için, Fransa'nın Avrupa Birliği'ne mali istikrar paketini uygulama baskısı yaptığını yazıyor.
Gazete, Avrupa Birliği ülkelerinin 28 Haziran'da bir araya geleceği zirve öncesi, Fransa'nın, birliğe üye ülkelerin önde gelen bankalarının denetiminin Avrupa Merkez Bankası'na verilmesi yönünde baskı yapacağını belirtiyor.
Financial Times gazetesine göre, Fransa ayrıca, Avrupa Finansal İstikrar Mekanizması çerçevesinde gelecek ay hayata geçirilmesi beklenen 500 milyar euro'luk fonla birlikte, bankaların sermaye yapısının doğrudan yeniden düzenlenmesini teklif edecek.
Haberde, Fransa'nın bu teklife Almanya'nın sıcak bakmadığı belirtiliyor.
Avrupa için önerilen 'bankalar birliği' planından önce, Avrupa Merkez Bankası'nın risk altındaki bankaları sistemik olarak denetlemesini isteyen Fransa'nın önerisinin hayata geçirilebilmesi için Almanya dâhil diğer ülkelerinde onayının gerektiği hatırlatılıyor.
'İngiliz polisinin yetkileri genişletilsin'
The Times gazetesi manşetinde, suçla mücadele kapsamında vatandaşların kişisel bilgilerine ulaşabilmesi için İngiliz polisine yetki verilmesi tartışması öne çıkıyor.
Gazete için bir makale kaleme alan İngiliz Emniyet Kurumu Scotland Yard Başkanı, polisin halkın kişisel telefon konuşmalarına, cep telefonu mesajlarına, email ve sosyal paylaşım sitelerindeki hesaplarına erişiminin sağlanmasını 'ölüm kalım meselesi' olarak nitelendiriyor.
Scotland Yard Başkanı Bernard Hogan-Howe'a göre, parlamento, polise bu yönde bir yetki vermezse güvenlik güçleri suçla mücadelede başarısız olacak.
Hogan Howe, polise daha fazla 'yetki verilmesini' öngören yasanın Parlamento'nun onayından geçmesini istiyor.
The Times gazetesi, 2010 ve 2011 yıllarında, güvenlik yetkililerinin dinleyici ve gizli kamera yerleştirme yöntemiyle 398 denetleme izleme operasyonu yürüttüğünü yazıyor.
Gazeteye göre, polise cep telefonu konuşmaları ve mesajların denetlenmesi ile email hesaplarına, sosyal paylaşım sitelerinin hesaplarına girilmesi gibi teknolojik alanda daha geniş yetkiler verilmesinin yıllık bedeli yüz milyonlarca sterlini bulabilir.
Tartışmalı yasanın taslağı bugün İngiltere Parlamentosu'na sunulacak.
'Emeklilik sonrası çalışanlarda artış'
Financial Times gazetesinin iç sayfalarında emekliye ayrılmak yerine, iş hayatına devam eden İngilizlere dair bir haber dikkat çekiyor.
İngiltere Ulusal İstatistik Bürosu'nun verilerine dayandırılan haberde, emeklilik sonrası çalışmaya devam eden İngilizlerin sayısının son 20 yılda ikiye katlandığı yazıyor.
Emeklilik yaşının kadınlar için 61, erkekler için de 65 olduğu İngiltere'de, 2011 verilerine göre yaklaşık 1 milyon 410 bin kişi emekli olmak yerine, çalışmaya devam ediyor.
Haberde, emeklilik sonrası çalışanların yüzde 61'inin kadın, yüzde 39'unun da erkek olduğuna dikkat çekiliyor.
İngiltere Ulusal İstatistik Bürosu 60 yaş üstü kadınların, daha çok fiziksel iş gücü gerektiren temizlik gibi alanlarda iş bulduğunu, 60 yaş üstü erkeklerin ise emlak, pazarlama ve satış alanlarında çalıştığını belirtiyor.
Financial Times gazetesine göre, kadınlar, emeklilik maaşını yeterli bulmadıkları için, erkekler ise sosyal statü peşinde oldukları için emekli olmak yerine iş hayatına devam ediyor.