Financial Times için bir yazı yazan İsrail eski dışişleri bakanı, Mısır'da Müslüman Kardeşler'in adayı Mursi'nin cumhurbaşkanlığı zaferi için "ne Arap Baharı, ne İslamcı kışı" diyor.
Abone olİngiltere'nin siyasi ağırlıklı gözetelerinden Daily Telegrpah "İran'ın nükleer silah üretmesini engelledik" manşetiyle çıkıyor.
İran'ın nükleer silah elde etmesini engellediklerini söyleyen İngiltere istihbarat Örgütü MI6'in başkanı.
Daily Telegraph'ın haberinin spotunda ise başka bir endişe aktarılıyor. Spot şöyle: Ortadoğu ülkesi amacına iki içinde ulaşacak, bu da askeri müdahale olasılığını artırıyor"
Financial Times için bir makale kaleme alan İsrail'in eski Dışişleri Bakanı Tzipi Livni, Mısır'da yeni işbaşına gelen Müslüman Kardeşler adayı Muhammed Mursi'nin zorlu bir seçimle karşı karşıya olacağını yazıyor.
Buna göre Cumhurbaşkanı Mursi ya Washington'a yönelecek, ya İran'a...
İsrailli eski bakan Mursi'nin hem New York'taki BM Zirvesi'ne hem de Tahran'da 30-31 Ağustos tarihlerinde yapılacak Bağlantısızlar Hareketi'nin konferansına davetli olduğunu hatırlatıyor.
Livni Mısır siyasetinin bugünkü işleyişinin ortada İslamcı bir rejim olduğu saptamasını yapmaya yetmeyeceğini söylüyor.
Livni, Mısır'da olanlar için ne Arap Baharı ne de İslamcı bir Kış diyor...
Guardian gazetesinin spor manşetinde bu sabah FİFA'daki rüşvet skandalı var.
FİFA Başkanına istifa baskısı
FİFA Başkanı Sepp Blatter istifa baskısı altında...
Guardian, Blatter'ın, selefi Joao Havelange'ın televizyon hakları ile ilgili para aldığını bildiği için böyle bir baskı altında olduğunu yazıyor.
Bush House'e veda
BBC Dünya Servisi İngilizce Yayınlarının Bush House'taki son radyo haber bültenini dün yapmasıyla ilgili haberi yazı hazırlayan Guardian, konuya eleştirel bakıyor.
BBC Dünya Servisi'nin yoluna devam ettiğini ama bir yandan da pek çok kişiyi işten çıkardığını, dinleyici kitlesini küçülttüğünü, yayın yaptığı dillerin sayısını azalttığını belirtip Bush House'un geleceği belirsiz diyor.
Yunanistan'da kemer sıkmak
Financial Times'ın haberine göre Yunanistan maliye bakanı, kamu harcamalarında büyük kesintiler yapılması için diğer bakanlıkları baskı altına aldı.
Haberde, Maliye Bakanı Yannis Stournaras'ın başını çektiği girişimin odağında, savunma harcamalarının yanısıra sağlık ve yerel yönetim harcamaları da bulunuyor.
Habere göre, Avrupa Birliği kritik ziyaretlerinden birini 24 Temmuz'da gerçekleştirecek.
Wikileaks'in kredi kartı zaferi
Financial Times'ın hemen yandaki sayfasında da Wikileaks'in önde gelen kredi kartı şirketlerinin kıskacını gevşetme yolunda önemli bir başarı elde ettiği okunuyor.
Habere göre, İzlanda'daki bir mahkeme ülkedeki yerel kredi kartı işletmecisinin Wikileaks'e yapılan bağışları işleme koyması talimatı verdi.
Guardian, atı, kalesi, şahı piyonuyla evlere stratejiyi belki de ilk getiren oyunun önümüzdeki günlerde başka şekillerde karşımıza çıkabileceğine işaret eden bir anlaşmayı haber veriyor.
Dünya Satranç Federasyonu Fide, federasyonun medya ve pazarlama haklarını Amerikalı işadamı Andrew Paulson'a sattı.
Paulson'ın başında olduğu Agon şirketi turnuvaların tanıtımını, pazarlamasını topluca yapacak.
Daily Telegraph gazetesi İngiliz iç istihbarat örgütü MI5'ın Londra'ya yönelik yeni saldırılardan endişe ettiğini bildiriyor.
Gazetenin haberinde El Kaide'nin ya da İrlanda Cumhuriyetçi Ordusu'nun yaklaşan Londra Olimpiyat oyunları sırasında sporcu kafilelerini hedef alabileceği endişesi aktarılıyor.
Times baş makalesinde Olimpiyatlar ile ilgili zorlukları değerlendiriyor. Büyük bir organizasyon olduğunu söyleyen Times, dolayısıyla diyor kaçınılmaz olarak çıkacak olan sorunları siyasi puan elde etmek için kullanmamak lazım.
Gazeteye bakılırsa 27 Temmuz'da başlayacak Olimpiyat Oyunları organizasyon açısından kelimenin tam anlamıyla bir felaket olacak.
Neden böyle olduğunu 3-4 kağıt dolusu uzunluğundaki makalesinde "ulaşım, demiryolu, yollar, özel güvenlik şirketleri, şikayet, dehşet" kelimelerini de kullanarak yapıyor.
Times olimpiyat oyunlarının Londra'da almakta olduğu ruhun sihirli formülünü de veriyor: Şimdi "DAHA HIZLI, DAHA GÜÇLÜ ve DAHA YÜKSEK olma zamanı."
Gazete, Londra'yı 1984 Los Angeles olimpiyatlarıyla karşılaştırıyor... Nüfus yoğunluğunun yüksek olduğu Londra'da ister istemez herkes oyunların yan etkilerini hissedecek diyor.