BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  GÜNCEL

13 Mart İngiltere basın özeti

Bugün İngiltere Tikrit operasyonuna geniş yer ayrılmış. Daily Telegraph gazetesi, IŞİD'e karşı Süryanileri örgütleyen İsviçre vatandaşını yazarken, Economist Türkiye'deki faiz tartışmalarına değiniyor.

Abone ol

Independent gazetesinde "Tikrit'in büyük kısmının Irak ordusu tarafından geri alındığı" yazıyor.

Gazeteye konuşan hükümet yetkilileri, radikal cihatçı örgüte karşı Şii milislerin desteklediği Irak ordusunun, kentin dörtte üçünü ele geçirdiğini söylüyor.

Haberde Irak Savunma Bakanı Halit el Obeydi'nin "Güvenlik kuvvetlerinin Tikrit merkezini üç-dört gün içinde yeniden kontrol altına almasını bekliyoruz" sözleri de aktarılıyor.

Gazete, BBC'nin videosunu gördüğü da yer veriyor.

Financial Times gazetesi de Irak ordusunun Tikrit'i kurtarmak için "ölümcül darbeyi vurduğunu" yazıyor.

Irak ordusu sözcüsü Tuğgeneral Saad Maan İbrahim, son saldırıyı "ölümcül darbe" olarak tanımlıyor ve şunları söylüyor: "Güvenlik kuyvvetleri kuzey Tikrit'i temizlediler ve kontrol altına aldılar. Tikrit bugün tamamen kurtarılıyor."

Gazeteye konuşan Savaş ve Barış Muhabirliği Enstitüsü'nden Ammar Şahbandar, "Ön cephelerdeki kişiler, Sünni aşiret savaşçılarının çatışmanın tüm karakterini ve atmosferini değiştirdiğini söylüyorlar" dedi.

Bunun bir Şii intikam operasyonu olmadığını kaydeden Şahbandar, "Eminim bazı zulümler yaşanıyordur ama sonuçta bu bir savaş. Ama büyük bir katliam kampanyası kesinlikle değil" ifadelerini kullandı.

IŞİD'e karşı Süryanileri örgütleyen İsviçreli

Daily Telegraph gazetesinde IŞİD'e karşı savaşan İsviçre vatandaşının yargılanacağı haberi yer alıyor.

Buna göre Suriye'ye giderek IŞİD'e karşı savaşan İsviçre vatandaşı Johan Cosar, üç yıla kadar hapisle yargılanacak.

Aslen Suriye Hıristiyanı olan ve İsviçre'de doğan Cosar, ülkeye geri döndükten sonra Şubat ayında tutuklanmıştı.

Cosar'ın Suriye'de IŞİD'e karşı savaşan bir Hıristiyan milis topluluğuna katıldığı ve Süryani azınlıkları korumak isteyen milislerin eğitimine yardımcı olduğu öğrenildi.

Daha önce İsviçre gazetesi Le Temps'a konuşan Cosar, "Suriye'ye savaşma amacıyla gitmedim, gazeteci olarak gittim. Ama kendimi bir iç savaşın ortasında buldum ve korumak için silahlandım" demişti.

İsviçre hukukuna göre vatandaşların hükümet izni olmaksızın yabancı askeri örgütlere katılması yasak.

İsviçreli erkeklere askerlik zorunlu olduğu ve her zaman askere çağrılabildikleri için böyle bir yasa yürürlüğe konmuş.

Foreign Policy'ye konuşan Johan Cosar, İsviçre ordusunda çavuş rütbesiyle edindiği deneyimlerin, Suriye'deki Süryanilere çok faydalı olduğunu söylemişti.

Cosar, "Örgütlenemiyorlardı, ben de o noktadan başladım. Onlara milis başlatmaları için bazı tavsiyelerde bulundum ve bu da benim yeni rolüm haline geldi" demişti.

'Erdoğan ile Merkez Bankası ateşkes yaptı'

Bu hafta Economist'te Türkiye'yle ilgili bir yazı yer alıyor. Yazıda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile merkez bankası başkanı Erdem Basçı'nın arasındaki ihtilaf konu ediliyor.

Yazıda şu ifadelere yer veriliyor:

"Diğer gelişen ekonomiler gibi Türkiye'nin de para birimi hızlı bir düşüş yaşıyor. Bu düşüşte ABD merkez bankasının da bir parça suçu var. ABD merkez bankasının faiz oranlarını artıracağı beklentisi doları güçlendirirken diğer para birimlerini olumsuz etkiledi."

"Liradaki düşüş ithal edilen ürünlerin fiyatını ve enflasyonu artırdı ve yerel ekonomiyi yavaşlattı."

"Bu durum Türkiye merkez bankasını, gelişen diğer ülkelerdeki merkez bankaları gibi; faiz artırarak dövizde ve yerel şirketlerin döviz borçlarında istikrarın sağlanması ya da faizin düşürülerek ekonominin büyümesi tercihleri arasında sıkıştırdı. Türkiye'deki durumu diğer ülkelerden farklı kılan ise, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın müdahalesiydi."

"Haziran'daki seçimler yaklaşırken Erdoğan büyümeyi artırmak konusunda kararlı görünüyor. ... Cumhurbaşkanı bunun faiz düşürmekle mümkün olduğuna inanıyor."

"Merkez bankası enflasyon %5'lik hedefi aştığı ve liranın düşüşü hızlandığı halde faizleri düşürüyordu. Ancak Erdoğon son olarak Şubat'ta yapılan faiz kesintisini 'yetersiz' olarak tanımlamıştı ve merkez bankası başkanı Erdem Başçı'yı "ülkeyi faiz lobisine satmakla" suçlamıştı. ... Kulis arkası dedikodularda Basçı ile Başbakan yardımcısı Ali Babacan'ın istifa etmenin eşiğinden döndüğü ileri sürülmüştü."

"Londra'dan bir yatırım bankacısı, 'Erdoğan ne zaman faiz oranları hakkında konuşsa, lira düşüyor' diye şikayet ediyor. Mart'ta dolar rekor kırmış, lira dolar karşısında bu yıl %12 değer kaybetmişti. AKP yetkilileri düşük liranın ihracatı artıracağını savunuyor. Ancak Türk şirketlerinin döviz borçları 2014 sonunda 183 milyar dolara ulaşmıştı. Her ne kadar bazı şirketler ihracattan dolar kazansa da, çoğu bu hizmetleri lirayla (veya ona eşitlenmek üzere indirilen euroyla) borçlanıyor."

"Erdoğan tüm geleneksel ekonomi yaklaşımına ve delillere karşı çıkarak, faiz düşürmenin enflasyonu da düşüreceğini öne sürüyor. Kendisi dindar bir Müslüman olarak tefecilikten de rahatsız oluyor olabilir. Erdoğan, ideal faiz oranının sıfır olduğunu söylüyor. AKP'ye oy veren iş adamları da kredileri dolar değil lira üzerinden almayı tercih ediyor."

"Bu hafta Erdoğan ve Başçı arasında bir ateşkes ilan edildi. Başbakan da merkez bankasının bağımsızlığını vurgulayan bir açıklama yayımladı. Ancak gelecek seçimlerde AKP oyların anayasayı değiştirecek oranda çoğunluğunu alırsa ve cumhurbaşkanı yetkilerini artırırsa, hem ateşkes hem de merkez bankasının bağımsızlığı tehlikeye girecektir."