Gezi Parkı eylemleri sürerken Türkiye-AB ilişkilerini değerlendiren Times 'kritik dönemeç' yorumunu yapıyor, Financial Times Alman diplomatların 'Erdoğan'a ödül vermenin zamanı değil' dediğini belirtiyor. Economist ise yatırımcı güvenini sorguluyor.
Abone olİngiliz gazetelerinin sabah baskıları, Türkiye'de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Gezi Parkı temsilcileriyle yaptığı toplantı öncesinde basıldığı için bu toplantıdan çıkan sonuçlar gazetelerde yer almıyor.
Ancak gazeteler, bu gelişme öncesindeki değerlendirmeleri aktarıyor okurlarına.
Times gazetesi, dün Avrupa Parlamentosu'nun, Gezi Parkı protestolarında polisin aşırı güç kullanmasını kınayan kararının Erdoğan'ı öfkelendirdiğini belirtiyor.
Gazete, Türkiye Avrupa Birliği ilişkilerinin yeni bir krize girdiğini, karar karşısında Başbakan Erdoğan'ın "Avrupa Birliği Parlamentosu'nun bizlerle ilgili alacağı kararı ben tanımıyorum" dediğini aktarıyor. Times, Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğine destek veren İngiltere'nin Avrupa Parlamentosu milletvekili Richard Howitt'in 'ilişkiler çok tehlikeli bir dönemeçte' görüşüne de yer veriyor.
'Ödül vermenin zamanı değil'
Türkiye'nin Avrupa Birliği'yle ilişkilerini değerlendiren bir başka gazete ise Financial Times.
"Almanya, Avrupa Birliği müzakerelerinin ertelenmesi için bastırıyor" başlıklı yazıda gazete, hükümetin protestoları ve gösterileri sert bir şekilde bastırmasının Almanya'da rahatsızlık yarattığını belirtiyor ve üst düzey bir Alman diplomatın, "Erdoğan'a bir ödül vermenin hiç zamanı değil şimdi" sözlerini aktarıyor.
Ankara ve Brüksel arasında 26 Haziran'da başlaması planlanan görüşmelerde üç yılı aşkın sürenin ardından yeni bir müzakere başlığının açılması öngörülüyor.
Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Türkiye'yle müzakerelere karşı çıktığını hatırlatan Financial Times, diplomatik bir gerginliğe neden olmamak için Alman diplomatların teknik gerekçelerle müzakereleri geciktirmeyi planladığını ifade ediyor.
Yabancı yatırımcı güveni tehlikede
Haftalık Economist dergisi, Türkiye'de devam eden siyasî ve toplumsal gerginliğin piyasalara etkisini değerlendiren bir yazı yayımlıyor bugün.
"Güçlü ama korumasız" başlıklı yazısında dergi, Türkiye'nin, yabancı yatırımcıların güvenini kaybetmeye çok açık bir dönemden geçtiğini yazıyor.
"Recep Tayyip Erdoğan'ın seçmenleri çekmek için kullandığı başlıca kozlardan birisi ekonomideki performansı. İstikrarsız geçen 1990'ların ardından 2001'de yaşanan büyük çöküş sonrası, AKP istikrarlı bir büyüme oranı ve düşük enflasyonu yakaladı" diyen Economist, 2010 ve 2011'de Türkiye'nin, tıpkı Çin gibi yüzde 9'a varan bir büyüme yakaladığını, bunun piyasalarda 'aşırı ısınma' tehlikesini de beraberinde getirdiğini vurguluyor.
"Türkiye yoğun şekilde nakit akışına, dolayısıyla da yabancı yatırımcıların güvenine bağımlı. İşte bu nedenle, Taksim Meydanı'ndaki protestolar başladığından bu yana para piyasalarındaki sarsıntı çok önemli" diye yazan Economist "22 Mayıs'ta tüm zamanların en yüksek seviyesine çıkan İstanbul borsası bu hafta ortasında yüzde 20 değer yitirmişti" saptamasında bulunuyor.
Büyüme oranının 2012'de yüzde 2'ye gerilediğini belirten dergi, "Türkiye'yle ilgili en büyük endişe ülke dışında. Yavaşlayan ekonomi cari borç açığını azalttı ama bu yıl yine de yüzde 6 seviyesinde olacak. Dahası, cari açık, kısa dönemli nakit akışlarıyla dengeleniyor. Türkiye aşırı risk karşılığında güçlü büyüme oranı ve iyi bir getiriye sahip bir ekonomi" değerlendirmesinde bulunuyor.
Economist yazısını, "Siyasî huzursuzluk, Türkiye'nin en büyük ihracat ortağı Euro Bölgesi'ndeki resesyon, Suriye ve bölgedeki diğer çatışmalar yatırımcı güvenini kolaylıkla zedeleyebilir. Bu, Erdoğan'ın bu hafta yaptığı gibi, yabancı yatırımcılara ve kendi tanımıyla 'faiz lobisine' karşı saldırgan bir tutum alması için aptalca bir dönem" ifadesiyle tamamlıyor.
Tur operatörleri
Para piyasaları kadar olmasa da siyasî ve toplumsal gerginlikten etkilenen sektörlerden birisi de turizm.
Times gazetesi, devam eden sorunların, İngiltere'den Türkiye'ye tur operatörlüğü yapan Thomas Cook ve TUI Travel gibi şirketler üzerinde endişe yarattığını aktarıyor.
Times, değerlendirme yazısında, "Tur operatörlerinin kazançları karşısındaki en büyük tehdit bölgesel faktörler. 11 Eylül saldırıları, İzlanda'daki yanardağdan püsküren küller ve Arap Baharı'nın bu sektör üzerindeki felaket etkiler ortada. İngiltere merkezli şirketlerin başlıca uçuş noktaları olan Mısır ve Tunus'taki siyasî sarsıntının etkileri sürerken, tur operatörleri Türkiye'de yaşananları huzursuz bir şekilde izliyor" diye yazıyor.
"Başlıca tur operatörleri 'şimdilik herşey yolunda' diyerek işlerini sürdürüyor. İstanbul ve diğer kentlerdeki daha küçük çaplı protestoların, müşterilerini gönderdikleri tatil merkezlerine fazla bir etkisi olmadığını söylüyorlar" diyen Times, yine de gerginliğin uzamasının müşteri güveni üzerindeki etkisinin görülmeye başladığını ifade ediyor.
Sektör yetkililerinin "Türkiye, satışlarını çabuk ve erken yaptığımız bir tatil noktası. Yaşanan olaylar rezervasyonlarda bir yavaşlama getirdi ancak çok ciddi bir sıkıntı görmüyoruz" dediklerini vurguluyor.
Toplumsal Olaylara Müdahale Aracı
Ve son olarak Guardian gazetesinin günlük karikatürünü aktaralım.
Gazetenin usta çizeri Steve Bell, bu sabah Türkiye'yi konu ediyor köşesinde.
Arka planda bir gaz bulutunun içinde elleri coplu polislerin siluetinin görüldüğü karikatürde, Başbakan Erdoğan Toplumsal Olaylara Müdahale Aracı, TOMA olarak resmedilmiş.
Üzerinde bir Türk bayrağı asılı olan TOMA'nın önü ise başına bir hilâl yerleştirilmiş ve bir filin hortumuna benzetilmiş burnundan tazyikli su fışkırtan Recep Tayyip Erdoğan'ı gösteriyor.